YEMEK ŞEFLERİNDEN KORKU HİKAYELERİ
‘’HUNGRY GHOSTS‘’
(AÇ HAYALETLER)
Hazırlayan: eankara

Canlı varlıkların yaşamlarında ya da sanat alanında korku duygusu hep merak konusu olmuştur, dahası ‘’ gizemli bir çekim kuvveti’’ ni de barındırmaktadır.



Nitekim, Dumlupınar Üniversitesi’nden Öğr. Gör. Filiz Çimen, ‘’ Sanat Eserlerinde Korku İmajı ve Korku Duygusu Yenebilmede Sanatın Rolünün İrdelenmesi ‘’ başlıklı makalesinde bu duyguyu şöyle açıklamaktadır. ( * )

‘’ Korku duygusu insan yaşantısında hem kaçınılan negatif bir olgu, hem de salgıladığı adrenalin nedeniyle vazgeçilemeyen bir duygudur. Günümüze değin araştırılmış olan korku duygusu ruhbilimcilerin yanı sıra sanatçılar tarafından da irdelenmiş ve sanat yapıtlarına malzeme olmuştur. Birçok sanatçının yapıtlarında içgüdüler ve bilinçaltının ilham kaynağı olduğu gözlemlenmiştir. ‘’
Bugünkü yazımda başrolde korku bulunuyor. Bir şeyden kaçtığımız için mi korku duyarız, yoksa korktuğumuz için mi kaçarız ? Kimi felsefecilere göre, korku var olmamızı sağlayan duygu. Zira , korku olmasaydı, atalarımız kendilerini koruyamayacaklarından hayatta kalamayacaklardı, bizler de var olma şansına sahip olamayacaktık. Ama, içinde bulunduğumuz ortamın özelliklerine göre , tarih öncesinden çok farklı. Örneğin yırtıcı hayvanlara av olma korkusu yerine, cüzdanımızdan para eksilmesi korkusu yaşıyoruz !
Günümüze geldiğimizde, aslında hiç de şaşırmayacağımız bir başka noktayı daha gözden kaçırmamakta yarar var, korku artık bir ticari araç konumunda aynı zamanda!

Nasıl mı ? Aydın Üniversitesi’nde Doç. Dr. Hale Torun durumu şöyle açıklıyor ; ( ** )
‘’ Korku, popüler kültür içerisinde gittikçe yükselen bir değer haline gelmektedir. Bugün başta ABD olmak üzere, tüm dünyada korku bir çeşit , ticaret sektörü olarak kabul edilir. Amerikalıların korku ticareti olarak nitelendirdikleri kavram, bugün artık, iletişim ağının ve magazin sektörünün bir parçası durumundadır. Hiper güçler; Bir sosyal kontrol mekanizması olarak iletişim sektörü ve sektörün sunucuları olarak korkuyu ‘’ büyük kentlere göre ‘’ yaratırlar. Daha fazla okumak, izlemek isteyen kent insanı için korku, sunulan bir eğlence sektörüne dönüştürülür ve sürekli korkuya ilgi duyan bir hedef kitlesi yaratılır. ‘’
Gerçekten de korku duygusu farklı bölgelerde , ünlü sanatçıların eserleri olarak, yüz yılardır sanat tarihinde yerini almış durumda. Resim sanatı açısından , hem ‘’ Batı ‘’ hem de ‘’ Doğu ‘’ dünyasında seçkin örnekler bulunuyor. Göreceğimiz gibi, farklı kültürlerde farklı ‘’ tezahür ‘’ ler söz konusu. Rastgele birkaç esere birlikte bakalım.




Yukarıdaki resimlerden Topkapı Sarayı Müzesi koleksiyonlarında ”Fatih Albümü” içerisinde tesadüfen bulunan, Mehmet Siyah Kalem’e ait resimlere özellikle dikkat çekmek isterim. Ressamın nerede yaşadığı ve kim olduğu hakkında bugün kesin bilgilere sahip değiliz. Ama sanatçının, resimlerden edinilen ipuçlarına göre, Maveraünnehir – Türkistan bölgesinde yaşadığı kuvvet kazanmaktadır.
Korku duygusu, tüm sanat dallarında olduğu gibi çizgi roman sanatında da yıllardır işlenmektedir.
Kurgusunda korku olan çizgi romanların geçmişi , 1940’lara dayanıyor.


