
BEYAZ SESSİZLİK
ÖZEL SERİ: 4
İlk Basım: Haziran-1992
Senaryo: Giancarlo Berardi
Çizimler: İvo Milazzo
Kapak: İvo Milazzo

Öykü: Ken, Kızılderili Kamoose’uyla birlikte kuzeye doğru kaçışına devam ediyor. Yolda dansçı Fanny’de onlara katılır. Görünüşe göre Mesabi dağlarında ölen inatçı dedektif Alec Browne artık onların peşinde değil ama iki kaçak için tehlikeler henüz bitmedi…
Özellik: Berardi ve Milazzo öyküye, piyano eşliğinde dans eden Fanny ile giriş yapıyor. Hatta ilerleyen sahnelerde, daha önce ki öykülerde görmediğimiz kadar cüretkar sahnelerle sunuyor Fanny’yi bize. 4,5 yıl aradan sonra (1988 ocak-1992 haziran arası yeni öykü yayınlanmadı), bazı mental değişiklikler olmuş gibi. Ayrıca girişteki müzik ve dans sekansı güzel işlenmiş. Kendimizi, sanki o müzikholde gösteriyi izler gibi hissettik.



Milazzo, 4,5 yıl boyunca kahramandan uzaklaştığı için, çizimlerde bir heyecansızlık yaşıyor. Ama biliyoruz ki, ilerleyen sayılarda tekrar fırtına gibi esecek. Toplam 50 sayfalık, bir ısınma turu gibi düşünebiliriz. Gerçi Berardi de bazı şeyleri unutmuş. Donovan’ın Tayfası isimli öyküde ki Ken’in arama ilanında ‘kelle fiyatı‘ 2000 $‘dı. Bu öyküde ise 5000 $. Gerçi, iki önceki öykü olan Titanların Ölümü‘nde ise 500 $‘dı. Bir karışıklık zaten varken, hepi topu 2 ayda bayağı artmış. Acaba tam o yıllarda ABD’de enflasyon çok mu yüksekti 🙂 ?



Yolcularımız, Kenora şehrine doğru yol almaktadır. Yine görüldüğü gibi değiştirilmiş bir kızılderili ismi. Yörede yaşayan Ojibwe Kızılderili’lerinin koyduğu isim Wazhashk-Onigamiing. Türkçesi ‘Misk Faresi‘. Zamanla yerleşimciler bu fare işinden rahatsız olunca bir değişiklik olmuş. Keewatin ve Norman isimleri kullanılarak bugünkü Kenora Şehri olarak yeniden adlandırıldı. Kenora, binlerce göl ve bataklığın içindedir. Zaten şu Misk Faresi olayına şaşırmamak lazım. Kışları soğuk geçse de doğal güzellikleri açısından çok güzel bir yer.


Ojibwe Kızılderili’leri, Algonkin halklarından bir Kızılderili halkıdır. ABD’de nüfus olarak Çerokiler ve Navajo’lardan sonra üçüncü sırada gelirler. Kanada ve ABD topraklarına eşit olarak bölünmüşlerdir. Huron-Ojibwe savaşını kazanmışlardır. Şu anki nüfusları yaklaşık 300.000 civarındadır. En büyük kızılderili kabilesidir. Çok ilginç savaş teknikleri vardır. 1856 yılında Mohikanlar tarafından yenilmişlerdir. Ama topraklarını Mohikanlar alamamıştır. Huş ağacından yaptıkları kanolarla, huş kabukları, deri ve bakır gibi malzeme üzerine yazdıkları kendilerine has yazılarıyla, yaban pirinci yemekleriyle, bakır işçilikleriyle ve Siuları yenen tek millet olmalarıyla ün kazanmışlardır.



Berardi ve Milazzo ekibinin kitaplarında olmazsa olmaz bir şey daha var hatırlarsanız. Döneme ait şarkılar. 46. sayfada Fanny, bir şarkı söylüyor. ‘Home Sweet Home’ (Evim, evim güzel evim). Amerikalı aktör ve oyun yazarı John Howard Payne’in 1823 tarihli ‘Clari, or the Maid of Milan’ (Clari yada Milano Hizmetçisi) operasından uyarlanan bir şarkıdır. Şarkının melodisi İngiliz Sir Henry Bishop tarafından bestelendi ve sözleri Payne’e ait.

EVİM, TATLI, GÜZEL EVİM
Evden sürgünün görkemi
boşuna göz kamaştırıyor
Ah, ver bana alçak sazdan
kulübemi tekrar ver
Çağrıma gelen kuşlar
neşeyle şarkı söylüyor
Ve bana her şeyden fazla
gönül rahatlığı verdi
Evim, tatlı, güzel evim
Ev gibisi yok, ev gibisi yok!
İsimler: Kamoose, Fanny, Rene Pequot.
Mekanlar: Kanada (Duluth ile Kenora arası bir yerler)


