
TUZAK
Maceraperest Altın 10-11. kitap
17. Öykü
İlk yayın yılı. 1951
Yazan. G.L. Bonelli
Çizen. A. Galleppini
Kapak. A. Galleppini
(1960 yılında 160 sayfalık kitap halinde düzenlenmiştir)


Oğlak Maceraperest Altın Seri
Altın 10/Korkunun İzi. 1. Sayfadan başlar (160 s).
Altın 11/Bataklıktaki Tuzak. 64. Sayfada biter.
Öykü toplam 224 sayfa.




Ceylan 1. Seri (186’lık)
Ceylan-113/Korku İzi. 69. Sayfadan başlar (14 s).
Ceylan-114/Tuzak. (79 s).
Ceylan-115/Savaş Yerine Kan. (79 s).
Ceylan-116/Korkunç Şantaj. 56. Sayfada biter (52 s).
Öykü toplam 224 sayfa.
1951-3 ŞERİT SERİSİ





















1951-BEYAZ KOLEKSİYON SERİSİ



1954-1. ONUR SERİSİ







1954-1. GİGANTE SERİSİ


1957-KIRMIZI KOLEKSİYON SERİSİ




Öykü: Aradan birkaç yıl geçmiş, Tex, Reis Kırmızı Ok’un kampında yaşıyor. Lilyth, Navajolar tarafından Küçük Şahin olarak adlandırılan Kit Willer’ı doğurduktan sonra bir salgın sırasında ölmüştür. Kit Carson, Gece Kartalı’nı tekrar Ranger’lere yeniden katılmaya ikna eder. Tex, Reis Kırmızı Ok’un kendisine verdiği kutsal Wampum’u alarak tehlikeli bir göreve çıkmaya razı olur. Arkansas Joe’nun intikamı alınmalı ve katiller cezalandırılmalıdır. Tex, Kanada Atlı Polisi’nde çavuş olan Jim Brandon ve güçlü Kanadalı tuzakçı Gros-Jean gibi iki müttefik bulur. Kutsal Wampum, Kızılderililerin eline düşen Tex ve Gros-Jean’ın hayatlarını kurtarır. Haydutlar, Tex’i teslim olmaya zorlamak için Kit Willer’ı kaçırır. Alçakça plan, kurşun fırtınası altında başarısızlığa uğruyor. Bu; uzun, soğuk ve yeni kadim dostlar edineceği bir maceradır!..

Özellik: Tex’in, Lilyth ile tanıştığı Kanlı Anlaşma öyküsünde ‘Macera başlıyor’ demiştik. Evet, artık macera devam ediyor. Haliyle de bu öykü bir sürü özellik taşıyor.
⦁ Salgın hastalık sonucu ölen Lilyth’in başına gelenleri öğreniyoruz. Olayların gerçek yüzünü çok sonra öğrenebileceğiz.
⦁ Küçük Şahin yani Kit Willer’i ilk görüşümüz. Kit, zavallı Carson’ın şapkasına ok atarak ne kadar cesur olduğunu hemen kanıtlar.
⦁ Lilyth’nin babası Kırmızı Ok (Red Arrow), Dakota şefi tarafından babasına verilen Wampun kemerini Tex’e verir.
⦁ Jim Brandon ile tanışırız. O, Kanada Atlı Polisi’nde şimdilik çavuştur. Rütbesinin artışını Tex destanı içinde hep beraber izleyeceğiz.
⦁ Gros-Jean ile tanışırız. Gros-Jean bir melez’dir (Métis’tir). Babası bir Fransız ve büyükannesi Dakota yerlisiydi.
⦁ Carson, Tex’e 3 numaralı eski Ranger rozetini geri verir ve Tex tekrar korucu olur.
⦁ Kit Carson ilk kez bir Navajo köyüne gidiyor ve ikinci kez Navajo şefi Kırmızı Ok’la tanışıyor.
⦁ Dizide ilk kez dört arkadaş bir arada görünüyor (Tex, Carson, Tiger Jack ve Kit Willer).
⦁ Ranger komutanı olan Marshall’ın göründüğü son hikaye.
⦁ Ayrıca ilk Kanada macerası.
⦁ Ve de şu ana kadar ki en uzun öykü.

