12. Mefisto Öyküsü (Türkiyede baskısı yapılmadı)

Dr WEYLAND’IN AKIL HASTANESİ

Bonelli Editore. Tex 738-739 ve 740. sayılar.
Bonelli Editore. Nisan, Mayıs ve Haziran 2022.

Yazan. Mauro Boselli
Çizen. Gianluca ve Raul Cestaro kardeşler
Kapak. Claudio Villa

Bonelli Editore. Tex 738. sayı
Bonelli Editore. Tex 739. sayı
Bonelli Editore. Tex 740. sayı

Öykü: San Francisco Körfezi’ni çevreleyen tepelerdeki Kara Dağ Akıl Hastanesi (Black Mountain Asylum), ünlü bir psikiyatristin mucizevi terapisi sayesinde cinayete meyilli delilerin bile iyileşme umudunun olduğu modern bir akıl hastanesidir. Öte yandan Tex ve Carson, darağacının belirli bir katil türü için tek çare olduğuna inanıyor. İnanılmaz soygunlar, delilik patlamaları, lanetli aynalar, şeytani arabacılar, katil deliler, Çin uyuşturucuları ve tuhaf, açıklanamaz soygunlar Tom Devlin liderliğindeki polis için ciddi problem. Binlerce yüzü olan bir dehşet San Francisco sisinde saklanıyor. Tom Devlin yakında Black Mountain akıl hastanesinin konuğu olacak. Mefisto başlıca düşmanlarından üçünü yakalar ve oğlu Yama’yı tekrar yanına alır. Peki Mefisto’nun özel tedavisine maruz kalacak bir sonraki kişi Tex mi olacak?..

Özellik: Bu öyküde bir sürü filme, oyuncuya, tarihi olaya, göndermeye ve saygı duruşuna rastlıyoruz. Ama onları sonraya bırakalım. Önce çerezler.
Bir önceki Mefisto macerası olan Yama’nın İşareti öyküsünden 6 yıl sonra yayınlandı.
Bu proje için 2016 yılında çalışılmaya başlandı. Proje 2+3 kitap olarak tasarlandı, ama 3+4 kitap olarak bitti.
En uzun Tex öyküsü mü? Biraz karışık; Şimdi incelediğimiz öykünün çizerleri de, yardımcı karakterleri de, mekanları da sonra ki 4 kitaplık öyküden farklı. Yayın evi de soruyu ortada bırakmış. Yani durum flu.
Bu öykü daha Ülkemizde basılmadı. Çünkü sırası gelmedi. Bir kaza olmazsa Kasım 2026’da Lal Kitap‘tan çıkması gerekiyor.
Bu öyküde; eski dost Tom Devlin, Tex maceraları içinde 12. defa aramıza katılıyor. Ayrıca San Fransisko’dan bir sürü tanıdık da bu öyküde.
–Mefisto 12. kez, oğlu Yama ise 6. kez ortaya çıkıyor.

Genel olarak konuşursak; birçok çizgi roman kahramanının, ‘yinelenen düşmanları’ vardır. Çünkü her zaman; yeni ve güncel düşmanlar icat etmek yorucudur. Ama meşgul ve garantici senaristler için iyi bir yoldur. G.L. Bonelli’nin Mefisto’yu ve Yama’yı bir daha kullanmamak üzere Cehenneme göndermesi büyük ihtimal ile bu tuzağa düşmemek içindi.

Tex ve ekibi, San Fransisko‘ya, Tom Devlin‘e yardım etmek için giderler. Her ne kadar sadist bir katil olsa da, ‘kasap’ı yakalama konusu, Devlin’in kendisinin de söylediği gibi, kimliği polis tarafından belirlenmiş, sıradan bir katil. San Fransisko polisi için kolay bir av. Kit Willer ve Tiger Jack’ın, Tex ve Carson’a destek için rezervden San Fransisko’ya gelmesi de enteresan.

Bu öyküde; Çinli’ler, Lefty Potrero, Hercules Spor Salonu, Mike Tracy ve Alemada Hotel gibi bir sürü eski tanıdık simge ile, San Fransisko’da olduğumuz hatırlatılıyor ve olaya iyice dahil olmamız sağlanıyor.

