KEN PARKER ALTIN SERİ Sayı: 1, UZUN TÜFEK

Parantez Yayınları
Temmuz, 2000
Cepim Serisi (İlk Baskı)
Haziran, 1977
Collana West Serisi
Haziran, 1983
Tay Yayınları

İtalyada İlk Basım: Haziran-1977

Senaryo: Giancarlo Berardi

Çizimler: İvo Milazzo

Kapak: İvo Milazzo

“Ken ve kardeşi Bill altın aramak için gittikleri Kaliforniya’dan  dönerken; Wyoming‘de pusuya düşürülürler. Kardeşinin cesedinin yanında gözlerini açan Ken, saldırganların izini sürer ve Fort Smith Kalesi’ne ulaşır.”

Bu ilk sayıda anlatılan hikaye, 29 Aralık 1868‘de başlar ve 8 Ocak 1869’da sona erer. Başından sonuna tüm seride, tarihsel akışa çok özen gösterilmiş ve nihayetinde karakterin yıllar içinde yaşlanmasıyla sonuçlandırılmıştır.

İlk sayıdan başlayarak, bütün hikayenin iskeleti diyebileceğimiz pek çok öğe barındırıyor seri. Farklılıklara saygı, arkadaşlığın değeri, sadakat, doğayla uyum içinde olmak gibi…

Kızılderili’ler, ona “Long Rifle” adını vermişlerdir. Bunun sebebi. Ken’in tek atış yapabilen uzun namlulu, Kentucky marka av tüfeğine sahip olması,. Ken, yaşlı bir Kızılderi’liyi 600 metre mesafeden vurunca, Reis Mandan: “Böyle bir tüfek sadece bir kişide var” der.

Ken, gür sakalı ve “dağlı” kıyafetiyle, Sydney Pollack‘ın yönettiği, Robert Redford‘un oynadığı “Red Crow You Won’t Have My Scalp”  filmindeki  Jeremiah Johnson‘a çok benzemektedir. 

Berardi, Ken Parker’a, sürükleyici bir öykü ve sağlam bir yazım tekniğiyle hayat vermiş. Bana kalırsa Ken Parker’ı bu kadar sevmemizin ana nedenlerinden bir kaçıdır. Çizimler, o zamana kadar alışık olduğumuz Western çizgi roman tekniğinden şimdilik biraz “farklı”, fakat seri ilerledikçe Milazzo harikalar yaratacak. Sanki, bu ilk kitapta kendini biraz tutmuş, yayınevi sahiplerini ve okuyucuyu ürkütmemeye çalışmış gibi. Sanatını saklamış. Kapak ise tam bir Devrim niteliğinde diyebiliriz. Suluboya resim sanatını, Western bir  hikayenin kapağına taşımış. Hem de ön-arka kapak bütünselliğini kurarak… Bugün bize değişik gelmiyor olabilir, ama yıl 1974…

Kenkendisine Winchester tüfek vermeye çalışan dostuna; “Ben insan değil hayvan avlarım”, yaşlı Kızılderi’liyi öldürdüğünde de  “Öldürmek hoşuma gitmiyor” demesi ya da öykünün sonunda Kızılderili Reis’i Mandan’a, Kentucky’sini vermeyi teklif etmesi ve bunun üzerine Reis’in “Hayatım boyunca tüfek elimden düşmedi ama yine de halkım yok oldu” demesi…  Bize sonraki öykülerin klasik Western’lerden farklı olacağını söylüyordu .

(Kaynak: Ubcfumetti.com – Hakan Şaşmaz – Murat Mıhçıoğlu – Google amca)

MERAKLISINA

Farklı bir “western” kahramanı: Ken Parker… – “öykülerinde ‘Derin’ western tadı vardı; John Wayne ekolünden uzakta, felsefe, sosyoloji, insan ilişkileri, ‘öteki’ni anlama çabasına sahip…” -Uğur Vardan – Gazete Kadıköy

Jeremiah Johnson ve Ken Parker, “İki kitaptan bahsedeceğiz: İkisi de Amerika’nın 19 ncu yüzyılda vahşi Batı’da yaşamış iki tarihi karakterinden bahsediyor…” Caner Keler – Caner’in Evreni

Kentucky Tüfeğini Bu Kadar İyi Yapan Ne? (Metin Dili İngilizcedir) Nick Oetken – Outdoor Revival