Girişte Lilyth‘in öldüğünü öğreniriz, ama çok apar-topar ve önemsiz bir şeymiş gibi öğreniriz. Tex’in çok sevdiği ama az beraber olabildiği Lilyth, Tex okurları için hep gizemli bir yerde durmuştur. Ama; çok erkeksi olan Tex destanında bir kadının yer bulmasının zorluğu da ortada. Belki de G.L.Bonelli bu yüzden ölümünü pek önemsemedi. G.L. Bonelli’nin, Tex’in bir karısı olduğunu hatırlaması ve Lilyth’in çok aceleyle öldürülüşü bölümünü en güzel hikayelerinden biri haline getirerek, bunu telafi etmesi için uzun yıllar geçmesi gerekti.

Şu bir gerçek ki, ilk öyküler hem senarist G.L.Bonelli, hem de Galleppini’nin diziyi oturtma dönemleri. Kahraman/karakterlerin okur tepkileri ile organize edilme dönemi. Bu yüzden özellikle Tex Destanının ilk dönemleri çok iniş çıkışlı. Kötü öyküler, idare eden öyküler, dolgu öyküler ve iyi öyküler karma karışık gidiyor. Kanlı Anlaşma ve Tuzak öyküsü çok iyi öykülerden ikisi. Hatta bu öykü şu ana kadar ki her yönden en iyi macera. Hem senaryo, hem çizim olarak kaliteli ve heyecanlı bir öykü. G.L.Bonelli, yeni anlatı fikirleri arayışına girmeye karar vermiş artık. Bol hata gözleniyor, ama yayınlandığı 1951 yılı göz önüne alınırsa zamanın western kültürüne çok uygun!
Maceranın başında, Tex‘in Navajo‘larla birlikte avlanmanın tadını çıkardığını görüyoruz. Tex, oğlu Kit’in doğumuna ve Lilith’in ölümüne rağmen macera çağrısını hissediyor. Ranger arkadaşı Arkansas Joe‘nun katillerinin Kanada’ya kaçması Tex’i durduramaz. Ranger kardeşliği kanunu; bir Ranger katilinin yaşamasına izin vermez. Arkansas Joe‘yu öldüren üç aşağılık herif; Hart Chester, Tim Lacy ve Husky Tull artık yaşayan ölülerdir. Yetmezmiş gibi, Kırmızı El isyanının lideri La Roche ile birlikte olmaları olaya daha da kesinlik katar. Zavallı Arkansas Joe’nun katillerini bulmak, genç Ranger’in kalbindeki yaraları iyileştirmek için bir fırsat ve kahramanımızın kuzeye yapacağı ilk seyahatin bahanesi olur.

Artık; ormanlar, kırmızı ceketliler ve kar manzaraları ile Kuzey maceraları başlıyor. Kahramanlarımız soğuk topraklara her geçtiklerinde, sıra dışı maceralar sunacak bize. Bonelli, Tex tarihine geçecek iki yardımcı karakter daha yaratıyor bu öyküde. Jim Brandon ve Gros-Jean. Bonelli aslında, Tiger ve Carson‘u yedek kulübesine alıp yeni yetenekleri oyuna aldı. Ama, Bonelli’nin aklına dahiyane bir fikir daha geldi. Küçük Kit’i şantaj amacıyla kaçırtmak. Heyecan verici ve unutulmaz bir nehir macerası ve kalenin savunulması sekansı öyküyü daha da unutulmaz hale getiriyor.
Tex, kayınpederi Kırmızı Ok‘tan Dakota Wampum‘u alır ve bu sayede tüm Dakota kabileleriyle kan kardeşi olur ve Kanada’ya doğru yola çıkar. Wampum, barış ve tanınmanın bir işareti olarak, Tex tarafından gelecekte Kızılderililerle karşılaştığında sıklıkla kullanılacak ve biz Tex okurlarının iyi bildiği bir simge olacak.

