MART ve NİSAN ayında çıkan ÇR kitapları

ÇizgiRoman dostları merhaba. Ülkemizde son iki ayda çıkan Fumetti diye tabir edilen, İtalyan ÇizgiRoman‘larını tanıtacağız. Elimizden geldikçe aksatmadan, aylık olarak sürdürmeye çalışacağız. Diğer türlere, yani Marvel, Manga ve diğer türlere, bir karşı tavrımız yok. Ama, Çizgiromantik olarak öncelikli ilgimiz Fumetti’ler. Çünkü, vakit ve nakit olarak ancak yetişebiliyoruz. Hatta yetişemiyoruz. Bu ilk yayında iki ayın kitaplarını ele alacağız.
Bu arada, Mylos Kitap‘dan çıkan Tex ve Dedektif Julia’yı özellikle merakla bekliyoruz. Kasım ayından beri yayın yapmamalarının sebebinin de, geçici bir problem olduğunu umuyoruz.

İlk Kahramanımız ZAGOR. Zagor’un üç ayrı serisi yayınlandı. Bu ay, Aylık seride iki kitap var.

260. sayı Natani Dağı‘nda Gizem ve 261. sayı Müritler. Uzun zamandır eline Zagor almamışlar bile, Natani Dağı’nı hatırlar. Eski dostlarınız bu öyküde bir araya geliyor ve klasik bir Zagor öyküsü oluşturuyor. Kimler var öyküde? Sahtekarlık sanatçısı, dolandırıcı TRUMPY, Zagor’un Kızılderili dostu, kardeşi TONKA, önce ki düşman şimdi ki dost Profesör VERYBAD, deli profesör GARTH HELLİNGEN. Harika bir Klasik Zagor öyküsü. Hem de şahane çizgilerle. Çizimleri, Gianni Sedioli ve Marco Verni yapmış. Öykü ise Zagor efsanesinin son dönem anlatıcılarından, Moreno Burattini. Bugattini 1991 yılından beri Zagor senaryoları yazıyor. Ama 2001 yılından beri ‘neredeyse’ bütün öyküleri yazmış bir senarist. Hani ‘resmi’ Zagor yazarı neredeyse. Evet, bu öykü, en eski Zagor okurlarının, mutlaka alması gereken bir öykü.

Konusunu spoiler vermeden anlatmak gerekirse; Hellingen’in eski asistanı Quaritch, kendilerine ‘Müritler’ adını veren bir grup bilim adamını bir araya toplar; bu arada Tonka, Zagor’u köyüne çağırarak ondan yardım ister. Aynı zamanda Prof. Verybad de Baltalı İlah’a önemli bir haber vermek üzere Darkwood’a gelir. Müritler, çılgın profesör Hellingen’i, Akron’luların cihazları sayesinde Dünya’ya geri getirmeye kararlıdır…

İkincisi; Üç ayda bir çıkan seri olan, Zagor+ serisinin 7. kitabı, Darkwood Hikayeleri. 194 sayfadan ve 5 öyküden oluşuyor. Dört yazar ve beş çizer, farklı öyküler sunuyor. Öykülerin temalarının ve çizerlerinin farklı olması ayrı bir tat yaratmış. Keyifle okunan, çizgi festivaline dönüşmüş.

Yine spoiler vermeden şunları söyleyebilirim. Karanlık bir yarığın dibinde saklı olan dehşeti keşfedeceğiz, yol gösterici ruhunu arayan Kızılderili bir çocuğu takip edeceğiz, deliliğin hüküm sürdüğü bir köye gireceğiz. Uzun lafın kısası, bir dizi gizem ve macera yaşayacağız!..

