ÇİZGİ ROMANLARDA
İNSANLIK TARİHİNE IŞIK TUTAN BİLİM DALI
ARKEOLOJİ
Hazırlayan: eankara


Bu yazımda, tarihsel süreç içinde, insanoğlunun geçmişine ilişkin incelemeler yapan bilim dalı olan arkeolojinin , çizgi roman dünyasındaki izlerine bakacağız. Sanatçılarımız, arkeoloji çalışmalarını fiilen gözlemleyen, ya da çoğu kez kendileri de araştırma grubuna katkılar yapan kişiler olacak. Faaliyetleri gösteren sayfalar, çalışma konusu ortamın mekanlarıyla ve insanlarıyla geride kalan yıllarına ait nostalji duygusunu bizlere yaşatacak.

Arkeolojinin tarihi konusu, Serdar Dervişoğlu’nun ( Çukurova Üniversitesi Ön Asya Arkeolojisi Bölümü ) açıklamasına göre, yaklaşık günümüzden 3,3 milyon yıl önceye denk gelen tanımlanabilen insan yapımı ilk aletten başlayarak yakın tarihe kadar geliyor. ( * ) Yakındoğu, Yunan ve Mısır tarihçilerin yazdığı metinler, antik dönem insanlık tarihine ait bilgi edinmemizi sağlarken, yine de maddi kanıtlar olmadığı için sis perdesi gündemdeydi. Ancak, bilindiği gibi ‘’ Arkeoloji Bilimi ‘’, bizlere kazandırdığı maddi kanıtlarla , geçmiş tarihlerdeki yaşamları daha net görmemizi sağlamaktadır. Yine Dervişoğlu’nun araştırmalarına göre, ‘’ antika ‘’ ve de ‘’ antikacı ‘’ kelimeleri ilk kez 15.yy.’da kullanılmaya başlanılmış, 16.yy.’da geçmişle ilgili konumuz dahilindeki incelemeler daha sistematik olarak ilk kez yapılmıştır. Ancak , bu çalışmalardaki bakış açısının yine de günümüzdeki modern anlamdan oldukça uzak olduğu görülmektedir. 18.yy.’da hızla açılan müzeler; kazılarla , çeşitli araştırmalarla elde edilen nesnelerin korunduğu ve sergilendiği yerler olarak , önemli işlevleri yerine getirmeye başlamışlardır. Aynı yy.’da Pompei gibi kazılarla bilimsel arkeoloji çalışmaları göze çarpmaya başlamıştır. Ancak, büyük müzelerin devreye girmesiyle , arkeolojik buluntuları toplama hırsı gündeme gelmiş, bu nedenle kazı alanlarının tahribatları da başlamıştır.

Tarihsel süreçte, birçok medeniyetin yaşadığı yurdumuzda , arkeoloji çalışmalarının başlaması olarak 19. yy. gösterilmektedir. Ancak, kazılarla ele geçirilen bir çok eseri; kaçırılması ya da satılması gibi nedenlerle ne yazık ki yitirdiğimiz bir gerçektir. Yine bu yüzyılda Müze-i Hümayun’un müdürlüğüne Osman Hamdi Bey getirilmiştir. Ülkemiz arkeoloji çalışmalarında önemli yeri bulunan Osman Hamdi Bey’in bu konudaki bazı faaliyetleri, zaman zaman bugün de tartışma konusudur. ( & )