Nedir bu Kutsal Wampum? Dakota’lar; Büyük Siux Kızılderili üst grubuna ait bir Kızılderili kabilesidir. Yörelere ait ufak tefek kültürel değişiklikler olmasına rağmen, genel olarak aynı geleneklere sahiptirler. En büyük bağlayıcı unsur ise kullandıkları ortak dildir. Siouan-Catawban dili, Kuzey Amerika’da kullanılan Kızılderili dil ailesidir. Wampum, Siux ve Dakota kabilelerinin geleneksel kabuk boncuğundan kemer tarzında yapılmıştır. Kuzey Atlantik beyaz deniz salyangozu kabuğundan veya sert kabuklu istiridyeden yapılmış beyaz ve mor boncuklardan oluşur.

Önemli antlaşmaları ve tarihi olayları kaydetmek için kullanılırdı. Wampum ayrıca kuzeydoğudaki Yerli kabileler tarafından bir değişim aracı olarak da kullanılırdı. İlk sömürgeciler bunu bir para birimi olarak algıladılar ve onlarla ticaret yaparken kullandılar. Sonunda, sömürgeciler daha verimli bir şekilde Wampum üretince bu da enflasyona ve nihayetinde para birimi olarak modasının geçmesine neden oldu.


Tuzak kitabının 18. sayfasında Atlı Polis Yüzbaşısı, Kırmızı El isyanının arkasında Kanada’yı tekrar ele geçirmeye kararlı bir ülkenin bulunduğunu açıklıyor. Yüzbaşının kast ettiği bu güç Fransa‘dır. Sayfa 50’de ise Kırmızı El adamlarından biri, isyanın arkasında bir Kürk Şirketinin olduğunu belirtiyor. Fransızca konuşanların, Kanada toprakları üzerindeki iddiaları hala sıcaklığını koruyor. 1812’den 1815’e kadar süren ABD-Kanada savaşı, ABD’nin Kanada sınırları ve Atlantik kıyıları boyunca sürdü ve askeri açıdan, çıkmaza girdiği için sona erdi. Fransa maddi ve Manevi olarak ABD’nin arkasındaydı.

Sırayla gidersek; olayların aslı neydi?
Kızıl Nehir İsyanı 1869-1870 yıllarında şu anda Manitoba‘da bulunan Kızıl Nehir Kolonisi‘nde gerçekleşen Kanada tarihinde ki önemli bir olaydı. Kanada hükümetinin toprakları üzerinde kontrol sağlama girişimlerine karşı, Yerli ve Avrupalı (çoğunlukla Fransız-Kanadalı) kökenli Métis halkının önderlik ettiği bir direniş hareketiydi.

Kanada’nın büyük bir bölümü; Hudson’s Bay Company (HBC) tarafından kontrol edilen, geniş bir bölge olan Rupert’s Land‘in bir parçasıydı. 1869’da HBC, Métis ve diğer Yerli sakinlere danışmadan Rupert’s Land’ı Kanada hükümetine satmayı kabul etti. Nesiller boyunca bölgede yaşayan Métis halkı, topraklarını, kültürlerini ve yaşam tarzlarını kaybetmekten endişe ediyordu. İngilizce konuşan yerleşimcilerin akınının onları dışlayacağından ve toprak haklarına saygı gösterilmeyeceğinden korkuyorlardı. Ve bu konuda da haklı çıktılar.

Louis Riel liderliğindeki Métis halkı, Kanada hükümetinin eylemlerine direnmek için örgütlendi. Riel, Métis davasının karizmatik bir lideri ve sözcüsü olarak ortaya çıktı. 1869’un sonlarında Métis, Kanada ile müzakere etmek ve haklarını korumak için bir Geçici Hükümet kurdu. Fort Garry‘nin (günümüzde Winnipeg) kontrolünü ele geçirdiler ve Kanada hükümetinde temsil, toprak haklarının korunması ve dillerinin ve kültürlerinin tanınması gibi taleplerin bir listesini hazırladılar. İsyan sırasında önemli bir olay, Métis’e ve Geçici Hükümetlerine karşı çıkan İrlandalı-Kanadalı bir yerleşimci olan Thomas Scott‘un idamıydı. Ölümü, İngilizce konuşan Kanadalılar ile Métis arasındaki gerginliği alevlendirdi ve Ontario’da yaygın bir öfkeye yol açtı.