Alameda Hotel
Çin Mahallesi
Lefty Potrero ve Hercules Spor ekibi

Ayrıca, Mefisto ve Yama ilişkisi de iyice karışmış vaziyette. Mefisto, oğlu Yama’ya karşı karışık duygular besliyor. Mefisto’nun, Yama’nın Tex’le yaşadığı önceki çatışmadan sonra, içine düştüğü çılgınlıktan onu kurtarmak için elinden geleni yaptığı doğru. Ama kendi tarzında bir tür şefkat gösteriyor olsa da, başarısızlıklarından ve zayıf karakterinden dolayı onu affetmediğini ve onu yeniden kurtardığında, hakaret etmekten ve küçümsemekten de vazgeçmediğini görüyoruz.

Yama; sadık Mandip tarafından kurtarıldı, ama babası tarafından zavallı bir aptal olarak değerlendiriliyor: ”Yalnızca talihsiz bir büyücü çırağı var! Delice bir hırs içinde olan, ama ne gücü ne yeteneği ve ne de bilgisi bunu destekleyecek durumda olmayan oğlum Blacky. Babasına eşit ve hatta ondan üstün olabileceğine inanıyordu. Ama kader onu karanlık uçurumların Tanrılarının yıldırımlarıyla cezalandırdı”. Kısacası; bipolar, narsist ve tahakkümcü bir babanın mükemmel portresi.

Duruma bakılırsa, Mefisto’nun haksız olmadığını da görüyoruz. Tam bir salak ve profesyonel baş belası olan Yama, babası tarafından, Tex’e ve hala bilinci yerinde olmayan Carson’a göz kulak olmak için bırakıldığında, sefil bir şekilde başarısız olur. Mefisto iki büyük hata yapar. En önemlisi, gerçek bir talihsizlik olan Yama’yı gerçek dünyaya geri çağırmış olmasıdır. Ama hançeri Tex’in burnunun dibine kendisinin saplı bırakması da güzel bir şaka. Ancak Mefisto, oğluyla hala sahip olduğunu hissettiği bağ yüzünden onu kurtarır ve yanına alır.

Bu hikayede kendimizi biraz da Dampry ya da Dylan Dog evreninde bulabiliriz. Unutmayalım ki, Dampyr, Mauro Boselli ve Maurizio Colombo‘nun yarattığı bir seridir. Bu albümle Gianluca ve Raul Cestaro kardeşler, karanlık ve şeytani atmosferleri yaratma görevini mükemmel bir şekilde tamamlamışlar.

Mauro Boselli

Öykü; aynı zamanda Tex Willer maceralarının editörü de olan Mauro Boselli tarafından yazılmış ve Gianluca ve Raul Cestaro kardeşler tarafından resimlenmiş, Claudio Villa‘nın kapaklarıyla tamamlanmış. Doctor Weyland’ın Akıl Hastanesi isimli bu üç kitaplık öykü ile Mefisto; sadece sahnelere geri dönmekle kalmıyor, tasarım ekibi bunu harika bir şekilde yapıyor. Mauro Boselli; öyküyü saf korkuya doğru itiyor. Boss’ bunu, gerilim ve korku öğelerini birleştirerek, inişli çıkışlı tempoyu düşürmeden başarıyor. Doğaüstü ya da dehşet sahnelerinin kullanımının yersiz olmadığını, bu sahneleri kullanmadaki ustalığıyla gösteriyor. Boselli sayfalar boyunca dramatik tonu koruyor, ardından onu hafif bir sekansla yumuşatıyor ve sonunda beklenmedik bir şekilde, Tex ve Carson‘u çok zor bir durumda bırakıyor.