Toprak altı katmanlarda yapılan çalışmaların dışında, sualtı arkeolojisi açısından da ülkemizde önemli buluntuların ortaya çıkması, insanlık tarihinin bir bakıma yeniden yazılmasına yol açmıştır. M.Ö. 9600 – 9500 ( Neolitik Çağ ) yıllarına tarihlenen Göbeklitepe dünyanın şu anda bilinen en eski tarihi yapısıdır. Ayrıca, ya da M.Ö. 14.yy. ‘a tarihlenen ( Geç Tunç Çağı ) Uluburun batığı şu ana kadar elde edilen en eski tarihli batıktır. ( Bu arada, özellikle Göbeklitepe kazılarında bulunarak ülkemiz arkeoloji alanına büyük hizmetleri olan, bir kalp krizi ile yitirdiğimiz Prof. Dr. Klaus Schmidt ile kendisi gibi arkeoloji uzmanı eşi Çiğdem Köksal Schmidt çiftini saygıyla anıyorum. )
Bu kadar önemli bir bilim dalı olan ‘’ Arkeoloji ‘’ , doğal olarak çizgi roman sayfalarında da kendine yer bulmuştur. Antik eserler, kayıp arkeolojik keşifler ve ormanlarda ve çöllerde uzun süre saklı kalmış kalıntılar uzun zamandır çizgi roman külliyatının bir parçası olmuştur.

Zena Kamash ( Irak kökenli İngiliz arkeolog, Londra Royal Holloway Üniversitesi’nde kıdemli öğretim görevlisi ) , Dr. Katy Soar ( Winchester Üniversitesi klasik arkeoloji bölümü öğretim görevlisi ) ve Leen Van Broeck (Londra Royal Holloway Üniversitesi’nde fahri öğretim görevlisi ) ; ‘’ Çizgi romanlar ve Arkeoloji ‘’ kitabının ilk bölümü için yazdıkları makalede şu noktaya değiniyorlar ,
‘’ Arkeolojik çalışmanın odak noktası maddi kültür olsa da, bu eserler ve bunların bulunduğu yerler ve manzaralar çoğunlukla görsel medya biçiminde belgelenir ve incelenir. Arkeolojik manzaraların ve yerlerin temsilleri; saha planlarında, kesit çizimlerinde veya Coğrafi Bilgi Sistemleri haritalarında temsil edilir. Bu nedenle, arkeolojik bilgiyi ve geçmişi anlamak görsel alanda kök salmıştır ve bu da verilerin sahanın ötesine taşınmasına ve yönetilebilir biçimlerde yeniden üretilmesine olanak tanır. Ancak, arkeolojinin görsel temsilleri yalnızca akademik söylemde kullanılmaz, aynı zamanda genel halkın geçmişe ilişkin anlatılara erişebileceği bir ortam sunar ve karşılığında arkeolojik
bilginin popüler inşasına yardımcı olur. Rönesans resimlerinden yirmi birinci
yüzyıl video oyunlarına kadar, geçmişin görsel temsili, toplum aracılığıyla
geçmişe ilişkin fikirlerin yayılmasında ve de bunların popüler kültürde sabitlenmesinde etkili olmuştur. Benzer şekilde, çizgi romanlardaki görsel anlatı anlayışına yönelik çalışmalar, okuyucuların çizgi romanların görsel diline ne kadar çok maruz kalırlarsa, bu görsel dil hakkında o kadar çok çıkarım
yapabildiklerini göstermiştir. ‘’ ( ** )

EC Comics‘in kayıp piramitler ve antik lanetler klişelerinden Phantom ve Adele Blanc-Sec‘e kadar arkeoloji uzun zamandır çizgi roman yazarları ve çizerleri için bir ilham kaynağı olmuştur. İndiana Jones ve Martin Mystere gibi çok bilinen eserlerden başlayacak olursak, bir çok çizgi roman çalışması bulunuyor.


Günümüzde gelinen nokta için, çizgi roman sanatçısı Al B. Weselowski , kendi düşüncelerini sunduğu açıklamasında, konuya şu şekilde katkıda bulunuyor.
‘’ Arkeolojide çizgi romanların kamuya açık erişim için kullanılmasının henüz emekleme aşamasında olduğunu ve geniş çapta benimsenmeyi hak ettiğini düşünüyorum. Arkeoloji bir disiplin olarak temel bir altyapıya sahip olsa da antik çağ ifadeleri genellikle oldukça yerelleştirilmiştir. Bu yerelleştirme çalışmalarının daha pek çok bölge ve alan için gerekeceğine inanıyorum.