İsyan, Métis ile Kanada hükümeti arasında müzakerelere yol açtı. Sonuç, Mayıs 1870’te çıkarılan ve Manitoba eyaletini oluşturan birçok Métis talebini içeren Manitoba Yasası oldu. Métis toprak haklarının korunması. Fransızca ve İngilizcenin resmi dil olarak tanınması. Mezhep okulları (Katolik ve Protestan) için hükümler içeriyordu. Müzakerelerin başarısına rağmen, Louis Riel, hayatına yönelik tehditler ve Scott’ın idamını çevreleyen tartışmalar nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri’ne kaçmak zorunda kaldı.

Manitoba Yasası toprak hakları vaat ederken, daha sonra birçok Métis gecikmeler, bürokratik engeller ve yerleşimci akını nedeniyle mülksüzleştirildi. Bu, Métis’in daha fazla hoşnutsuzluğuna ve sonunda 1885 Kuzey-Batı İsyanı’na yol açtı. Kızıl Nehir İsyanı, Métis’in tanınma ve haklar için verdiği mücadeleyi vurgulayan Kanada tarihinde önemli bir an olarak görülüyor. Louis Riel, bir Métis kahramanı ve Manitoba’nın kurucu babası olarak kabul ediliyor, ancak mirası bazı çevrelerde hala tartışmalı.

Louis “David” RIEL
(1844-1885) Büyükbabası; annesi yerli olan bir kadın ile evliydi ve annesi, Red River Kolonisi’ne yerleşen ilk beyaz ailelerin birinden geliyordu. Métis’in, Kanada hükümetiyle olan iki direnişini yönetti. 1869-1870 Kızıl Nehir İsyanı ve 1885 Kuzey-Batı İsyanı. Son çatışma, Riel’in vatana ihanetten hüküm giymesiyle sona erdi ve bu nedenle 16 Kasım 1885’te idam edildi. Winnipeg’deki St. Boniface Katedrali mezarlığına gömüldü.
Peki; Kimdir bu Métis Halkı?
Métis, Kanada’lı Kızılderililer ve İnuitlerle birlikte tanınan üç Yerli halktan biridir. Karışık, Yerli ve Avrupalı (çoğunlukla Fransız) kökene sahip kültürel gruptur. Métis Ulusu, 18. yüzyılda, Manitoba, Saskatchewan ve Alberta’da ortaya çıkmıştır.
Métis, Yerli kadınların (çoğunlukla Cree, Ojibwe ve Saulteaux) ve Avrupalı kürk avcılarının (çoğunlukla Fransız ve İskoç) evlilikleri yoluyla belirgin bir halk olarak ortaya çıkmıştır. Tek bir ‘kabile’ değil, kendi dilleri, gelenekleri ve kimlikleri olan benzersiz bir kültürel gruptur.

Özellikler: Métis, Yerli ve Avrupa geleneklerini harmanlayan zengin bir kültürel mirasa sahiptir.
⦁ Michif Dili; Cree ve Fransızcayı birleştiren benzersiz bir dil.
⦁ Müzik ve Dans; Keman müziği.
⦁ Tarih; Métis, özellikle kürk ticareti ve 19. yüzyılda Kanada’nın genişlemesine karşı direnişte Kanada tarihinde önemli bir rol oynamıştır. Métis lideri Louis Riel, Kızıl Nehir ve Kuzey-Batı Direnişleri’ndeki rolüyle Kanada tarihinde merkezi bir figürdür.
⦁ Kimlik; Métis kimliği, kendini tanımlamaya, tarihi Métis topluluklarıyla atadan kalma bağlantıya ve Métis Ulusu tarafından kabul görmeye dayanır. Kanada Anayasası’nın 35. Bölümü uyarınca Yerli halklar olarak tanınırlar.
⦁ Sanat ve El Sanatları; Métis boncuk işleri, çiçek desenleri ve ikonik Métis kuşağı (Wampum benzeri) çok özelliklidir.


⦁ Yönetim; Métis’in, Métis haklarını ve özyönetimi savunan Métis Ulusal Konseyi (MNC) ve eyalet iştirakleri gibi kendi siyasi örgütleri vardır.
⦁ Güncel Sorunlar; Diğer Yerli halklar gibi Métis’ler de toprak hakları, kültürel koruma ve sosyoekonomik eşitsizliklerle ilgili zorluklarla karşı karşıyadır. Ancak, giderek daha fazla Kanada’ya benzersiz hakları ve katkıları olan ayrı bir halk olarak tanınmaktadırlar.
Métis, Kanada’nın kültürel ve tarihi manzarasında benzersiz bir yere sahip canlı ve dirençli bir topluluktur.