Bu ay bahsedeceğimiz son seri ise; Zagor Klasik Maceralar 134 ve 135. ciltler. Her biri dört sayıdan oluşuyor. 134. cilt’in (Orijinal 525-526-527-528. sayılar. İtalya’da 2009 yılında yayınlanmış) ilk üç sayısında, bir öyküyü izliyoruz. Öykünün ismi Gecenin Siyah Kanatları. Öyküyü Rauch yazmış ve Della Monica çizmiş. Öykü toplam 282 sayfa. New Orleans’da geçen bir vampir hikayesi. Zagor KM 108. cilt/429-430 no’lu sayılardan tanıdığımız Alec Wallace‘a ve Ylenia Varga‘ya rastlıyoruz bu öyküde.

134.cildin son sayısında, yeni öykü olan, Asılacak Kadın başlıyor, ve 135. cilt/530. sayının 44. sayfasında bitiyor. Öykü toplam 230 sayfa. Burattini yazmiş ve Prisco çizmiş. Zagor sevenlerin çok iyi hatırladığı, hatta biraz da aşık olduğu, kadın kumarbaz Gambit‘le yeniden karşılaşıyoruz. Gambit ve Zagor, Korku Nehirde Kol Geziyor (Orij. 370 ve 371. sayı) öyküsünde, belirsiz bir aşk yaşamıştı. Gerçi bu arada, biz okurlar Zagor’u kıskanmıştık. Bu öyküde de Gambit’in başı dertte ve Zagor yetişiyor.

134. cildin, 530. sayısının 45. sayfasında yeni öykü olan Vahşi Topraklar başlar. Efsanevi Mignacco yazmış ve Cassaro çizmiş. Öykü toplam 178 sayfa. Zagor, bazı Kızılderililerin askerler tarafından sorumsuzca öldürülmesinin ardından, kendini olayların ortasında bulur. Bu öykü bitince, yeni bir öykü başlıyor, ama bu öbür ayın konusu.

Tex Willer (Genç Tex) kitaplarının, 12. ve 13. sayılar çıktı. Bu iki kitap ile 10. sayıyla başlayan beş kitaplık öykünün sonu geliyor. Öykünün tamamını Boselli yazmış ve Birindisi çizmiş. Beş kitaplık öykü toplam 310 sayfa. Ordudan çalınan silahlarla ilgili tüm ipuçları Tex Willer’ı gösteriyor. El Paso şerifine göre, Meksika’daki isyancılara satmak için Amerikan ordusundan tüfek çalan suç örgütünün başındaki zaptedilemez kanun kaçağı Tex Willer’dir. 75 yılı geçen Tex destanında, atlanmış detayları tamamlayan ‘Genç’ Tex Willer serisi, benim gibi yaşlı Tex hastalarını da gençleştirmeye devam ediyor.

Tex Willer kitaplarının, Özel Seri‘si yayınlanmaya başladı. Noel Hayaletleri. Yayınevi hangi periotta çıkacağını belirtmemiş. Devamını bekleyeceğiz. Öykü 124 sayfa. Ve hafif fantastik ögeler içeriyor. Ute Kızılderililerinin efsanelerine göre vahşi ve ıssız Uintah dağları kötü ruhların evidir. Uzun yıllar önce yalnızca İspanyol fatihleri altın aramak için gelmiştir. Kanundan kaçan, Tex, arkadaşı Dusty’nin ona bahsettiği güvenli bir sığınağı arar. Ancak bu sırada şiddetli fırtınalar ve çığların ortasında, üç haydut ve onların esiri olan bir kız ve Uintah’ın eski efsanelerini bilen bir altın arayıcısı, bir kulübede saklanmışlardır. Tam da hayalet hikayeleri zamanı…

Gelelim Martin Mystere kitaplarına. Kafaya Dikkat ve Gerçeğin Diğer Yüzü. Son üç kitabın ilk ikisi bir öyküyü içeriyor (228-229. sayılar). Lotti ve Mainardi yazmış, Sforza çizmiş. Öykü toplam 156 sayfa. Ayrıca her kitabın sonunda 16’şar sayfalık, Fantazmagori-Mystere’in Gizemleri, Y Bölgesi ve Zio Boris çizgi eki bulunuyor. Hatta bazı okurlar bu 16 sayfalık bölüm için aldığını söylüyor Martin kitaplarını.