İlk özel korku çizgi romanları olarak; Robert Louis Stevenson‘ın Dr. Jekyll ve Bay Hyde’ın Garip Vakası’nın uyarlaması olan Gilberton Publications’ın Classic Comics #13 (Ağustos 1943) sayısı ile orijinal içerikli ilk korku çizgi romanı olan Avon Publications’ın antolojisi Eerie #1 (Ocak 1947) olarak gösteriliyor.

Parşömenleri de göz önüne alacak olursak, korku konusunda Japon eserlerinde 12. yy.’a kadar ulaşabiliyoruz.
Ama, bazı ‘’Batılı ‘’ kaynaklarda yer verilmese de Doğu minyatürlerinin eşsiz örneklerini unutmamalıyız.



Bu yazımda ” Batılı ” sanatçılardan, hem tarz hem de konu bakımından Japon kültürü odaklı olarak yapılan, bir çizgi romanı inceleyeceğiz.
İlgisi olanlar biliyorlardır, Japonya’daki korku anlatımları ve oyunları Batı tarzından bir hayli farklıdır. ( Yine farklı kültürel ortamlarda farklı sonuçları görüyoruz ! ) Bu farklılık , aynı zamanda anlatım tarzından da kaynaklanmakta. “Kishotenketsu” olarak adlandırılan bu farklı yapı; giriş, gelişme, bükülme ve çözüm dörtlüsünden oluşuyor.


Bu şekildeki yapı ile, özellikle ‘’ Batı ‘’ dünyasının pompaladığı korku anlatımlarının dışına çıkılmış oluyor. Yani, ‘’ Batı ‘’ dünyasının çok bilinen korku klişelerinden bir parça uzaklaşacağız. Kökleri geçmişe uzanan, ( 17. yy.’da ki bir Japon masalında rastlanan ) Budist geleneklerinin görüldüğü salon oyununun, günümüzdeki bir çizgi romana etkisini göreceğiz. Çizgi romanı oluşturan yapı taşlarını, geniş sanatçı kadrosunu, kadroyu oluşturan kişiyi tanıyacağız.



Japon salon oyununun adı ‘’ Hyakumonogatari Kaidankai ‘’. Yüz Doğaüstü Hikayenin Toplanması ‘’ anlamına geliyor. Oyun Japonya’da Edo döneminde ( 1603 – 1868 ) bir hayli popüler olmuş. Dönemin ünlü sanatçısı Hokusai’nin ( 1760 – 1849 ) konumuzla ilgili çalışmaları, halen sanat tarihinin önde gelen eserlerindendir. Hokusai 1831 yılından itibaren konuyla ilgilenmeye başladı. Kendisi ve yayıncısının yüz tane Japon Ukiyo-e sanat eseri planladıkları bilinmesine rağmen, bir süre sonra bu üretimden vazgeçtikleri için , bugün bu seriden 5 tane esere ulaşabiliyoruz.
Hungry Ghosts çizgi romanına konu olan oyunu, şu şekilde gözümüzün önüne getirelim;
100 tane mumun yakıldığı odada , katılımcılar daire şeklinde oturup, sırayla doğaüstü hikayeler anlatıyorlar. Anlatılan her hikayeden sonra bir mum söndürülüyor. Bu şekilde, söndürülen her mumla , oda giderek karanlık hale geliyor. Son mumun sönmesiyle doğaüstü korkunç güçlerle köylülerin karşılaşmaları daha da korkunç hal almaktadır.

Harper’s Magazine’den aldığı görevle 1890’da Japonya kıyılarına ayak basan Lafcadio Hearn, hayalet hikayeleri yazmaya başlar. Görevi, henüz keşfedilmemiş bir ülke olan Japonya’yı Amerikalılara anlatmaktır. Hearn, Japonya’yı dünyanın en perili ülkesi olarak görür. Japon kültüründe hayaletlerin önemi büyüktür. Antik çağlardan beri, Japon kültürü ve dininde ‘’ Yurei ‘’ adı verilen hayaletler bulunmaktadır. Hearn’ün ‘’ Kwaidan ‘’ adını verdiği hayalet hikayeleri derlemesine ilgi büyük olur.


Ürkütücü hayaletler Japon sanatında da derin etkilere sahiptir. Yaşayanların ve ölülerin arasında sıkışan ruhlar, bu yazımızın konusu olan çizgi romanda ele alınıyor. ( Yurei kelimesi yu ( karanlık ) ve rei ( ruh ) kelimelerinden geliyor)

Japon folkloru uzmanı ve Yurei kitabının yazarı Zack Davisson ;
“Hayaletler ve Japonya sıkı sıkıya iç içe geçmiştir. Yūrei, Japon medeniyetinin tarihi boyunca tutarlı ve tanımlayıcı bir temadır. Japonya’yı hayaletlerinden ayırmak neredeyse imkansızdır.” demiştir.