Jim Brendon ile tanışmak çok keyifli. Kusursuz Atlı Polis üniforması ile, Tex Destanında, ekibin en önemli arkadaşlarından biri olacak. Brendon, doğuştan zarif, dürüst ve şerefli bir insandır. Adalet duygusu yüksek, güvenilir bir dosttur. Tex ile aynı yaşlarda ve aynı boydadır. Clark Gable bıyıkları vardır. Jim, İngiliz kökenli bir Kanada’lıdır. Şimdilik çavuştur. Kurallara uymaya çalışan, klasik İngiliz kafalıdır. Bu macerada, Jim ve Tex arasında özel bir ilişki kuruluyor; sadece Tex’i kurtarması değil, Jim’in göğsünü siper ederek Tex’in oğlunu kurtarması da bunun bir göstergesi!
Gros-Jean de Tex ekibinin en önemli arkadaşlarından biri olacak. Tex ile aynı yaşlarda. Favorileri, Davy Crockett şapkası (Porsuk şapkası), makosen ayakkabılar, saçaklı giysiler, namludan doldurmalı tüfek. Mesleği tuzakçı olan bu iri yapılı Melez (Métis); sadık bir dosttur. Vahşi Kanada’nın her köşesini avucunun içi gibi bilen, yenilmez, kolayca öfkelenen, güçlü yumrukları olan bir avcı. İlk çatışmanın ardından Tex, temiz yürekli bir adam olduğunu anlar ve ikisi arasında hemen güçlü bir dostluk kurulur. Azimli ve cömerttir. Bir dostuna iyilik yapmak için aşamayacağı engel yoktur.

G.L.Bonelli, bu öyküde bir benzetme veya bir gönderme yapmış. Kara El/Kırmızı El benzetmesi. Bir tür Mafya yapılanması olan Kara El‘in, İtalya’daki kökleri 1750 yılına, Napoli Krallığı’na kadar uzanıyor. Uzun süre İtalya’yı kasıp kavuran Kara El Çetesi, on dokuzuncu yüzyılın sonlarında İtalyan göçmenler vasıtasıyla ABD’de de örgütlendi. Bonelli; Kırmızı El ismini kullanarak, en azından İtalyan okurun ilgisini çekmeyi başarmış.


Bu maceranın öncüsü olan, esin kaynağı olan ya da tarihi referansı olan bir film var. North West Mounted Police/Kuzey Batı Atlı Polisi-1940 (Türkiye’de ki ismi, Kırmızı Ceketliler). Film İtalya’da 1949 yılında, Giubbe Rosse/Kırmızı Ceketler ismiyle oynadı. G.L.Bonelli‘nin, filmin anlattığı bugün artık gerçekliği çökmüş olan öyküsüne tamamen inandığı çok net. North West Mounted Police filmi, Cecil B. DeMille‘in yönettiği ve Louis Riel liderliğindeki Kuzey Batı İsyanı sırasında Kanada’da geçen 1940 yapımı bir filmdir. Atlı bir polis alayının, milliyetçilik bahanesiyle Britanya İmparatorluğu’na savaş açan Kızılderili kabileleri ve Fransızca konuşan vicdansız Kanadalı çetelerle boğuşmasının macera dolu serüvenini anlatır. Olayların merkezinde, ABD’de işlenen bir cinayetle suçlanan, isyancı lideri yakalamak için Kanada’ya gönderilen bir Teksas Ranger’i yer alıyor.



Film, RC Fetherstonhaugh‘un Kuzey-Batı isyanını kurgusal ve Fransız karşıtı bir tonda anlatan The Royal Canadian Mounted Police adlı romanının sinema uyarlamasıdır. 1978 yılında Tüm Zamanların En Kötü Elli Filmi listesine dahil edildi. Başrollerde; Gary Cooper (Teksas Ranger’i Dusty Rivers), Madeleine Carroll (April Logan), Preston Foster (Çavuş Jim Brett) ve Lynne Overman (Tod McDuff) oynamıştır. Görüldüğü gibi konu; kaçak katil, Ranger, Atlı Polis hatta Tod McDuff’a (Gros-Jean) kadar kitabın öyküsüne çok benziyor. Ama film tarihi gerçeklere pek uymuyor. Gerçekte olaylar, yazının ortalarında anlattığımız gibi olmuş.







