Hazırlayan: eankara

‘’ Lily Renée, Escape Artist ‘’ ( Lily Renee Kaçış Sanatçısı ) adlı grafik biyografi yapısındaki çizgi roman, ‘’ From Holocaust Survivor to Comic Book Pioneer ‘’ ( Soykırımdan Kurtulmaktan Çizgi Roman Öncüsüne ) başlığıyla, Kasım 2011’de Graphic Universe tarafından yayınlandı. Kitap, Trina Robbins tarafından yazılmış ve grafik çalışmaları Anne Timmons ( çizimler ) ve Mo Oh ( mürekkep ) tarafından yapılmıştır.Kitapta, çizgi roman sanatçısı Lily Renee’nin Nazilerden kaçışı ve Amerikalı çizgi roman yayıncı şirketi Fiction House’daki ilk yılları anlatılmaktadır.

Lily Renee

Lily Renee’nin heyecan ve tesadüflerle dolu yaşam öyküsü, aynı zamanda bir çizgi roman sanatçısının yaşam mücadelesi. Mayıs 2021’de 100. yaş gününü kutlayan sanatçı , 24 Ağustos 2022’de 101 yaşında New York’ta öldü.
Sanatçıyı konu alan çizgi romana ve oluşturan sanatçıların görüşlerine geçmeden, adeta bir film gibi olan Lily Renee’nin ilginç yaşam öyküsünü kısaca görelim .

Küçük Lily Ailesiyle – 1928
Lily Renee – 1939

Lily Renee’nin kısa yaşam öyküsü :

Lily Renée Willheim Peters Phillips 12 Mayıs 1921’de Viyana, Avusturya’da doğdu . Varlıklı bir Viyanalı Yahudi aileden geliyordu ve küçük yaşlardan itibaren sanat ve kültürle ilgiliydi. Altı yaşındayken okulundaki sanat dersinde ilk sanat sergisini açtı. O sıralarda annesi, birincilik ödülünün bir film sözleşmesi olduğu bir yarışma için fotoğrafını yolladı. Küçük Lily yarışmayı kazanmıştı ama babası onun gösteri dünyasına girmesine izin vermedi.

Yaklaşık 13 yaşındayken Hitler Avusturya’yı ilhak etti. Sanatçının anılarından, Viyanalıların çoğunluğunun Nazileri memnuniyetle karşıladığını görüyoruz. Artık Lily’nin okula gitmesine izin verilmiyordu, ailesi onu ülke dışına çıkarmak için yaklaşık olarak, iki yıllık çaba başlattı.

Hitler’in Viyana’ya Giriş

Okulda İngilizce eğitimi almış olduğundan, Molly Kealy adında İngiliz bir mektup arkadaşı olmuştu. Lily’nin ailesi Kealy’lere, kızlarına ziyaretçi izni göndermeleri için başvurdu. İzin kendilerine ulaştığında, ailesi onu 1939’un sonlarında Kindertransport adlı gemiye bindirdi. Lily İngiltere’ye, Horseforth’ta Kealy’lerin yanında kalmaya gitti.

Lily Renee’den çocukluk çağı çizimi
Yahudi mülteci çocukların Londra limanına gelişi, Şubat 1939

Yahudi mülteci çocukların Londra limanına geliş sürecini, kendisi şöyle anlatıyor ;
’ 39’un sonlarında İngiltere’ye gittim. Annem ve babama veda etmek zorunda kaldım. Tüm ebeveynler istasyonda parmaklıkların arkasında duruyorlardı ve çocuklar onlara el sallıyorlardı. Boynumuza üzerinde numaralar yazılı karton bir kare asıldı ve bize yiyecek paketleri verildi. Tren Viyana’dan hareket etmeye başlar başlamaz herkes yemek yiyordu. 39’un sonlarında İngiltere’ye gittim. Annem ve babama veda etmek zorunda kalmıştım. Naziler sınırdaydı ve valizlerimizi kontrol ediyordu. Gurur duyduğum pişmiş topraktan bir figür yapmıştım, onu çıkardılar. Havlulara sarılıydı ve üzerine basıp onu parçalara ayırdılar. Ağladığım için Kindertransport’un yöneticisi olan kadın yanıma geldi. Ağlama, bir tane daha yapabilirsin dedi. Tek parça halindesin ve bunlardan kurtulacaksın.”