Belirtilenlere göre ; ayakları olmayan , havada süzülen insan şekline sahip olan Yurei’nin genellikle uzun siyah saçları bulunuyor ve beyaz bir kimono giyiyorlar. Ölmeden hemen önce sahip oldukları görünümleri bazı deformasyonlara uğrayabiliyor.

Bir büyük sanat adamı Anthony Bourdain ( Yazar )
Bourdain’in ilk yayımlanmış öyküsü Between C and D’ de 1985’te 2. cilt, 1 numaralı sayıda yer aldı. Bourdain kendine şef demekten hoşlanmazdı, aşçı demeyi tercih ederdi. Şef çok kibirliydi.


1999 yılında , New York Times muhabiri Esther Fein, eşi ünlü New Yorker dergisi editörü David Remnick’ ten bir ricada bulunur. ‘’ Bir kadın ( Gladys Bourdain ) bana gelip, oğlum bir şeyler yazdı, belki de bunu kocanıza iletebilirsiniz dedi ‘’ diyerek zarfı eşine verir. Yazıyı okuyan Remnick, hemen yayınlar. Yazıda sır perdesi aralanır, restoran mutfaklarının pek de hoş olmayan gerçeklerinden bazıları anlatılmaktadır.

Makalenin adı ‘’ Bunu okumadan yemek yemeyin ‘’dir. Bourdain’in daha sonraki yayınlarının habercisi olan makale, onun dünya çapında duyulmasını sağlar, üstün kariyerinin başlangıcı olur. Uzun makalede şunlar yazılıdır.
‘’ (…)Mutfakta çalışmayı sürdürüyoruz, tuhaflığını seviyorum. Birlikte çalışmayı sürdürdüğümüz hayalperestleri, çatlakları, mültecileri ve sosyopatları; kavrulmuş kemiklerin, balıkların ve kaynayan sıvıların her zaman var olan kokuları; gürültü ve takırtılar, tıslama ve püskürtmeler, alevler, duman ve buhar… Şef olmak, hava trafik kontrolörü olmaya çok benzer. Sürekli felaket tehdidiyle karşı karşıyasınızdır. ‘’

Bu makalenin yazarı , daha sonra 2000 yılının; ‘’ Mutfak Sırları – Mutfak Kültürünün Gizli Dünyasındaki Maceralar ‘’ adlı en çok satacak kitabın yazarı olacaktı ve makalesi kitabın bir bakıma kökeniydi. Vassar College’dan ayrıldıktan sonra Massachusetts, Provincetown’daki deniz ürünleri restoranlarında çalışan , mutfak okuluna gidip, ardından New York City’de restoranlar işleten, 1998’de ise Brasserie Les Halles’de yönetici şef olan Anthony Bourdain’di bu kişi.

Sonraki bölümde tanıyacağımız Joel Rose‘un babası gibi Bourdain de garsonluk yapmış, bu yüzden New York’un çevresindeki restoranlarda yaşamış ve çalışmış. Bourdain New Jersey’de büyümüş, annesi The New York Times’da çalışmış ve babası müzik yöneticisiymiş, ancak Fransız bir balıkçı teknesinde istiridye yedikten sonra yemek pişirmeye tutku duymuş. ‘’ Culinary Institute of America ‘’ da eğitim almış ve finans bölgesinde salyangoz, kaz ciğeri ve biftek servis eden Fransız tarzı bir restoran olan Brasserie Les Halles’de şef olmak üzere çeşitli rütbeler almış.

Kitabı, daha sonra Food Network’te “A Cook’s Tour” adlı programa, ardından da Travel Channel’da “Anthony Bourdain: No Reservations” adlı programa kaynak olur. CNN’de yayınlanan “Parts Unknown” adlı şovu ise 2013’te büyük ilgi görür.
Bourdain yazılarıyla; sadece yemek yeme eylemi konusunda değil, yaşamadan, tüketim eyleminden zevk almanın anlamlarını kitlelere anlatmıştır.
Kitabımız, Bourdain’in ölümünden önceki son projelerinden. Sekiz yemek şefinin anlattığı hikayeler Hungry Ghosts’u oluşturuyor.