Bu macera ile ilgili olarak, TWF-Tex Willer Forum üyelerinden, Charles Monni‘nin notlarına da bir bakalım.
⦁ İlk baskıda, bu hikayenin başında Tex’in Parlayan Dağlar‘da (Yampa Flat macerası-Maceraperest 22. sayı) yaşadığı bir maceraya atıf vardı. Ama daha sonraki baskılarda bu atıf ortadan kalkmıştır. Bu hikaye GL Bonelli tarafından yazıldı ve Mario Uggeri tarafından çizildi. Galep’in hastalığı sebebiyle teslim tarihlerine yetişememesi nedeniyle bir kaç yıl sonra acil bir durumda yeniden ele alınıp sunuldu.
⦁ Göze batan, oldukça önemli bir zaman atlaması var. Önceki maceradan bu yana; Küçük Şahin‘in yaşına bakılırsa, en az 4, hatta belki 5 yıl geçmiş olması lazım. Tex’in tüm bu zaman boyunca Rezerv’de kalıp oğluna baktığına ve avlandığına inanmak zor. Başını belaya sokmak istemezse de, sorun yine de onu bulurdu.
⦁ Bu aynı zamanda Kit Carson‘un siyah saçlı son görünümü. Her ne kadar saçlarında yer yer kırlar olsa da. Ayrıca Carson’un şakaklarındaki grilerin, bir önceki bölümden bu yana ne kadar zaman geçtiğinin açık bir göstergesi.
⦁ Kırmızı Ok‘un Tex’e hediye ettiği Wampum kemeri ilk kez burada karşımıza çıkıyor. Yaşlı şef bize bunun bir Dakota şefi tarafından babasına verildiğini söylüyor. Bir Navajo’nun, hiç bir kabile akrabalığı olmamasına rağmen, Dakotalar’dan böyle bir kutsal malzemeyi hediye alması çok önemlidir.


Tiziano Sclavi‘nin, Tex ve Tuzak öyküsü hakkında, 1984’te yazdığı meşhur yazıyı kısaltarak aktaralım.
“Yirmi yıldan fazla bir zaman önce, çizgi romanlar benim için bir tür efsaneyken, Tex okurdum. Hep; albümlerin hazır olduğunu, büyük bir depoda gelecek ayların Tex’lerinin hazır beklediğini düşünürdüm. Dağlarda çok küçük bir köyde yaşadığım için, eğer bir gün büyük şehre gitmeyi başarırsam, o depoya gidip tüm kitapları satın alacağımı hayal ederdim. Gelecek sayıların, neden bilmem, birer birer sanki karneye bağlanmış gibi satıldığını anlamazdım.
Özellikle yağmurlu bir günde Kanada’daki bir kaleye yapılan saldırının macerasını hatırlıyorum. Bana bir şaheser gibi göründü. Albüm, Gros-Jean’in bir kulübeyi yıkması ve son destek direğine baltayla saldırmasıyla sona erdi. Ne olurdu? Kulübe üstüne mi çökecekti? Cevap bir sonraki albüm olan ‘The Indian Sign’deydi. Küçük, acı dolu anılar. Ve bir de, bir iş karşılığı bana bin Liret verildi. Tabii ki, ”bunları dikkatli harca” nasihatıyla. Hepsini beş adet Tex satın almaya harcadım (o zamanlar fiyatı iki yüz Liretti sanırım). Ceza olarak albümlere el konuldu ve tavan arasına saklandı. Bunlar arasında iki tanesini hatırlıyorum: ‘Satania’ ve ‘Yangın!’