ABD’nin güneybatısındaki çölde yapılacak bir keşif, görsel olarak, örneğin Sussex’te bir Bronz Çağı höyüğünün kazılmasından veya Türkiye’de bir Neolitik alanın yeniden inşasından oldukça farklı ele alınacaktır. Burada “herkese uyan tek bir” yaklaşım için pek fazla fırsat yoktur ve yerel projeler için yerelleştirilmiş çizgi romanlar en etkilisi olacaktır.’’
Bu yazıdaki amacım; arkeoloji tutkusu nedeniyle, sadece çalışmaları yerinde gözlemlemekle kalmayan , ilgili süreçlere bir şekilde katılan, bu gözlemleri sayfalara geçiren çizgi roman sanatçılarına yakından bakmak. John G. Swogger’ın ve de Wessex Archaeology grubunun çalışmaları bu açıdan dikkat çekici.

John G. Swogger’ın Çizgi Roman Çalışmaları
Arkeoloji konusuna özel ilgi duyan ve göreceğimiz gibi bu sevgisiyle dünyanın bir çok yerindeki kazılara katılıp, çizimler yapan Swogger kendisini şöyle tanıtmış ;
‘’ Yirmi yıldan fazla bir süredir arkeolog ve illüstratör olarak çalışıyorum ve çoğunlukla Birleşik Krallık, Doğu Avrupa, Anadolu, Batı Hint Adaları ve Pasifik’teki tarih öncesi alanlarda çalışıyorum. Özellikle arkeolojik görselleştirmede anlatının rolüyle ilgileniyorum. Son birkaç yıldır bu, CADW, Oxford Üniversitesi ve Londra Müzesi dahil olmak üzere arkeolojik kazı projeleri, alanlar ve müzeler için çizgi romanlar yazmam ve çizmemle sonuçlandı. ‘’

Swogger bu konuya nasıl yöneldiğini de anlatmış;
‘’ 90’ların başıydı, illustrasyonun henüz bu kadar profesyonelleşmediği zamanlardı. Genel arkeoloji pratiğinden uzaktaydım. Çanak çömlek çizimlerini yaparken , kendimi çömlek kataloglarını ve ardından taş eserleri resimlerken buldum ve uzmanlaşmaya başladım. Başkaları tarafından arkeolojik illüstratör olarak tanımlandığımda çok şaşırmıştım.‘’
Doğal olarak Swogger’ın çalışma ortamı, genelde kolayca tahmin edilebilecek bir çizgi roman sanatçısından oldukça farklı. Sanatçının bu konudaki açıklamalarından bir bölümü görelim ; ( *** )







‘’ Arkeoloji çizgi romanlarını sahada yapmanın en belirgin özelliklerinden biri, bunları ofiste veya stüdyoda yapmaktan çok farklı olmasıdır.Kaçınılmaz olarak, garip çalışma yerleri, belirli araçların eksikliği, farklı hava ve çevre vb. ile yetinmek zorundasınız. Küçük tropikal adalardaki arkeolojik alanlar hakkında çizgi roman yapmak egzotik ve çok eğlenceli olabilir, ancak sıcak, yapış yapış ve kirli olabilir – kalem ve kağıtla çalışmak için ideal koşullar değildir. Yıllar içinde tekniğimi ve yaklaşımımı, sahada çalışma şeklimin evde çalışma şeklime olabildiğince benzer olması için uyarladım, ancak nem, sivrisinekler ve tropikal fırtınalar gibi bazı şeyler üzerinde hiçbir kontrolünüz yoktur. Kontrol edemediğim bir diğer şey de zaman. ‘’


