


TEKS’in TÜRKİYE MACERASI
(Bu yazı, Çizgi Düşler tarafından yayınlanan Tex yeni seri 2.cilt (Orijinal 607-608) önsöz yazısı olarak yayınlanmıştır).
Orhan BERENT
Temmuz 2014
Sevgili Arkadaşlar,
Klasik seri Teks’ten sonra yeni ve Türkiye’de hiç çıkmamış maceraların yayınlandığı bu dizide de birlikte olacağız. Çünkü Teks hakkında söylenecek çok söz var ve meramımı uzun uzun anlatmak zorundayım bu süper kahraman hakkında. Daha azı kesmez inanın. Zamanında Lal Kitap’ta da 2002-2007 arası bol bol Zagor ve Martin Mystere üzerine editör yazıları yazmış, okuyucuyla bol bol gevezelik etmiştim. Fakat mevzu benim kişisel tarihim değil elbette. Gelin Teks’in Türkiye’deki serüveninden bahsederek ilk girizgahımızı yapalım.


Türkiye’de Teks ilk olarak 1956 yılında Güneş haftalık çocuk dergisinde çıktı. Hiç lafı dolandırmadan söyleyeyim, bende yalan yok, bu bilgi benim için de çok yeni. Ben Teks’in Türkiye’de ilk kez Ceylan Yayınları’nda Kinowa’da dolgu malzemesi olarak 1961’de yayınlandığını sanıyordum. Halbuki öyle değilmiş ve en erken tarih 1956’ymış. Bu yeni bilgiye ise çizgi roman forumlarının tanıdık yüzü Caretta nickli Atilla arkadaşımızın bir yazısında rastladım geçenlerde. Kendisine müteşşekkirim.
Ceylan Yayınları Teks’i ilk olarak 1961-69 yılları arasında yayınladı. İlkin Kinowa’nın dolgu malzemesi olarak verildi daha sonra bağımsız bir dergi haline geldi. Hatta bağımsız bir dergi olarak çıkarken bile Kinowa-Teks adıyla çıktı birkaç yıl. Ta ki koleksiyoncular tarafından kitabın sırtındaki çizgiler sebebiyle pijamalı seri olarak adlandırılan 1966 yılına kadar. Sonra Kinowa’yı sırtından attı ve kapağa sadece Teks yazıldı. Bu döneme ben yetişemedim tabii 1966’da iki yaşındaydım ama 70’li yılların başlarında bir zamanlar İzmir’in meşhur sahafı olan Perihan ablanın dükkanında bunlara bolca rastladım. Çocukluk işte kıymetini bilemedik. Halbuki o dönemde Samim Utkun’un kapaklarını çizdiği başta Tommiks ve Teksas olmak üzere Teks, Zagor ve Kinowa; Ceylan Yayınları’nın lokomotifiydi. Teks’i 1969’a kadar kimselere bırakmayacaktı Ceylan Yayınları. Çünkü Teks yayınlamak günümüzde olduğu gibi aynı zamanda bir prestij işiydi.


Hafızam belki de beni yanıltıyor ama Çetin Karakoç 1970’de Teks’i yayınlamaya başladığında Ceylan Yayınları da sanki iadeleri ciltletip bir süre çıkarmıştı. Fakat işte geçmiş zaman, kolay değil neredeyse elli senelik mevzu. İyisi mi bu ayrıntıları koleksiyonculara bırakıp konumuza dönelim.
Çetin Karakoç 1970 Haziran’ından 1977 Kasım’ına kadar tam 385 fasikül Teks yayınladı. Bunlarda hiç tekrar macera yoktu ve dörtlü birleştirilen iade fasiküller 78 sayı cilt oluşturuyordu. 64 sayfa başlanan fasiküller sonraları bir çok yayın evinin değişik kahramanlarda yaptığı gibi önce 48 en son da 32 sayfaya düştü. Hatta bu yüzden Letter’nin çizdiği Maskalerolar, ya da Nicolo çizimi Büyük Entrika gibi uzun soluklu maceralar haftalarca sürmüştü. Hala koleksiyonumda kırka yakın bu dönemden fasikül vardır ve özellikle ikinci sayıya gözüm gibi bakarım.


Çetin Karakoç’tan sonra Bülent Hazer’in Inter Neşriyatı da bildiğim kadarıyla 8 fasikül. Teks yayınladı 1977’den sonra. Bunlarda Galep çizimi bir macera ve Fusco’nun çizdiği Kanadalı Asiler vardı ve ikinci macera yarım kalmıştı. Soluk bir baskı, özensiz kitsch kapaklarıyla bu dönem oldukça kısa sürdü. Zaten 1981’de Ceylan Yayınları tekrar Teks’i yayınlamaya başladıktan sonra 1987’ye kadar 186’lık, 69’luk ve 6’lık olmak üzere üç seri çıkardı. Gerçi altılık serinin sonuncusunu gören pek az, rivayet diyorlar. Koleksiyoncular hala aralarında tartışır durur. Ceylan Yayınları’nın sahibi Erdoğan Egeli’nin ölümü ve bir süre sonra da Osman Egeli’nin çizgi roman yayınına son vermesi Teks’i öksüz bıraktı.


90’ların başında Alfa’nın otuz iki sayıdan sonra bırakması, arkasından gelen Galaksi Yayıncılığın da on sayıdan sonra pes etmesinin ardından uzun bir süre yine Teks’siz kaldık. Rahmetli Ali Recan’ın Galaksi’nin ve Alfa’nın Tekslerini birleştirip başı sonu belirsiz ciltleriyle bir müddet idare ettik. Hatta rahmetlinin marifeti miydi bilemiyorum ama arada bu ciltlerde Ceylan Yayınları’nın eski maceralarına da rastlardik ve bu bizi sevindirirdi. Çizgili Düşler’in klasik serisinde ilerde okuyacağınız Nicolo çizimi Montoya’nın Kızı (İki Rakip) macerası da bunların arasındaydı. Kit Willer zengin bir Meksika asilzadesinin kızına abayı yakmıştı ve başını derde sokmuştu. Neyse konudan uzaklaşmayalım şimdi… Milliyet Çocuk Dergisi’nin de kısa bir süre bu işe el atması haricinde Teks’siz kalmıştık.


Ve geldik günümüze. 1996’da Ad Yayıncılık Doğan Egmont’tan ve arkasından 2000 senesinde yine kısa süren bir Aksoy döneminden sonra bilindiği gibi Maceraperest Çizgiler 2002-14 arasında bu büyük kahramanın maceralarını yayınladılar. Şimdi bayrak Çizgili Düşler’de. Türk okuyucusunun istediği gibi gıcır gıcır kuşe kapaklı ve itinalı baskısı ile ikili formatta hem klasik seriyi hem de yeni maceraları okuyacağız. Sizi bilmem ama ben altı aylık bir boşluğa bile dayanamadım. Teks ve familyasının heyecanlı serüvenlerinin çiçeği burnunda yayınevimizde uzun yıllar çıkması dileğiyle şimdilik müsadenizi istiyorum. Bu ayrıntılı girizgahtan sonra gelecek aylarda Teks hakkında incığına cıncığına varıncaya kadar sohbet etmeye devam edeceğiz.






