
KEN PARKER ALTIN SERİ Sayı: 4, WASHINGTON’DA CİNAYET

Ekim, 2000

Eylül, 1977

Ocak, 1985

İtalyada İlk Basım: Eylül 1977
Senaryo: Giancarlo Berardi
Çizimler: İvo Milazzo
Kapak: İvo Milazzo
“Ken, Washington’a gelir ve burada Kızılderili İşleri Bürosu’na, Komisyon Başkan’ı olarak atanan Ely Donehogawa ile tanışır. Ken’in şahitliğinden yola çıkan Donehogawa, “Kızılderili sorununu” Parlamento’ya getirmeye karar verir. Ama çıkar gruplarının adamı olan Senatör Cox, bu gelişmeyi engellemek için kiralık katil tutar. Donehogawa’yı öldürmekle suçlanan Ken, 3 gün hapiste kalır”.
Hikaye; 2 Ekim 1870‘den Ocak 1871′in ilk günlerine kadar sürer.
Ken‘in Parlamento oturumu sırasında ayaklarını dinlendirmek için “iskarpin”lerini çıkardığı sahne (sayfa 28 ve 32), SSCB Genel Sekreteri Nikita Kruşçev‘in, 12 Ekim 1960 tarihinde BM’deki toplantı sırasında ayakkabısını çıkartıp, masaya sertçe çarpmasına gönderme yapar.

Ely Donehogawa , Berardi’nin tarihi gerçekleri biraz eğip büktüğü gerçek hayattan bir karakterdir. Aslında, Donehogawa, Nisan 1869’dan 1871 ortalarına kadar Kızılderili İşleri Bürosu’nda, Sorumlu Komiserlik görevini yürüttü. Hiçbir şekilde bir tetikçi tarafından öldürülmedi, 1895’te doğal sebeplerden öldü. Diğer şeylerin yanı sıra, Donehogawa’nın İngilizce soyadının Parker olduğunu da belirtelim.
Ely Parker, ayrıca üç ayrı Tex hikayesinde de yer alıyor: “Washington’da Pusu”, “Washington’da Saldırı” ve “Santa Fé’de Entrika”.
Aslında tarihte, Kızılderili İşleri Bürosu Komiseri, Donehogawa’nın yetkilerini sınırlamayı başaran ve görevinden istifaya zorlayan Kurulun başındaki bir tüccar olan William Welsh’tir. Berardi, öyküdeki katil Donald Welsh’e, Kurul Başkanı’nın soyadını vererek, azmettirici/katil birliğini vurguluyor.

Berardi, bu öyküde Amerikan tarihini eğip bükerek, tarihi isimleri, yaptığı göndermelere göre değiştirerek yeni numaralar çekiyor bize. Çalakalem yazmadığını, araştırma yaptığını, sinemayı iyi bildiğini anlatıyor bi yerde. Milazzo da bazı oyunların peşinde. Çizgi roman tarihinde ilk defa iki sayfaya sığan tek plan çiziyor (sayfa 30 ve 31). Siyahi çocuğun karikatürize soyutlanması ve sayfadaki siyah/beyaz dengeleri müthiş. Çini çizimlerin, ofset baskıya girince nasıl değiştiğini, beyaz-leke dengelerini çok iyi kullanıyor.
“Ken; “ARTIK YETER! Bu odada sadece değerli insanlara yer verildiğini sanıyordum… oysa görüyorum ki yalnızca kurtları ve çakalları varmış!
Meclis Başkanı: “Bayım, eğer böyle konuşmayı sürdürürseniz…
Ken: Evet, biliyorum, ben eğitim görmedim ve kibar konuşamam… Ama eğer bu beyler Amerika’yı temsil ediyorsa… Ben Amerikalı olmaktan utanç duyuyorum!”. Sayfa 32’deki bu konuşma, bu öykünün özeti gibidir.
(Kaynak: Ubcfumetti.com – Hakan Şaşmaz – Murat Mıhçıoğlu – Google amca)