Swogger, yukarıda anlattığı gibi, eşlik ettiği çeşitli arkeoloji çalışmalarıyla ilgili geziler sırasında ülkemize de gelmiş. 2005 yılındaki Çatalhöyük çalışması başta olmak üzere, dünyanın çeşitli bölgelerinde yaptığı çalışma örneklerine bakalım:


Zofia Guertin (St Andrews Üniversitesi’nde klasik arkeoloji bölümü doktora öğrencisi ) ; ‘’ Çizgi Romanlar Ve Arkeoloji ‘’ kitabına yazdığı ‘’ Antik Çağı Resimlemek ‘’ başlıklı makalesinde , John Swogger’ı bir hayli övmüş. Makalesinden bir bölüm aşağıda yer alıyor;
‘’ Swogger’ın çalışmaları, arkeolojik metodolojileri öğretmek için çizgi roman ortamının süreç odaklı kullanımını vurgular; örneğin, alan dokümantasyonu ve karmaşık alan tarihlerini temsil etme yolları gibi. Çatalhöyük Araştırma Projesi’ndeki gibi eğitim çizgi romanları, devam eden arkeolojik kazıları metin ve illüstrasyonla birlikte iletmenin etkin örneğidir. ‘’




‘’ Wessex Archaeology ‘’ Grubunun Çizgi Roman Çalışmaları
Wessex Archaeology grubu kendisini şöyle tanımlıyor;
‘’ Arkeologlar ve miras uzmanlarından oluşan ekibimiz, müşterilerimize en üst düzey kalitede bilgi ve becerilere eşsiz erişim sağlayan çeşitli disiplinlerden oluşmaktadır. Yeniliği teşvik ediyor ve ekibimizin uzmanlığını beslemeye, güncellemeye ve geliştirmeye sürekli olarak çalışıyoruz. ‘’


Bu, İngiliz grup; İngiltere’de, Sheffield Kalesi‘nin görkemli ortaçağ kapı evinin kalıntıları, dairesel kulelerinin devasa temelleri, hendeği ve açılır köprü ayağı da dahil olmak üzere, 70 yıl sonra ilk kez 12 haftalık bir programla ortaya çıkarttı.

Sheffield Şehir Konseyi’nin Castlegate yenileme projesinin bir parçası olan kazı inşaat mühendisliği uzmanları Keltbray tarafından denetlendi . Arkeolojik buluntular 13. yy.’dan kalma.



Burada yapılan arkeoloji çalışmaları sonucunda; tarihi bina kayıtlarını, bir izleme brifingi, arkeolojik değerlendirme hendek açma şeması ve ardından şerit, harita ve örnek kazıları izledi; bunlar, 18./19. yüzyıla ait önemli miktarda çelik dönüşüm fırını kalıntılarını ortaya çıkardı. Ayrıca, metrelerce iç içe geçmiş tuğladan yapılmış bacalar, iki pub’ın izleri ( The Cock ve The Orange Branch adlı barlar ) ve çok çeşitli buluntular keşfedildi. Buluntuların tümü endüstriyel işlemleri ve işçilerin günlük yaşamlarını göstermesi açısından oldukça önem taşımakta.

Sheffield’ın batı ucunda bulunan Hollis Croft, yüzyıllar boyunca tarım arazisi olduğu belirtiliyor. Ancak, sanayi devriminden sonra bölgenin karakteri değişiyor. Bölgede; çelik fabrikaları, çeşitli alet üreticilerinin tesisleri, işçi konutları ve barlar görülüyor.
20.yy. ile birlikte, Footprint Tools Ltd tarafından işgal edilen Hollis Croft‘un bu kısmı, şu anda milyonlarca poundluk karma ticari ve öğrenci konut geliştirme projesinin inşası söz konusu oluyor.