Leeds 1940’lar

Ancak Bayan Kealy, onu buraya getirerek ücretsiz bir hizmetçi alacaklarını düşünüyormuş gibi görünüyordu. Daha sonra Leeds’e giden Lily bir iş bulma kurumuna başvurdu ve kısa sürede dadı olarak iş buldu. Aynı zamanda hizmetçi, bakıcı ve hava saldırısı sirenleri çaldığında yeni doğanları barınağa götürme görevlisi olmuştu. Ayrıca anne ve babasının hizmetçi olarak çalışmasını sağlamaya çalıştı. Çünkü, bu durum onları İngiltere’ye sokmanın en kolay yoluydu. Haftada bir kez check-in yapması gerekiyordu ve hareket etmesine izin verilmedi. Gece yarısı gizlice Londra’ya gitti ama yine sahilde gözaltına alındı. Daha sonra dokuz ay boyunca, arkadaşı Molly’nin ailesiyle birlikteydi. Leeds’te ve Londra’da dadılık yaptı. Bu arada anne ve babasının Viyana’dan kaçıp onun yanına, İngiltere’ye gelmesini bekledi. Onlardan Amerika’ya göç etmeyi başardıkları konusunda bir mektup aldı. Ancak kimliği bilinmeyen bir yabancı onun serbest bırakılması için pazarlık yapmıştı ve New York’a geçişini sağladı. Kindertransport gemisine binmeyi başardı ve 30 Ocak 1940’da New York’a geldi.

Ocak 1940 New York

Avusturya’yı terk ettikten yaklaşık 18 ay sonra, ebeveynleri sahip oldukları iki binayı Nazilerle takas ederek Amerika Birleşik Devletleri’ne geçiş sağlamayı başarmışlardı. 30 Ocak 1940’ta Amerika’ya geldiler. Artık, o ve ailesi diğer mültecilerle birlikte New York’ta bir pansiyonda yaşamaya başlamışlardı. Aile için yeni bir hayat başlıyordu. Zorlu yaşam koşulları nedeniyle bulabildikleri her türlü işte çalışmaya başladılar.
Bir gün Renee’nin annesi, Fiction House‘un illüstratörler aradığını belirten bir gazete ilanı gördü ve onu başvurmaya teşvik ettiler. Renee röportajında ​​Tarzan ve Jane’in yaptığı bir çizimi yanına aldı ve kısa bir deneme süresinin ardından işe alındı. Bu yıllarda, kadınlar gazetelerde çizgi romanlar için nadiren çizim yapıyorlardı. Ama, genç erkek çizerler savaş nedeniyle askere alınmaya başlayınca, yayıncılar onların yerine erkek ya da kadın herkesi işe almaya başladılar. Lily yetenekli bir sanatçıydı, ama o zamana kadar hayatında hiç çizgi roman okumamıştı !

Lily Renee’nin Tarzan ve Jane Çizimi
Lily Renee Fiction House’da

İlk işi, diğer sanatçıların mürekkepleme yapmalarından sonra görünen kurşun kalem çizgilerini silmekti. Daha sonra Lily’nin anlattıklarından öğrendiğimize göre, erkek sanatçılar ona sık sık müstehcen notlar yazıyor ve yanından geçerken bakışlarıyla sanki kendisini soyuyorlardı. Artık, işinden nefret ediyordu ve sık sık ağlayarak uyuyakalıyordu. Ancak kendini kanıtlama arzusu ve iyi maaşı (haftada 18 dolar) işi bırakmasına engel oldu.

