SAVANADA DEHŞET/KARA BARON

Maceraperest Altın 93, 94 ve 95. kitap

İlk yayın yılı. 1967
Yazan. G.L. Bonelli
Çizen. A. Galleppini
Kapak. A. Galleppini
(1968 yılında 160 sayfalık kitap halinde düzenlenmiştir)

Öykü: Mefisto, gözaltında tutulduğu akıl hastanesinde Baron Lafayette ile arkadaş olur. Baron, Voodoo’ya olan merakı yüzünden ailesi tarafından tımarhaneye kapatılmıştır. Mefisto ve Baron böylece yeni bir kötü ikili olurlar. Mefisto deliliğinden kurtulmuş gibi değildir ama zihinsel berraklık anları da olmaktadır. İkili akıl hastanesinden kaçar ve büyücü Otami ve Loa’nın yardımıyla Florida bataklıklarının kalbine sığınırlar. Mefisto, heybesine artık Voodoo büyülerini de eklemiştir. Büyüleyici bir Voodoo rahibesi olan Lao, plantasyonlardan kaçan düzinelerce zenciyi etraflarında toplar. Beyaz adamları bölgeden kovmayı ve Voodoo’nun işareti altında yeni bir krallık kurmayı amaçlayan bir isyan hareketi hazırlar. Mefisto, geçmişten farklı olarak bu sefer Tex’e karşı intikam planları yapmıyor. Ama Tex ve Carson’un, bir kez daha onun peşinde olduğunu keşfettiğinde dehşete düşüyor. İki düşman arasındaki mücadele yeniden şiddetli bir şekilde başlar…

Özellik: Bu hikaye, Mefisto‘nun Tex‘ten intikam alma arzusuyla başlamıyor. Korucunun Florida’daki varlığına şaşıran Mefisto, aslında kendini savunmada buluyor. Mefisto’nun çok etkileyici bazı müttefikleri var: Dev Dambo, büyüleyici Loa, Voodoo rahibi Otami. Ayinler ve büyülü malzemelerden oluşan koleksiyon, önceki hikayelere kıyasla giderek zenginleşiyor: Örneğin, dört uzun kol tarafından desteklenen devasa kristal küre. Florida’nın yılanlar ve timsahlarla dolu bataklıklarındaki çizimler çok güzel. Hikayenin başlangıcı özellikle başarılı. Buna rağmen, sonu kısmen hayal kırıklığı yaratıyor, çok aceleye getirilmiş ve Tex ile Mefisto arasında doğrudan bir çatışma yok.

Öykünün temelinde, Florida‘da yaşayan Seminol Kızılderilileri var. Seminol Savaşları 18. yüzyılın başında Florida’ya yerleşen çeşitli Kızılderililer ile kaçak kölelerin ortak adı olan Seminoller ile ABD Ordusu arasında 1817-1858 yıllarında gerçekleşen üç savaştır. İlki 1818 yılında Seminol Kabilesi’ni asimile etmek amacıyla başlatılmıştır. Savaştan sonra imzalanan antlaşması ile ABD, Seminoller ile akrabaları Creek‘lerin yollarını ayırmanın yanı sıra, kendilerine sığınmış köleleri de geri göndermeyi kabule zorlanmıştır. 1830’da Florida’daki bütün yerliler Oklahoma’ya taşınmaya mecbur edilmiştir. Bunun üzerine İkinci Seminol Savaşı (1835-1842) yaşanmıştır. Bu savaşta 100’den fazla Amerikan askeri ölmüştür. Seminollerin çoğu ise ya öldürülmüş ya da esir alınarak batıya sürülmüştür. Yerlilerden sadece birkaç yüz kişi güney Florida‘daki büyük bataklık alan olan Everglades‘e sığınabilmiştir. İşgalci ABD, Florida’yı 1845’te 27. eyalet olarak birliğe katmıştır. Bu Üçüncü Seminol Savaşı’nı başlatmıştır. Üstün ABD ordusu, ilkel koşullarda ve gerilla savaşına yönelen yerlileri tamamen yok etmiştir. 1818’de başlayan ve 1858 yılında biten Seminol Savaşları ABD’nin kanlı yüzünü gösteren eşitsizler savaşı olarak da anılmaktadır.