ABD’nin batı kıyısındaki şehir, San Fransisko (orada yaşayanların tabiriyle ‘Frisko’). Gianluca ve Raul kardeşler, ustaca sayfalara aktarılmış, gerilim filmlerine dönüşen kara tonlarla hemen başlayan bir maceranın gerçekçi arka planını çizerek öyküye başlıyor. İki kardeş bize macera boyunca, Tex ve üç arkadaşından başlayarak, hikayedeki çeşitli karakterlerin son derece etkili bir şekilde işlenmiş, dokunaklı ve artan gerilimlerle dolu tablolarını veriyor. Korku ortamını vurgulamak için yamuk çerçeve kesimleriyle ya da sonsuz sarmal gibi koridor çizimleri ile iki sanatçının çağdaş tarzı ortaya çıkıyor. Cestaro’ların becerisinin zirvesi, Mefisto‘nun yakın çekimlerinde bulunabilir. Tımarhanenin hastalıklı atmosferi gerçekten ikna edici. Deliler ürkütücü. Mephisto gerçekten korkutucu. Çizimler ustaca. Dikkate değer ışıklar ve gölgeler içeren çizimler. Boss’ usta tarafından Gotik denilebilecek bir öykü yazılmış. Ve Cestaro Bros’ tarafından bir Tex öyküsü için olabilecek en Gotik halde işlenmiş bir öykü. Daha teknik kelimelerle yazarsak, Cestaro kardeşler yüksek pozlama tekniğinde yani sert siyah/beyaz kullanımında iyiler. Net çizgiler, çok aydınlatılmış sayfalar. Sert bir kontrast sunan çizgilerin etkisi. Daha koyu ve daha anlamlı koyu renkli sayfalar.

Raul ve Gianluca Cestaro

Üçüncü kitabın ismi Bedlam!. Kargaşa, Hengame ya da Kızılca Kıyamet olarak çevirebiliriz. Ama bunlar öyküye uysa da burada başka bir gönderme var. Bethlem Royal Hospital, Bethlehem Hospital ve Bedlam olarak da bilinen, Londra, Bromley’de bulunan bir psikiyatri hastanesidir. Ünlü tarihi, birçok korku kitabına, filme ve TV dizisine ilham kaynağı olmuştur; en önemlisi, Boris Karloff’un oynadığı 1946 yapımı Bedlam filmidir. Bedlam terimi dünyanın ilk akıl hastanesi olan Bethlem’in Cockney telaffuzundaki şeklidir (Cockney, özellikle işçi sınıfı ve alt orta sınıf kökenli Londralılar tarafından, çoğunlukla Londra ve çevresinde konuşulan bir İngiliz ‘Argo‘sudur). Ayrıca öyküde, Black Mountain Akıl Hastanesi‘nin en dipteki gizli bölümünün de adıdır. Akıl hastanesi, aslında Mephisto olduğunu bildiğimiz psikiyatrist Dr. Weyland tarafından yönetiliyor.

Bedlam 1815
Profesör Stephen F. Weyland
Boris Karloff-Bedlam

İlk bakışta herkes; Profesör Stephen F. Weyland‘ın, Mefisto‘yu tedavi eden akıl hastanesinin müdürü olduğunu söyleyebilir. Peter Wayland; Alien filminden tanıdığımız bir karakterdir, ama orijinal Alien filminden değildir. İlk olarak 2012 de çekilen ön film olan Prometheus‘ta, Weyland Corporation’ın kurucusu olarak görünür. Alien: Covenant‘ta ise (2017), Guy Pearce tarafından canlandırılan Peter Weyland‘ın daha genç bir versiyonu yer alır. Alien serisinde Weyland, dünya dışı yaşamın ve teknolojinin keşfi ve sömürülmesinde öncü bir figürdür ve nihayetinde ölümcül Xenomorph’un yaratılmasına yol açmıştır. Devasa bir egoya sahip, manyak bir şekilde ölümsüzlük arzusuna takıntılı bir karakter olan Peter Weyland‘ı düşünürseniz, Boselli’nin, sürekli dirilen Mefisto‘ya neden bu ismi verdiğini anlayabiliriz. Bir taraftan da aklımıza Elon Musk geliyor değil mi?