Jane Martin Çizimi

İlk karakalem işi, tamamı erkeklerden oluşan havacılık endüstrisinde çalışan kadın pilot Jane Martin adlı bir karakter içindi. Daha sonra kendisine bir profesör ve canavar avcısını konu alan ‘’ Werewolf Hunter ‘’ ( Kurt Adam Avcısı ) çizimi verildi. Daha sonra Lily, bu çalışmayı kimsenin yapmak istemediğini söyleyecekti. Bu dönem, ‘’ Viyana Art Nouveau ‘’ akımı ve Alman masallarıyla ilgilenmeye başladı. Sanatı Alman dışavurumcu filmlerini çağrıştırıyordu . Çizimlerinde kadınları günün yüksek modasına göre giyindiriyordu.

Werewolf Hunter

1943’e gelindiğinde Lily’den başka, Fran Hopper ve Ruth Atkinson gibi kadınlar da Fiction House‘a katıldılar ama kadın sanatçılar arasında kapak çizen tek kişi yine oydu. Düzenli olarak Fran Hopper’la öğle yemeklerini birlikte yediler ve yaklaşık bir yıl boyunca sanatçı Ruth Atkinson’la birlikte yaşadı.

Fran Hopper
Ruth Atkinson

Çalışmaları arasında bilim kurgu filmi “Lost World” ( Kayıp Dünya ) vardı, ancak asıl çıkışını 1944’te, sanatçı Nick Viscardi’nin (daha sonra Nick Cardy) 1942’de yarattığı “Senorita Rio”yu devralmasıyla gerçekleştirdi ve karakterle en çok özdeşleşen sanatçı oldu. Yurtdışındaki askerler ondan “Bay Renée” diye söz ediyordu. Çok sayıda hayran mektubu aldı ve Nazilerle savaşan askerlere olan minnettarlığının bir göstergesi olarak ara sıra yazılar yazdı, çizimler yaptı. Ayrıca 1944’te mühendis Ernest Meyer ile evlendi. Ancak, daha sonra evliliğinin asıl sebebinin ebeveynlerinin evinden çıkmak olduğunu itiraf etti, evlilik uzun sürmedi.
1947’de kendisinden 22 yaş büyük bir başka Viyanalı mülteci olan sanatçı Eric Peters ile evlendi. Siyasi bir karikatüristti ve Joseph Goebbels’in karikatürünü çizdikten sonra Gestapo onu tutuklamak için evine geldi. Ancak o sırada evde değildi ve kendisini bekledikleri ihbarı üzerine bir çift kayak ödünç alıp Alplerin üzerinden kaçtı.

Lost World
Senorita Rio

1948’de Fiction House New York’tan taşındıktan sonra o ve Peters, St. John Yayınları için çalışmaya gittiler. Abbott ve Costello‘nun çizgi romanları üzerinde birlikte çalıştılar. Ayrıca St. John için aşk hikayeleri çizdi.
Altın Çağ’daki birçok yaratıcı gibi o da çizgi romanlarda çalışmaktan utanıyordu. Ama aynı zamanda bunu yaparken eğlendiğini ve kapaklarını gazete bayisinde görünce heyecanlandığını da söylüyordu. İşine sanki bir film yönetmeniymiş gibi yaklaşıyor, tüm dekorları, kostümleri, oyuncuları çiziyordu. 

Lily ve Randolph Phillips – 1950 Sonları

1949’da Peters’la olan evliliği sona erdi ve 1953’te Randolph Phillips adında bir Amerikalıyla evlendi, ondan bir oğlu ve bir kızı oldu. Renee, 1950’lerden itibaren serbest sanatçı ve tekstil tasarımcısı olarak çalıştı. Philip Roth‘tan yazarlık dersleri aldı, oyunlar ve çocuk kitapları yazdı. Aralarında fotoğrafçı Diane Arbus‘un da bulunduğu çağdaş sanatçılarla arkadaş oldu. Çizgi romanları bıraktı ve torunlarından biri Trina Robbins‘le temasa geçene kadar yaklaşık 50 yıl boyunca çizgi romanla ilgilenmedi.