Öyküde, Seminol Reisi Yampas‘ın babasının ismi Osceola. Gerçekten yaşamış bir Seminol lideri. Osceola (1804 – 1838), Alabama’da doğduğunda Billy Powell ismi konmuş, Florida’daki Seminol halkının etkili bir lideri olmuştur. Annesi Creek yerlisi ve büyük büyük babası İskoç James McQueen’di. Annesi tarafından Creek geleneğinde yetiştirildi. Çocukken, 1814’te Creek Savaşları’nda gruplarının yenilgisinden sonra, bir akrabaları olan Peter McQueen’in önderliğinde diğer mültecilerle birlikte Florida’ya göç ettiler. Orada Seminol halkı olarak bilinen topluluğun bir parçası oldular. İkinci Seminol Savaşı sırasında Seminol direnişinde küçük bir savaşçı grubuna liderlik etti. Seminollerin büyük şefi olan Micanopy’nin danışmanlığını yaptı. 

Yine öykünün temel unsurlarından olan Voodoo‘ya inanan zenciler. Ser verip sır vermeyen, toplulukları için ölümü göze almış fanatikler olarak resmedilen Voodoo mensupları. Özellikle Tex ve Zagor maceralarında karşımıza çok çıkarlar. Etkili bir senaryo oluşturmak için hep fanatik kan dökücülerdir.

Voodoo, Yanlış Anlaşılan Bir Din: Batı Afrika’da, özellikle Benin, Togo, Gana ve Nijerya‘da derin kökleri olan bir dindir. Amerika kıtasına, özellikle de Haiti‘ye köleleştirilmiş Afrikalılar tarafından getirildi. Voodoo genellikle Kara Büyü veya büyücülük uygulaması olarak yanlış tanıtılır. Ruhlara olan inancı ve ritüellerin kullanımını içerse de, bu uygulamalar doğası gereği kötü veya zararlı değildir. Voodoo rahiplerinin Zombi yarattığına dair popüler fikir bir efsanedir. Haiti folklorunda ölümsüzlerle ilgili kültürel inanışlar olsa da, bu hikayeler gerçek Voodoo uygulamalarına dayanmamaktadır. Voodoo’ya saygı ve anlayışla yaklaşmak gerekir. Zengin bir tarihe sahip, karmaşık ve incelikli bir dindir ve kendi uygun bağlamında değerlendirilmeyi hak etmektedir.

Voodoo’nun temel inançları:
Ruhlara İnanç: Voodoo müritleri, insan dünyasıyla etkileşime giren, lwa olarak bilinen ruhların varlığına inanırlar. Bu ruhlar doğa, atalar ve tanrılar gibi yaşamın çeşitli yönleriyle ilişkilidir.
Senkretizm: Voodoo senkretik bir dindir, yani farklı inanç sistemlerinin unsurlarını birleştirir. Örneğin Haiti Voodoo’su, Batı Afrika dinlerinin ve Roma Katolikliğinin bazı yönlerini bünyesinde barındırır.
Ritüeller ve Törenler: Voodoo uygulamaları davul çalmak, dans etmek, şarkı söylemek ve lwa’ya adak sunmak gibi çeşitli ritüelleri ve törenleri içerir. Bu ritüeller manevi dünyayla bağlantı kurmak, bereket aramak veya sorunları çözmek için tasarlanmıştır.

Baron Samedi Voodoo inancının önemli figürlerinden olan, Korku edebiyatının ve ÇizgiRomanların fazlaca abarttığı bir karakterdir. Haiti Voodoo‘sunda ölümün ve doğurganlığın lwa’sı (ruhu) olarak saygı duyulan önemli bir figürdür. Sık sık silindir şapkalı ve koyu renk gözlüklü neşeli, puro içen bir iskelet olarak tasvir edilir. Ölümle olan ilişkisine rağmen Baron Samedi, Azrail olarak değil, oyunbaz ve yaramaz bir ruh olarak görülür. Voodoo‘nun, her birinin kendine özgü özellikleri ve rolleri olan, zengin bir lwa kültüne sahip karmaşık bir din olduğunu unutmamak önemlidir. Baron Samedi en tanınmışlardan biri olmasına rağmen, daha büyük bir manevi yapıya ait parçalardan biridir.