Alien: Covenant
Guy PearcePeter Weyland rolünde

Boselli/Cestaro kardeşler bu öyküyü yazarken ve çizerken efsanevi Jack Nicholson‘un başrolünü oynadığı One Flew Over the Cuckoo’s Nest (Guguk Kuşu) filmini hatırlamamış olamazlar! Çünkü okurların ilk aklına gelen o filmdi. Hele hemşire Ruth görününce hemen bağlantıyı kurduk. Filmde; Louise Fletcher‘ın canlandırdığı, akıl hastanesindeki Baş hemşire Mildred ile Ruth, pek çok ortak noktaya sahip gibi görünüyor.

hemşire Ruth
Louise FletcherMildred

Öykü; Kasap lakaplı acımasız katil Gradmore‘un, San Fransisko lağımlarında Tex ve Carson tarafından yakalanması ile hızlanmaya başlar. Kasap’ın tiplemesi bir dönem İtalya’yı heyecana ve dehşete sürükleyen mechul bir katilin robot resminden emanet alınmış. Floransa Canavarı, gazetelerin bir veya daha fazla, kimliği belirsiz seri katili 1968 ile 1985 yılları arasında işlenen sekiz çifte cinayetin failleri olarak tanımladığı takma addır. Bu, İtalya’da çiftlere karşı işlenmiş bilinen ilk seri cinayet vakasıydı ve hem suçların işlendiği dönemde hem de fail olduğu iddia edilenlere karşı yürütülen çeşitli davalar sırasında medyada geniş yer bulmuştur.

‘Kasap’ Gradmore
Floransa Canavarı

Kara Dağ Akıl Hastanesi bize efsane olmuş bir korku dizisini andırıyor/hatırlatıyor. American Horror Story: Asylum (Amerikan Korku Hikayesi: Akıl Hastanesi), FX tarafından yayınlanan korku-gerilim dizisi American Horror Story’nin ikinci sezonudur. Ekim 2012 – Ocak 2013 tarihleri arasında yayınlanmıştır. Sezon, 1964 yılında kurgusal bir akıl hastanesi olan Briarcliff Hastanesi‘ndeki hastaların, görevlilerin geçmişteki ve gelecekteki hallerini işler. İlk sezondaki karakterlerden Frances Conroy, Jessica Lange, Dylan McDermott, Sarah Paulson, Evan Peters, Zachary Quinto ve Lily Rabe bu sezonda da ana karakterleri canlandırmıştır. Boss’un böyle bir diziyi atlaması düşünülemez!

Tom Devlin; dostlarımızla hastahaneye giderken, modern ve farklı yöntemler kullanan Kirkbride diye bir psikiyatristten bahseder. Thomas Story Kirkbride (1809 – 1883) bir hekim, akıl hastası, Pennsylvania Hastanesi Enstitüsü’nde hastane müdürü ve Amerikan Akıl Hastaları Kurumları Tıbbi Müdürleri Derneği’nin kurucusuydu. Bu dernek, Amerikan Psikiyatri Derneği‘nin örgütsel öncüsüdür. Benjamin Rush ile birlikte, belirli bir tıbbi disiplin olarak modern Amerikan psikiyatri uygulamasının babası olarak kabul edilir. Modern ve insancıl hastahane sistemleri ve planları geliştirdi. Akıl hastaları için kurumlara ilişkin direktifleri ve örgütlenmesi, 19. yüzyıl boyunca psikiyatride klinik bakımın altın standardını oluşturmuştur.

Modern ve insancıl hastahane planları

Macerada, mücevherci dükkanı soygunu olur. Mefisto iyi bir plan ile Shreve & Co. Jewelry‘nin soygununu organize eder. Bu kuyumcu gerçekten vardır ve farklı dükkanlarda hala hizmet vermektedir. Altına Hücum zamanından beri Shreve & Co. Jewelry, şehrin önde gelen kuyumcusu olmuştur. George C. Shreve ve yeğeni Samuel S. Shreve, 1852‘de Clay Caddesi köşesinde kapılarını açtı. Bina, 1906’daki Büyük Deprem’den sağ kurtulan nadir yapılardan biriydi. Shreve & Co. Büyük Katerina‘nın mücevheri olan 720 karatlık Yonkers elmasını sergiledi ve Kaliforniya Eyaleti’nin İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth‘e taç giyme hediyesini hazırladı.