‘’ Hollis Croft: Bir Zaman Meselesi ‘’ adlı çizgi roman, sitenin ve yerel manzaranın gerçek tarihsel ve arkeolojik bağlamını ele alan kurgu eser.
Çizgi romandaki mekanların farklı tarihlerdeki ( 1850 , 2017 ) halleriyle aynı olması durumuna titizlik gösterilmiş. Viktorya dönemi Sheffield’ındaki Hollis Croft; kazı arşivi, tarihi Ordnance Survey haritaları ve yazılı kayıtlar kullanılarak adeta yeniden inşa edilmiş.
Metindeki kullanılan dilin de gözden geçirildiği açıklanmış. Çizgi romandaki karakterlere bakılacak olursa, iki karakter dışında tümü hayal ürünü. Belirtilen iki karakter ; Pablo Fanque (sirk sahibi) ve Madame Naomi (el falcısı).
Çizgi romana çevrimiçi ulaşmak mümkün. Ayrıca; 12 tam sayfa çizimin her birinin üzerindeki X işaretli noktalar seçilip, tıklanarak doğrudan sitenin ve projenin arşivine ulaşılabiliyor.


Arkeolog ve çizgi roman tutkunu Mili Rajic, 2017 yılında Sheffield‘daki bir alanda Wessex Arkeolojisi tarafından ortaya çıkarılan arkeolojik kalıntılar ve eserlerle insani bir hikaye oluşturmuş. Hikaye, iş aramak için İrlanda’yı terk eden ve çelik çimento fabrikalarında çalışmak için kadınlığını gizlemek zorunda kalan Neive adlı hayali bir genç kadını konu alıyor. Çizimler Dave Howarth’dan.
Dave Howarth sanat yaşamıyla ilgili kısa geçmişini şöyle açıklıyor;
‘’ 1980’den beri ticari olarak çizim yapıyorum, ilk olarak mümkün olan en kısa sürede üniversite ödevlerini tamamlamanın bir yolu olarak (barda daha fazla zaman geçirmeyi sağlayarak ! ) ve daha sonra geçimimi sağlamak için.

Karakter / maskot geliştirme konusunda uzmanlaştım, ayrıca çizgi film şeritleri, tebrik kartları, karikatür, kitap illüstrasyonu, kurumsal kimlik, paketleme vb. çalışmalarım var.‘’
Sanatçının karikatürlerine Facebook’tan ‘ Cartoons by Howarth ‘ adresinden ulaşılabilir.


Milli Rajic ise, kendisini anlatırken, çizgi roman çalışmasına da değiniyor;
‘’ 2015 yılında Wessex Archaeology’ye katıldığımdan beri yenilenebilir enerji ve ulaşım sektörlerindeki en büyük ve en dikkat çekici projelerimizden bazılarını yöneten bir Proje Yöneticisi ve Altyapı Direktörü olarak çalıştım; en yüksek standartlarda güvenli, zamanında ve verimli çözümler sunmak için büyük müşterilerle doğrudan çalıştım. Projelerim arasında, Internet Archaeology ile ortaklaşa sunulan ve arkeolojiyi daha erişilebilir bir şekilde sunmanın, arşivlemenin ve hikayeleştirmenin orijinal bir yolu olan ‘’ Hollis Croft: A Matter of Time ‘’ adlı yayınım da yer alıyor. Bu çizgi romanı, daha kolay anlaşılır ve daha erişilebilir olarak, insanları geçmişle ve arşivle bağlantı kurmanın farklı bir yolu olarak hayal ettim. ( … )Takım çalışması ve merak (ki bu yalnızca bir kediyseniz tehlikelidir ! ) beni motive ediyor ve boş zamanlarımda çizgi roman okuyup iki papağanımın benden tartışmasız daha bilgili olduğu gerçeğiyle boğuşuyorum. ‘’

Çizgi romanla ilgili görüşler bilim dünyası tarafından da ilgi görmüş. Nitekim, eser hakkında bir makale, Cambridge Univercity tarafından yayınlanan ‘’ European Journal of Archaeology ‘’ dergisinin 2023 yılında yayınlanan 26. Sayısında yer almış.