Baron Samedi’nin Vodou’daki rolünün bazı önemli yönleri:
Ölülerin Gardiyanı: Ölümün lwa’sı olan Baron Samedi, ruhları öbür dünyaya yönlendirmekten sorumludur. Cenaze törenleri ve ölülerle ilgili diğer törenler sırasında sıklıkla anılır.
Doğurganlık Getirir: Şaşırtıcı bir şekilde Baron Samedi, aynı zamanda doğurganlık ve yaşam döngüsüyle de ilişkilendirilir. Yeni doğuranların hem gebe kalmasını hem de sağlığını etkileme gücüne sahip olduğuna inanılır.
Yenilenmenin Sembolü: Hem ölümle hem de yaşamla olan bağlantısı, Baron Samedi’yi yenilenmenin ve varoluşun sonsuz döngüsünün simgesi haline getiriyor.

Mefisto‘nun ortağının ismi Baron Jean de Lafayette. G.L. Bonelli belli ki bu soyadını, Mefisto’nun ortağının ne kadar önemli ve zengin bir adam olduğunu iyice belirtmek için kullanmış. Lafayette ailesinin Haiti’de yaşayan bir kolu var mı bulamadım. Ama, Marquis de Lafayette, ABD tarihindeki önemli bir Fransız müttefik. Amerikan Bağımsızlık Savaşı’nda General George Washington liderliğindeki orduya gönüllü olarak katılan bir Fransız asilzade ve subaydı. Lafayette, 1781’de Yorktown Kuşatması’nda ordu birliklerine komuta etti. Savaştan sonra Lafayette, Amerikan ulusuna kendini adamış, askeri, mali ve diplomatik olarak desteklemiştir. Başkan James Monroe, Lafayette’i ‘Amerikan ulusunun konuğu’ olarak Amerika Birleşik Devletleri’ne davet etti. Lafayette, 1784-1785’te Amerika’yı ziyaret etti ve burada tüm eyaletleri ziyaret ederek coşku ile karşılandı. Virginia Temsilciler Meclisi’ne hitap ederek “tüm insanlığın özgürlüğü” çağrısında bulundu ve köleliğin kaldırılmasını istedi. 1789 Fransız Devrimi ve Temmuz Devrimi’nde önemli bir figür haline geldi ve hem Fransa’da hem de ABD’de bir kahramandır.

Kahramanlarımız New Orleans‘dan bindikleri maceralı gemi yolculuğundan sonra Tampa şehrine gelirler. Florida, Tampa Şehri‘nin tarihi, 1824’te, ABD’nin Florida’yı İspanya’dan kurtarmasından kısa bir süre sonra, günümüzün şehir merkezindeki Hillsborough Nehri’nin ağzında, Fort Brooke’un kurulmasına kadar uzanıyor. Kale (Karakol) bölgede küçük bir sivil nüfus da yarattı ve Tampa kasabası ilk olarak 1855’te kuruldu.

Macera; Florida’daki Fort Myers Askeri karakolu yakınlarındaki alanda geçmektedir. 1850’de kurulan bir ABD Ordu karakoluydu. Adını, Yüzbaşı Abraham C. Myers’tan almıştır. Daha önceki Fort Harvie’nin bulunduğu yere inşa edilmiştir. İnşaat malzemelerinin eksikliği, kalenin ilk inşasını biraz geciktirmiştir. Ancak, gönderilen malzemeler bir inşaat patlamasını körüklemiş ve bunun sonucunda birçok kalıcı binaya sahip büyük bir karakol ortaya çıkmıştır. Tesisler arasında subay lojmanları, ofisler, hastane, mühimmat ve malzeme depoları, demirci ve marangoz dükkanları, mutfak, fırın, çamaşırhane, ahırlar ve hatta bir bowling salonu ve banyo bulunmaktaydı. Ayrıca askerlerin raylı sistemle malzeme getirmesini sağlayan yaklaşık 200 metre uzunluğunda bir iskeleye de sahipti.

Tex ile ilgili bilgiler almak için Herkesi Facebook’ta Tex Willer Meraklıları Haberleşme Ağı‘nı takip etmeye bekliyoruz.

https://www.facebook.com/groups/863513165920549?locale=tr_TR