Şu anda Tex’i (ve ayrıca Zagor, Mister No, Martin Mystère ve daha birçoğunu) üreten yayınevinde çalışıyorum. İtiraf ediyorum, buraya geldiğimden beri arşive gidip Kızılderili İşaretleri, Satania ve Yangın kitaplarına bakmaya cesaret edemedim. Bir gün Milano yakınlarındaki bir kasabadaki depolarımızı görmeye gittim. Buraları, ‘Raiders of the Lost Ark’ın finalinde gördüklerinize tıpatıp benziyor. Dağlarca sandık, albüm ve kim bilir ne gizemler. Belki gerçekten gelecek sayılar var ve kesinlikle yirmi yıl önce hayalini kurduğum sayılar bile var. Bunun yerine, Kanada kalesine yağmurda yapılan saldırının öyküsünü birkaç kez yeniden okudum ve bana hala bir şaheser gibi görünmeye devam ediyor. Ve ‘Tex’ ve genel olarak çizgi romanlar birer efsane olmaya devam ediyor.
Peki, ‘Tex’ konusuna gelince, artık ben de ‘içeriden biri’ olduğum için başka ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Ve işimle ilgili olarak şunu söyleyebilirim ki, bunu bir iş olarak görmüyorum, inanılmaz bir şekilde, çocukluğumdaki gibi aynı hayretle devam eden bir tür rüya olarak görüyorum.”

Gelelim kapaklara: Bu sefer size çok acayip şeyler söyleyemeyeceğiz. Öncelikle bu öykünün iki kapağı arasındaki dikkat çekici farklara bakalım. Tuzak kapağında Tex; kahverengi şapka, sarı cepsiz gömlek, siyah flar ve eldivensiz. Kızılderili İşaretleri kapağında ise; beyaz şapka, kırmızı cepli gömlek, mavi flar ve eldivenli.


Tuzak kitabının kapak öncülü olan kapak; 2. Onur serisinin 19. sayı kapağındaki Tex figürünün yanına Kırmızı El çetesinin amblemi iliştirilerek hazırlanmış. Onur serisinin 19. sayı kapağındaki resim ise Gizemli Dağ kitabının 141. sayfasından alınmış. Tabancadan çıkan dumanın da Bignotti tarafından tasarlandığı söyleniyor. Kızılderili işaretleri kitabının kapağı ise; 4. Onur serisinin 13. sayı kapağındaki Tex, arkadaki kartal ve dumanlardan ayıklanarak, yine Bignotti’nin tasarımı olan bir madalyonun üstüne işlenmiş.



Repubblica yayınevinin 2007 yılında yayınladığı, Tarihsel Renk Koleksiyonunun 6. sayısı olan Gros-Jean, il Meticcio (Gros-Jean, Melez) kitabı. 2 öyküden oluşuyor. Bunlardan biri de Tuzak, diğeri ise Kızılderili İşaretleri. Bu serinin kapaklarını Claudio Villa hazırlıyor. Ama dikkatinizi çekmiştir, Galep ustanın çizimlerini bir tür yeniden yorumluyor. Bu kapakta da, ustanın bir sonra ki öyküsünü olan Kızılderili İşaretleri macerasının ilk vinyetini kendine örnek almış.


Tuzak macerası, Klasik seride 4 kitap sürüyor. 2018 yılında basılan 23/26. sayıların kapakları ilk yıllardaki kapaklardan alınmış. Hem de neredeyse yerde ki taşa ya da toza bile pek dokunmadan kullanılmış. 1. Onur serisindeki, bu macera ile ilgili 4 kapak. Galep ustanın harika Onur serisi kapaklarına dokunmaya da gerek yok zaten.








NOT
Fransız, Métis ve HBC, İngiliz mücadelesi
Hudson’s Bay Company (HBC); 1670 yılında İngiliz yatırımcılar tarafından, Kral II. Charles‘ın Hudson Körfezi nehir havzasında, yani Rupert’s Land‘da, kürk ticareti üzerinde tekel hakkı tanıyan bir kraliyet yasasıyla kuruldu. Ve Kanada’nın keşfi ve geliştirilmesinde önemli bir rol oynamıştır. HBC, Ticaret merkezleri kurdu ve bölgenin ekonomisi ve politikası üzerinde önemli bir etkiye sahipti. 1869’da Rupert’s Land‘i (günümüz Kanada’sının çoğunu kapsayan geniş bir bölge) Kanada hükümetine sattı.