Yama; kendi zihnindeki bir Cehennemde mahkumudur ve Kara Dağ Akıl Hastanesi‘nde sakinleştirici altında tutulmaktadır. Yama’nın Cehennemi, Bir Tex öyküsü gibi değil de, daha ziyade Neil Gaiman‘ın The Sandman (Kum Adam) ya da Neverwhere (Hiçbiryer) öykülerindeki kahramanları gibi. Gaiman’ın karakterleri genellikle ahlaki açıdan belirsizdir, kendi iç şeytanlarıyla mücadele ederler ve öyküler, karanlık fanteziler ve mitolojiden esinlenir. Gaiman‘ın hikayeleri karanlık temaları ele alsa ve kusurlu karakterlere yer verse de, aynı zamanda insan ruhunun dayanıklılığını ve umudun kalıcı gücünü de vurgular.

Neil Gaiman
The Sandman (Kum Adam)

Ve yine, Korku temasını seven ve bilen, bu üç ustanın atladığını sanmadığımız bir TV dizisi daha var. Penny Dreadful. John Logan tarafından 2014’de hazırlanan, korku-drama tarzındaki İngiliz/Amerikan dizisi. İsmi, 19. yüzyılda ucuz, bir penny’lik İngiliz korku ve fantastik tiyatro oyunlarına verilen isim olan Penny Dreadful‘dan alınmış. Dizi, 19. yüzyılda yazılmış İrlanda ve İngiliz romanlarından karakterleri konu alıyor. Oscar Wilde‘ın meşhur eseri Dorian Gray‘ın Portresi romanının ana karakteri Dorian Gray. Bram Stoker‘ın Drakula adlı romanından Mina Harker ve Abraham Van Helsing. Mary Shelley‘nin Frankenstein adlı eserinden Victor Frankenstein ve canavarı. Robert Louis Stevenson‘ın Dr. Jekyll ve Mr. Hyde’in Tuhaf Hikayesi adlı romanından Dr. Henry Jekyll karakterleri. İzleyicileri gaz lambalarıyla aydınlatılmış sokakların, gotik mimarinin ve doğaüstü olaylara karşı büyüyen hayranlığın dünyasına sürüklüyor. Karakterlerinin karışık ruh hali ilgi çekici. Kötülüğün doğası gibi temaları işlerken, aynı zamanda insanlık ile doğaüstülük arasındaki sınırları da araştırıyor. Penny Dreadful, tarihi kurguyu, korkuyu ve edebi göndermeleri büyüleyici ve unutulmaz bir keyfe çeviren bir dizi.

Mefisto; Twin Peaks‘te (İkiz Tepeler) Bob’u oynayan aktör Frank Silva‘ya çok benziyor. Frank A. Silva, Twin Peaks dizisindeki Kötü Ruh Bob (Kötü Ruh Mefisto, rolünü de üstlenmiş duruma bakılırsa) rolüyle tanınan Amerikalı bir set tasarımcısı. Nadiren aktörlük yapıyordu. Silva, San Fransisko Eyalet Üniversitesi’nden aydınlatma tasarımı diplomasına sahipti ve David Lynch‘in Dune ve Wild at Heart gibi birçok filminde sahne dekoru ustası ve set dekoratörü olarak çalıştı. 1995’de 44 yaşında vefat etti.

Frank A. Silva

İncelemeyi okuyan, Altın Madalyon ÇizgiRoman sitesi okuru, Gabby ismini kullanan dostumuzun uyarısı ile bu ilaveyi yapıyoruz. Bedlam! kapağının da bir öncesi varmış. Claudio Villa usta kapağı hazırlarken, eski bir çizimden esinlenmiş ya da ustaya saygı duruşunda bulunmuş (bilinmez). Harold Rudolf Foster (1892-1982). sektörün öncü ustalarından. Çağdaşları Alex Raymond ve Milton Caniff ile birlikte tüm zamanların en etkili çizgi roman sanatçıları arasında yer alır ve ona “Macera Çizgisinin Babası” lakabı takılmıştır. En önemli ve unutulmaz kahramanı ise Prens Valiantdır. Ve kapak bir Prens Valiant çiziminden kullanılmıştır. Hal Foster ile ilgili daha fazla bilgi için Link’i tıklayabilirsiniz.

Hal Foster

Tex ile ilgili bilgiler almak için Herkesi Facebook’ta Tex Willer Meraklıları Haberleşme Ağı‘nı takip etmeye bekliyoruz.