Bourdain ve Joel Rose kitabı EC Comics’e ve EC’nin ünlü “ev sahipleri”ne ithaf etmişler.
Eser, bir Japon Edo dönemi oyunu olan 100 Candles versiyonunu oynamaya davet eden bir Rus oligarkın hikayesini anlatıyor

Joel Rose ( Yazar )
Hungry Ghosts’un yazarları Bourdain ve Rose’un çok ortak noktası bulunuyor. İkisi de gıda sektöründeki çalışma hayatlarına, bulaşıkçı olarak en alttan başlamışlar. Noir roman yazarı ve Kill Kill Faster Faster’ın yazarı olan Rose, aynı zamanda dergi kurucusu ve editörü. Bourdain’in Joel Rose ile ilk birlikte çalışmaları 2012’deki Get Jiro isimli distopik özellikteki, asi bir suşi şefinin gürültülü hikayesi için olmuş.
Joel Rose sanatla ilişkileri hakkında, ‘’ The Holywood Reporter’’ e şu açıklamaları yaptı.



‘’ Çocukken çizgi romanları sevmem ve onları okumak için yerel şekerci dükkanından bir sürü çizgi roman çalmam dışında, çizgi romanlara neredeyse kazara başladım. EC Comics’te büyüdüm ve Tony onları çok severdi. Bizim için canavarın göbeğiydi, yaşamak istediğimiz yerdi. Crypt Keeper, Old Witch gibi.
Tony ve benim üzerinde çalıştığımız tüm çizgi romanlar onun fikirleriydi. Birlikte çalışırken çok eğlendik. İkimiz için de saf eğlenceydi.
Yaşadığım yer oldukça zorlu bir mahalleydi. Cam zarflarda uyuşturucu satıyorlardı. O günlerde her şey East Village’da oluyordu ve etrafta çok sayıda yazar vardı. Bu yüzden birkaç yazar bir araya getirdim ve bu hikayeleri yayınladık.

80’lerde Between C and D adında bir dergim vardı . Çok karışıklığa yol açtı. Tony bana yazdığı ve çizdiği bir çizgi romandan sayfalar içeren bir gönderi yolladı. Ona çizimin berbat olduğunu ama yazının iyi olduğunu söyleyen bir ret mektubu yolladım. Bir anda, şef beyazı üniforması giymiş, yeni puan almış olmanın verdiği hafif kafayı bulmuş uzun boylu bir adam kapımda belirdi. O zamandan beri arkadaşız. İlk tanıştığımızda hiç özgüveni yoktu. İstemişti ama nasıl yapacağını bilmiyordu. Doğuştan yazardı, özellikle de bunu düşünmediğinde. Birlikte böyle çalıştık. Benden bir patlama, ondan bir patlama. Bir ileri bir geri gittik. İkimiz de baskı altında değildik.

Hungry Ghosts’u gerçekleştirmek için çok fazla araştırma yaptık . Elbette, tüm aç hayalet konsepti Doğu ve Güney Asya’daki birçok farklı kültür ve halk tarafından kutlanıyor. Biz bunlardan sadece biriydik ve bu nedenle buna biraz aşinaydık. Ama ilk ve en önemlisi Lafcadio Hearn ve onun 1904 klasiği Kwaidan: Stories and Studies of Strange Things’i inceledik. İnternette de harika şeyler gördük, özellikle Zack Davisson’ın çalışmaları ve bir çok edebiyat kitabı. İlk konuştuğumuzda 100 Candles oyununun temellerini biliyordu. Sonuçta Samurayları şeflerle değiştirdik ve işe koyulduk.

Ekibimizi oluşturan kişi Karen Berger‘di. Her biri değerli insanlarla çalışmak onurdu. Ekipte bulunan değerli çizerler ; Paul Pope, Alberto Ponticelli, Vanessa del Rey, Leonardo Manca, Mateus Santolouco, Sebastain Carol, Irene Koh, Francesco Francavilla, Jose Villarrubia.
Dünyanın en büyük çizgi roman sanatçılarından biri olan Paul Pope, Hungry Ghosts’un dört kapağını yaptı. Ayrıca, kitaptaki son hikayeyi Paul için tasarladık. Paul’ün çalışmalarının korkutucu derecede mükemmel olduğunu düşündük.’’

