NORMA’NIN PRENSİ

ÖZEL SERİ: 1

İlk Basım: Temmuz-1984
Senaryo: Giancarlo Berardi
Çizimler: İvo Milazzo ve Giorgio Trevisan
Kapak: İvo Milazzo

Rodeo Yayıncılık. Temmuz 2003

Öykü: Ken, kendini korumak için, bir polisin ölümüne sebep olmuştur. Ve aranmaktadır. Boston’dan ayrılmak için bir tiyatro topluluğuna katılan Ken, kendisini Hamlet’i oynarken bulur. Onunla birlikte sahnede Ophelia rolünde, seksi Norma Jean vardır. Ancak Ken için huzur yoktur. ‘Ulusal Soruşturma Ajansı’nın baş araştırmacısı Alec Browne da izleyiciler arasında Shakespeare’in trajedisinin sonunu ve Ken’i beklemektedir…

Orient Express 23. sayı Temmuz 1984
Ken Parker Özel. Eylül 1985
3 öykülü Ken Parker
Standart kitap boyu
Orient Express. 29

Özellik: Bu kitabın önemli özelliklerinden biri, iki çizerinin olması. Ivo Milazzo ve Giorgio Trevisan. Bu ikili çizimleri net bir şekilde bölüşmüş. Tiyatro sahnelerini Trevisan, Ken öyküsünü ise Milazzo çizdi. Ama unutmamamız gereken bir şey var. Bu hikaye ilk olarak Orient Express dergisinin 23-29. sayılarında, Temmuz 1984’ten Şubat 1985’e kadar bölümler halinde yayımlandı. Orijinalinin, renkli ve büyük formatta olduğunu lütfen unutmayın. Daha sonra siyah beyaz ve daha küçük formatta yeniden basıldı, ki bizim okuduğumuz odur. Trevisan, 60 adet Hamlet sayfasını çizdi. Milimetrik bir anlatım ile, iç içe geçmiş iki ayrı zamanlı, iki ayrı konu. Aynı zamanda birbirlerinden ayrı olarak mükemmel bir şekilde sunulmuş ve anlatı ilerledikçe tiyatro eseri ile gerçeklik arasındaki sınırın bulanıklaştığı bir başyapıt. Shakespeare tiyatrosuna büyük bir saygı duruşu. Giancarlo Berardi, yine ustalığını gösterip, yine şahane bir öykü yazmış. Biliyorsunuz, Berardi usta, Julia serisinin de yaratıcısı ve yazarı. Ayrıca, bu öykünün o kadar çok versiyonu basıldı ki. Milazzo bir sürü farklı kapak çalıştı.

Giancarlo Berardi
İvo Milazzo

Giorgio Trevisan, toplam 14 adet Ken Parker, 6 adet Julia, 6 adet Sherlock Holmes ve 1 tane Renkli Tex çizdi. Trevisan, bir çizer olarak kariyerinin belki de en büyük başarısı olan, kendi tarzına özgü, muhteşem suluboya bir çalışma yapmış. Orijinallerin renkli olduğunu ve bizim siyah/beyaz versiyonunu okuduğumuzu da unutmayalım. Buna rağmen şahane bir çalışma.

Giorgio Trevisan

Trevisan’ın, 102. sayfadaki son paneli, ressam John Millais‘in (1829-1896) Ophelia (1852) tablosunun bir kopyasıdır. William Shakespeare’in Hamlet oyunundaki bir karakter olan Ophelia’nın nehirde boğulmadan önce şarkı söylemesini tasvir ediyor. Tasvir edilen bölüm genellikle sahnede görülmez, çünkü Shakespeare’in metninde yalnızca Gertrude’un açıklamasından öğreniriz. Kederden aklını kaçıran Ophelia, kır çiçeklerinden çelenkler yapıyor.

Trevisan’ın Ophelia’sı
John Millais’in Ophelia’sı

Marilyn Monroe olarak bilinen, Norma Jean Baker‘ın hayatına ve kariyerine dair çeşitli referansları buluyoruz öyküde. Norma karakteri, ona yürekten bir saygı duruşu ve küçük karakterler de dahil olmak üzere diğer tüm yan kahramanların karakterizasyonu mükemmel.

Ancak Trevisan’ın Tiyatro sahneleri çizimlerinde Norma, Marilyn’e pek benzemiyor. 99’un sonunda Trevisan’ın torunu şunları yazdı: “Merhaba arkadaşlar, ben tasarımcı Giorgio Trevisan’ın torunuyum. Sizlerin merakını gidermek istedim. Ken Parker’ın Norma’nın Prensi öyküsünün Hamlet bölümlerini büyük babam çizdi. Bu çizimlerde Norma, Marylin’e pek benzemiyor, çünkü o benim! Büyük babam Monroe’nun muhteşem bir kadın olmasına rağmen pek de Ophelia görünüme uygun olmadığını düşünüyordu. Yüz hatlarını, o zamanlar sekiz yaşında ki torununu olan benim yüz hatlarımla karıştırarak yumuşatmaya karar vermiş” .