Hudson’s Bay Şirketi ile Fransızlar; 17. yüzyılın sonu ve 18. yüzyılın başında, kürk ticaretinin kontrolü için yoğun bir rekabete girişti. Yeni Fransa (merkezi Quebec’te) aracılığıyla kendi kürk ticareti ağlarını kuran Fransızlar, HBC’yi ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit olarak görüyorlardı ve bu da askeri çatışmalara yol açtı. İngiliz hakimiyeti, HBC’nin operasyonlarını genişletmesine ve Kuzey Amerika kürk ticaretinde baskın bir güç haline gelmesine olanak tanıdı.

Fransızlar, HBC ticaret merkezlerine birkaç saldırı düzenledi. Örneğin, 1686’da Fransızlar, birkaç HBC merkezini ele geçirdi ve çatışmalar devam etti. Hem HBC hem de Fransızlar, kürk ticareti operasyonları için Yerli halklarla ittifaklar kurdular. Fransızlar, Huron-Wendat ve Algonquin, HBC ise, Cree ve diğer Yerli uluslarla ittifaklar kurdu.


Kuzey Amerika’daki Fransız kürk ticareti birkaç önemli şirket ve kuruluş tarafından yönetiliyordu. Bu kuruluşlar, Yeni Fransa‘nın (günümüzde merkezi Quebec) keşfi, ticareti ve kolonileştirilmesinde önemli bir rol oynadı. 1670’de HBC kurulmadan önce, Kanada da 3 büyük Fransız kürk şirketi vardı. HBC nin kuruluşuyla hem ticari hem de politik bir mücadele başladı.
Bu şirketler ve kuruluşlar, Kuzey Amerika’daki Fransız kürk ticaretinin gelişmesinde etkili oldular. Mal alışverişini kolaylaştırdılar, Yerli halklarla ittifaklar kurdular ve kıtanın keşfine ve haritalanmasına katkıda bulundular. Fransız ve İngiliz ticaret çıkarları arasındaki rekabet, özellikle Hudson’s Bay Şirketi ile, bu dönemde kürk ticaretinin tanımlayıcı bir özelliğiydi.


İşte başlıca Fransız şirketleri.
⦁ Compagnie des Cent-Associés: (Yüz Ortaklı Şirket-Kuruluş 1627):
Kolonileştirme ve yerleşimi teşvik etme karşılığında Yeni Fransa’daki kürk ticareti üzerinde tekel hakkı verildi. Şirket, kürk ticaretini yönetmekten ve bölgedeki Fransız yerleşimini teşvik etmekten sorumluydu.
⦁ Compagnie de la Nouvelle-France: (Yeni Fransa Şirketi-Kuruluş 1627 )
Bu şirket esasen Compagnie des Cent-Associés ile aynı kuruluştu ve Yeni Fransa’daki kürk ticareti ve sömürgeleştirme çabalarını geliştirmek ve kontrol etmekle görevliydi.
⦁ Compagnie des Habitants: (Sakinler Şirketi-Kuruluş 1645)
Yeni Fransa’daki yerel yerleşimciler tarafından kuruldu. Karı üyeleri arasında dağıtıyordu. Ancak, mali zorluklar ve bağımsız tüccarların rekabetiyle mücadele ediyordu.
⦁ Compagnie du Nord: (Kuzey Şirketi-Kuruluş 1682)
Fransız tüccarlar tarafından Hudson’s Bay Company ile rekabet etmek için kuruldu. Kuzey Amerika’nın iç bölgelerinin keşfedilmesinde önemli bir rol oynadı.
⦁ Coureurs des Bois:
Resmi bir şirket olmasa da tekellerin dışında faaliyet gösteren bağımsız, Fransız-Kanadalı kürk tüccarlarıydı. Yerli halklarla ilişkiler kurarak ve yeni topraklar keşfederek kürk ticaretinin genişlemesinde önemli bir rol oynadılar.
Bu yazıdaki bilgiler için, dimeweb.blogspot.com kurucularından, Saverio Ceri‘ye, collezionismofumetti.com‘a ve stripovi.com‘un yazarı tex2‘nin katkılarına teşekkürler.


Tex ile ilgili bilgiler almak için Herkesi Facebook‘ta Tex Willer Meraklıları Haberleşme Ağı‘nı takip etmeye bekliyoruz.
https://www.facebook.com/groups/863513165920549?locale=tr_TR