Rose, konu Anthony Bourdain’e gelince ortam hüzün dolu oluyor.
Nedeni, 61 yaşında olan Bourdain’in, Fransa’nın kuzeydoğusundaki bir otel odasında kendini asmış olarak bulunması. Sanatçının, Parts Unknown dizisinin yeni bir bölümünü çekmek için orada olduğu açıklandı. Arkadaşları şok olmuş ve şaşkına dönmüştü. Rose, “Mutlu olduğunu düşünmüştüm,” diyor. “Mutluydu. Film yönetmenine çizgi romanlar üzerinde çalıştığı için ne kadar mutlu olduğunu söyledi. Kendisi için mükemmel bir hayat kurdu.” Ancak intihar ve depresyondan bahsetme alışkanlığının da uzun zamandır var olduğunu belirtiyor. Bourdain artık dünya çapındaki başarılarının söz konusu olduğu eserlerinde yaşamaya devam edecek.
Rose kitabın hikayesini şöyle anlatıyor ;
“Tony ( Anthony Bourdain ) konuyu açana kadar, Japon Edo dönemi hayalet hikayeleri olan Kaiden’ı ya da 100 Candles adlı samuray oyununu hiç duymamıştım . Tony ilk önce ortak bir röportajda bundan bahsetmiş, ardından yakındaki bir tavernada bir bira içerken bu işe girmiş. Ansiklopedik bir adamdı.”diyor.

Çizgi romanda, Bourdain ve Rose’un oyuna bakış açısı oldukça etkili. Samurayları yiyecek ve açlık hakkında karanlık ve iğrenç hikayeler anlatan şeflerle değiştiriyorlar ve her hikaye Japon mitolojisinde bulunan birçok dehşetten ilham alıyor.

Rose anlatımına şöyle devam ediyor ;
” Yüzlerce hayalet hikayesi ve ürkütücü öyküler okuduk, sayısız ruh ve tüm enkarnasyonları hakkında şakalar yaptık. Kitabı bir araya getirirken eğlendik ve her hikayenin tam olarak anlatmak istediğimiz şekilde anlattığımızdan emin olduk. Yiyecek işini halletmemiz gerektiğini biliyorduk, bu yüzden karar kıldığımız hayaletlerin ve cinlerin damak tadına en uygun olanları düşündük ”


Sonuç olarak kitapta, çizgi roman hayranları bonus olarak, Bourdain’den birkaç yemek tarifi de yer alıyor ! ( Yukarıda, bir yemeğin yapılışı için, gerekli malzemeler ve nasıl yapılacağı bilgisi görülüyor. )

Karen Berger ( Editör )
Berger, DC Comics’in efsanevi editörü ve Vertigo’nun kurucusu, ödüllü biri. tanıtıyor. Anthony Bourdain ve Joel Rose tarafından yazılan Hungry Ghosts’un, Dark Horse Comics tarafından yayınlanan Berger Books’a ait ilk yeni seri olduğunu söylüyor.
‘’ Her zaman kendim okumak istediğim çizgi romanları düzenledim. Bu kulağa biraz basit veya belki de yüzeysel gelebilir. Para kazanmayı istemek , yayıncı ve editör olarak bunu akılda tutmak gerekiyor. Ancak içeriğin kalitesini ilk sıraya koymanın okuyuculara ulaşmamıza yardımcı olacağını umuyorum.”

Hungry Ghosts’un ilham kaynağı, 1600’lerden 1800’lere kadar Edo Dönemi’nde samurayların oynadığı, kamp ateşi etrafında oturup birbirlerine korku hikayeleri anlattıkları “100 Candles” adlı Japon oyunudur.

Tony’nin bu çizgi romanda yaptığı şey, bir grup samuray yerine, bunu uluslararası şeflerden oluşan bir grup haline getirmek. ‘’ diyor.
’ Benim için heyecan verici olan, editörlüğünü yaptığım ilk çizgi romanın 1980’de çıkan House of Mystery #292 olması. O bir korku antolojisi kitabıydı. Hungry Ghosts da bir korku antolojisi, bu yüzden gerçekten güzel bir simetri oldu. ‘’