Ken, 37. sayfada Elizabeth Barrett Browning‘in (1806-1861) yazdığı ‘Portekiz’den Soneler‘ (1850) kitabını okuyor. Ve kitabı Norma‘ya okuması için veriyor. Marylin Monroe’nun şiire meraklı olduğu ve hatta şiir yazdığı biliniyor. Browning’in iki kitabı Eylül 2023 yılında ülkemizde de yayınlandı. ‘Portekiz’den Soneler’, Fatih Nazmi Tüysüz çevirisi ile Res Kitap’tan. Ve ‘Seçme Şiirler‘, Ercan Gürkan çevirisi ile Çizgi Kitabevi’nden çıktı.

Elizabeth B. Browning
Portekiz’den Soneler
Seçme Şiirler

Marilyn Monroe’nun Yayınlanmamış Şiirleri: Kamusal Kişiliğin Arkasındaki Karmaşık Kişilik.

Yazan: Maria Popova.
”Ulysses’e hiç başladın mı? Hiç bitirdin mi? Marilyn Monroe (1926–1962) her ikisini de yaptı. Kitap okurken ya da elinde bir kitap tutarken fotoğrafının çekilmesine büyük özen gösterdi. Bu ısrar boş bir yapmacıklıktan değil, gerçek bir edebiyat sevgisinden doğmuştu. Kişisel kütüphanesinde Dostoyevski ve Milton gibi klasiklerin yanı sıra Hemingway ve Kerouac gibi modern temel eserler de dahil olmak üzere dört yüz kitap vardı. Çekim yapmadığı zamanlarda UCLA’da edebiyat ve tarih dersleri alıyordu. Ve yine de, havalı, şen şakrak bir sarışının kamusal imajı, Monroe’nun karakterinin bir karikatürü olarak varlığını sürdürüyor ve onu kendi canına kıymaya yönlendiren derin şeytanlarla tam bir tezat oluşturuyor.

Marilyn’in el yazısından bir şiiri
Marilyn Monroe

Ancak onun şiirleri (defterlere ve kağıtlara karalanmış, şiir benzeri metinler, ilk kez Fragments: Poems, Intimate Notes, Letters’da yayınlandı) derinlere bakan, karmaşık, hassas bir varlığı ortaya koyuyor. Kendi ruhu, dünya ve diğer insanlar hakkında yoğun düşünceler. Bu metinlerin anlattığı şey, her şeyden önce, oldukça görünür bir kamusal kişilik ile dünya tarafından yanlış anlaşılan ve gerçekten görülmeyi arzulayan son derece savunmasız bir kişilik arasındaki trajik kopukluktur”.

Ken Parker, ikinci defa kadın kılığına girerek kurtulur polisten. Ters-Yüz’ öyküsünde olduğu gibi. Ters yüz öyküsünde de polisten kurtulmak için Fransız dansçı/balerin kılığına girmişti. Bu öyküde de, Norma’nın yardımı ile kadın kılığında kurtulur polisten.

Ters-Yüz. Rodeo Yayıncılık. Şubat 2008

Ken Parker öyküsü, Marylin Monroe’nun şiiri ile kapanıyor.
”Kimse göremez neler saklı içimde
Binbir güzel düşünce, taş gibi ağır yüreğimde
Ne olur bırakın konuşayım, bir dinleyin de.”
Norma Jean M.

Norma’nın 95 ve 100. sayfalarda söylediği iki şarkı var. Bunlardan ilki, Marilyn Monroe’nun söylediği meşhur bir şarkı. ‘After you get what you want‘. Türkçesi ile, ‘Ne istediysen elde ettin ve ardından onu istemedin’. İkinci şarkı ise Nat King Cole’den, ‘When I Fall in Love‘, Türkçesi ile, ‘Aşık olduğumda’. (‘Aşık olduğumda. Aşık olduğumda bu sonsuza dek sürecek; Değilse aşık olmayacağım’. diyor, Norma.)

Norma’nın 95. sayfada söylediği şarkı. After You Get What You Want You Don’t
Norma’nın 100. sayfada söylediği şarkı. Nat King Cole-When I Fall in Love

İsimler: Tom Everett, John Burns, Norma Jean, Şerif Kane, Ted Hume, Alec Browne, Lon Tinkle. / Hamlet, Ophelia, Kral Claudius, Kraliçe Gertrude, Leartes, Horatio.
Mekanlar: Boston, Huntington.