Sheffield Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Dr. Katherine Fennely’nin yazısından bir bölüm şöyle ;
‘’ Hollis Croft, Sheffield’ın endüstriyel merkezinde yer almaktadır ve on dokuzuncu yüzyılda endüstriyel çelik fabrikalarının, meyhanelerin ve evlerin bitişiğinde yer alıyordu. Burada yapılan arkeoloji çalışmaları işçi sınıfının yaşamlarına dair bir bakış sunabilir. Bu eserin oluşturulmasında kullanılan çeşitli medyalar ( kitap, çevrimiçi kitap, site arşivi ) göz önüne alındığında, öncelikle kitabın sunuluş biçimine odaklanacağım ve ardından içerik incelemesine geçeceğim.
Fiziksel kitap, ince, yumuşak ciltli, renkli olarak güzelce resimlendirilmiş, tutması ve okuması çekici olan bir çizgi romandır. Yaklaşık yetmiş sayfa uzunluğunda olan çizgi roman, hızlıca okunabilir. Baskı kalitesi mükemmel, böylece haritalar gibi ayrıntıların okunması ve üzerinde durulması kolay ve tarihin iletilmesine yardımcı oluyor.

Grafik roman, tarayıcı ile çevrimiçi okuyucuyla en iyi şekilde okunuyor. Hikaye boyunca, çift sayfalı panellerdeki küçük tıklanabilir X işaretleri, ek içeriklere bağlantı veriyor. Bu durum, sanatsal ilhamın kaynağını ve içeriklerin arkeolojiyi temsil etmelerindeki doğruluğunu gösteriyor. Örneğin, The Cock meyhanesinin içini gösteren sayfadaki bir çarpı ile arkeolojik kazının sonuçlarına yönelme gibi. Nitekim kitabın kendisi de raporlara ve kaynaklara bağlantılar vererek daha fazla araştırmaya davet ediyor.
Arkeologların Birleşik Krallık’ta bu şekilde yaratıcı olarak meşgul olduklarını görmek cesaret verici.

Son olarak, endüstriyel dönem bilim insanları, arşiv ve arkeolojik kanıtlardan gösterildiği gibi, Sheffield’ın geçmiş sokak manzarasını hayal etmede bu cildi yararlı bulabilirler. ‘’

Akademik düzeydeki açıklamalardan , sanatçıların değerlendirmelerine kadar konuya baktığımızda, çizgi romanların ‘’ Arkeoloji ‘’ alanına ilişkin yararlarının ve de geniş halk kitlelerine yayılmasındaki katkılarının tartışılmaz nitelikte olduğu görülüyor.

NOTLAR
⦁ John Swogger’ın çizgi romanını indirmek için ;
https://johngswogger.wordpress.com/
⦁ Yazıda adı geçen Holls Croft’a ait çizgi romanı interaktif okumak ( detaylar hakkında, X işaretli noktalara tıklayarak bilgi almak ) için ;
https://intarch.ac.uk/journal/issue56/4/comic.html
linkindeki online viewer seçeneği kullanılmalıdır.
⦁ ( & ) Osman Hamdi Bey hakkında; usulsüz arkeolojik kazılar yapılması ve çıkarılan eserlerin Avrupa müzelerine taşınmasına göz yumduğu konusunda, arşiv belgeleri eşliğinde iddialar içeren yazı için bkz.
https://724kultursanat.com/osman-hamdi-bey-tarih-kacakcisi/
YARARLANILAN KAYNAKLAR
* ) Arkeolojinin Tarihi – Serdar Dervişoğlu
( ** ) Comics and Archaeology – Palgrave Studies in Comics and Graphic Novels
( *** ) Sanatçının çevrimiçi çizgi romanları;
https://johngswogger.wordpress.com/
( **** ) Wessex Archaeology grubunun Holls Croft çizgi romanını indirmek için;