Paul Pope ( Çizer grubunun as sanatçılarından )
Paul Pope 1995’te Japon editoryal devi Kodansha ile çalışmayı teklif eden birkaç batılıdan biri. Hungry Ghosts’un etkileyici kapak resimlerini çizen Pope, manga sevgisini şöyle ifade ediyor ;
‘’ Takıntılı, dinamik, kişisel stilleri severim. Jim Woodring, Gipi, Blutch, Jeff Smith, Herge, Robert Crumb, Chester Brown ve Minetaro Mochizuki ve Egawa Tatsuya gibi bir sürü manga sanatçısını severim. Mangayı severim ve birçok açıdan Batı çizgi romanlarından üstün olduğunu düşünürüm. Gerçekten iyi mangalar beni Amerikan çizgi romanlarının yapamadığı şekilde duygusal bir seviyede yakalar. Bana göre, harika mangalar kadar sürükleyici ve heyecan verici hiçbir şey yoktur. ‘’
Son olarak , Ryan C. Adlı bir çizgi roman severin sitesinde yaptığı açıklamaya bakalım;
‘’ Eğer ben Vertigo’nun kurucu editörü Karen Berger olsaydım ve Dark Horse’da yeni Berger Books serimi piyasaya sürüyor olsaydım, kesinlikle bu seriyi tercih ederdim. Ve evet, muhtemelen kitabın başlığından bile önce onun ( Anthony Bourdain’in ) adını en üst sıraya koyardım. ‘’



Yazımın sonunda , korkunun panzehir’inin ‘’ umut ‘’ olduğunu tekrarlamak isterim. Bir çok filozof korku konusunda kafa yormuş ( Benim favorim bu konu için , Danimarkalı filozof Kierkegaard.)

Ama, son sözü korku filmlerinin ustası Alfred Hitchcock’a vermek istiyorum. Korkudan uzak yaşamın amacı için, şöyle demiş büyük usta ;‘’ Yaşamın amacına gelince, iyi bir yaşam sürmek olduğunu söyleyebilirim. En büyük zevkim, karım beni beklerken saat 6’da eve gelmek, birlikte bir şeyler içmek ve o bize akşam yemeği hazırlarken mutfakta oturmak. ‘’ ( *** )


Çoğumuz bazı filmleri jenerik müzikleriyle hatırlarız. James Bond, Baba, İyi, Kötü ve Çirkin, Ķill Bill, Dr. Jivago, … örnekler çok . Hungry Ghosts film olsaydı , acaba jenerik müziği nasıl olurdu diye düşündüm. The Exorcist, Kill Bill, 7 Samuray, Shogun ya da Son Samuray’ın film müzikleri mesela. Hiçbirini çizgi romanımızla bağdaştıramadım. Aklıma , Kuzuların Sessizlği filmindeki Anthony Hopkins’in muhteşem performans sergilediği, gerilim dolu sahne geldi. Müzik, Bach’ın ünlü Goldberg Varyasyonları. Yine de çizgi romanla tam bağdaşmıyor, ama gelin dinleyelim.
NOTLAR :
Yararlanılan Başlıca Kaynaklar ;
( * ) Sanat Eserlerinde Korku İmajı Ve Korku Duygusu Yenebilmede Sanatın Rolünün İrdelenmesi – Öğr. Gör. Filiz ÇİMEN Dumlupınar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü KÜTAHYA
Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi – Kış-2010 C.9 S.31
( ** ) Görsel Korkuda Yönelim Ve Popüler Kültür – Doç. Dr. Öğretim Üyesi Hale TORUN – İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Tv Sinema Bölümü
Yıldız Journal of Art and Design Dergisi Yıl 2018. Cilt 5 . S. 1
( *** ) Hitchcock’un ‘’ Geçmişteki Cinayetlerin Anılması ‘’ başlıklı The New York Times’a verdiği röportaj’dan alındı.
Ayrıca , şu internet sitelerinden yararlanıldı.
https://voyapon.com/yurei-japanese-ghosts/
https://www.eater.com/2018/10/3/17929834/anthony-bourdains-hungry-ghosts-comic-book
https://www.cbr.com/hungry-ghosts-joel-rose-anthony-bourdain-interview/
https://www.cbr.com/berger-books-launch-lineup-karen-berger-interview/
Japon hayalet hikayeleri ve Hokusai çizimleri konusunu ele alan geniş içerikli Youtube programı ‘’ Tarih Obası ‘’nı izlemek isteyenler için ;
https://www.youtube.com/watch?v=BKG5R3UKalc&t=2s
Bourdain’in yemek programlarına Youtube’dan ulaşabiliniyor. Bir örnek ;
https://www.youtube.com/watch?v=43BMgBRxBNM&list=PLyRqK5BQ11x2CIhj7h0jpK7jPSghU6o2O&index=2
( İsim girerek arama ile Bourdain’İn farklı video kayıtlarını izleme imkanı bulunuyor. )
Libgen sitesinden, ‘’ Anthony Bourdain’s Hungry Ghosts ‘’ kitabı ile, Hokusai eserlerini içeren kitapları indirmek mümkün.