Öyküsü de çok güzel bu iki kitabın. Martin Mystere gizemli bir sesten yardım isteği aldığında, kendisine ihtiyacı olan şeyin, bin yıldır var olan ve konuşan mekanik bir kafa olduğunu hayal bile edemedi! Ancak dahası da var. Kafa; insanlık kadar eski, belki de daha eski olduğunu, her dili bildiğini, Virgil ve Roger Bacon gibi Martin karakterleri ile tanıştığını hatta bazı durumlarda onlara yardım bile ettiğini iddia ediyor.

230 nolu son kitabın sonu için, ay sonunu beklemek gerekecek. Ayna, Ayna, Söyle Bana‘yı, Barzi yazmış ve Mattone çizmiş. ismi Ayna, Ayna, Söyle Bana. Bu öykünün birinci bölümü olan bu kitap da 78 sayfa çizim, 16 sayfa Fantazmagori, Y Bölgesi ve Zio Boris’ten oluşuyor.

Konusu ise, Uta’nın heykeli, Naumburg Katedrali’nde bir anda ortadan kayboluyor. Martin Mystere ve Java, kendilerini filozof Friedrich Nietzsche‘nin deliliğinin nedenlerine uzanan tehlikeli bir yolda, bu ortadan kaybolmanın ardından gelen ölümlerin izini araştırıyorken bulur…

Dylan Dog‘un 104. öyküsü İtalya’da 2003 yılında yayınlanmış. İsmi Yedinci Halka. Senaryosu Barbato, çizimleri ise Roi‘ye ait. Öyküde; Dylan, dört yabancıyla birlikte Londra’nın giderek çürüyen bir bölgesine hapsedilir. Sürekli olarak aynı eylemleri tekrarlayan yerel halkın gözüne görünmezler bile. Acaba öldüler de farkında mı değiller? Yoksa zamanın sürekli döngüsünün sembolü olan Samael, zamanın akışını bozarak gözünü Dylan’a mı dikti?

Öyküde bir kaç yerde Stephen King”e göndermeler var. Spoiler vermeyelim, King hastaları bulacaktır. Ama, Agatha Christhie‘nin On Küçük Zenci öyküsüne de saygı duruşu yapılmış. Ayrıca, Stano, kapak çiziminde Luca Signorelli‘nin ‘Cehennemdeki Lanetliler‘ tablosundan esinlenilmiş. Tablodaki bazı figürleri kapakta görürüz. Anlayacağımız, öykü içinde öykü ve sanat ve edebiyat.

Gelelim 105 nolu kitaba. Milfard Ailesi. Senaryosu Medda’dan, çizimler ise Piccatto’dan. Michele Medda bu güne kadar 87 Nathan Never, 23 Dylan Dog ve 60’ın üstünde farklı ÇizgiRoman senaryosu yazmış bir usta. Luigi Piccatto ise, 66 Dylan Dog ve 37 çeşitli ÇR öyküsü çizmiş bir grafik canavarı.

Yetmişli yılların sonlarında popüler bir İngiliz televizyon dizisi olan ‘Milford Ailesi’nin anısına hazırlanan TV programından sonra, dizinin kahramanları birbiri ardına öldürülür. Dizinin yönetmeni ve senaristi Micheal Whitney’in kızı Ellen Witney, Dylan Dog’tan yardım ister. Milford Ailesi’nin kahramanlarını kim öldürüyor? Öykü meşhur Addams Ailesi isimli diziye ufak göndermeler içeriyor. Ama aslen, öykü TV dizilerini ve dönemin politik yapısını da eleştiren güzel bir senaryo.

Evet bu ay (son iki ay), ülkemizde çıkan Fumetti ÇR‘ler bunlar. Ayrca dikkat ettiyseniz hepsi Lal Kitap‘tan. Bundan sonra ki aylarda, bazı seri olmayan kitapları da (örn. Suat Gönülay ve Kemal Aratan’ın yeni çıkan kitapları) sizler ile tanıştıracağız.

ÇR ve ÇizgiRomantik ile kalın.