Abbott ve Castello için çizdiği kapak
Abbott ve Castello’dan bir sayfa

Torunlarına söyleyene kadar çocukları onun çizgi roman çizdiğini bilmiyordu. Çocukları küçükken iki çocuk kitabı yazdı: “Duygularıyla renkleri icat eden bir çocuk” hakkında ‘’ Red is The Heart ‘’ ( Kırmızı Kalptir )  ve gençlere yönelik bir dedektif öyküsü olan ‘’ Magic Next Door ‘’ ( Büyülü Yan Kapı ) .  Ayrıca bu dönem, Carl Ewald’ın ‘’ Battles of The Bees ‘’ ( Arıların Savaşı )  adlı kitabını ve Ezop Masalları‘nın bir versiyonunu resimledi .

Red Is The Heart’ün Kapağı

Yaklaşık 1990 yılında kocası öldükten sonra Hunter College’da felsefe ve İngiliz edebiyatı dersleri almaya başladı. Antik Çin Felsefesi dönem ödevi için bir diyalog yazdıktan sonra oyun yazarlığına ilgi duymaya başladı. Beş oyun yazmıştır. Bunlardan biri sahnelenmiştir.

Lily Renee Comic Con’da
Lily Renee kendisini konu alan çizgi romanla fuarda
2018 New York’taki Avusturya Başkonsolosluğu’nda Altın Onur Nişanı Alırken

2007’de Comic-Con’da Inkpot Ödülü’nü aldı.
2011’deki kendisini konu alan çizgi roman geniş okur kitlesine sunulmuştur. 2018 New York’taki Avusturya Başkonsolosluğu’nda ailesinin huzurunda Avusturya Cumhuriyeti’ne yaptığı hizmetlerden dolayı Altın Onur Nişanı ile ödüllendirilmiştir. Ayrıca, 2019’da onun hayatını ve kariyerini kutlayan kısa bir belgesel film yayınlanmıştır. Sanatçı, 2021’de Eisner Onur Listesi’ne alındı.

Lily’nin ölümü üzerine, oğlu Rick Phillips’in sosyal medyadaki duyurusu şöyle ;
’ Kız kardeşim ve ben, annemizin vefatını size bildirmekten büyük üzüntü duyuyoruz. 101 yıldan fazla dolu dolu bir hayat yaşadıktan sonra, dün isteği gibi evinde huzur içinde öldü. Hepimiz için bir zaman var ve onun ölümü, bu yılın başlarında üçüncü büyük torununun doğumunun hemen ardından gerçekleşti. Alacakaranlık yıllarında hayatının bir parçası olduğunuz için hepinize teşekkür ederim. Eylül ayında Hayat Kutlaması yapmayı planlıyoruz. ‘’

Lily Renee Çizgi Romanı :

 Trina Robbins’in senaryosunu yazdığı çizgi romanda; Nazi Almanyası’nın Avusturya’ya girmesinden sonra İngiltere’ye kaçan, burada çalışan ve daha sonra Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ailesiyle yeniden bir araya gelen Lily Renee‘nin gerçek hikayesini okuyoruz.
40’lı yılların başlarında, çizdiği çizgi romanların çoğunda, kaçtığı Nazilerle savaşanlar vardı. Nazi tehdidine karşı kendi yöntemleriyle savaşan güçlü kadınların hikayeleri anlatılıyordu.

Yazar Trina Robins ; Lily Renee’nin 1940’lı yıllarda Fiction House firması için çalışırken , bir çok hayran mektubu aldığını , ancak okurların onu erkek olarak tahmin ettiklerinden, ‘’ Bay L. Renee ‘’ hitabıyla kendisine bu mektupların gönderildiğini söylüyor! Savaş ilerledikçe , kadınların da başardıkları duygusunun yayılması için kadın kahramanların , ‘’ süper kahramanlar ‘’ dünyasına bariz olarak katıldıkları görülüyor.

Trina Robbins

Aynı yıllarda, Fiction House’ta Will Eisner, Nick Cardy, Bob Powell, George Evans gibi çok sayıda ünlü sanatçı ve Ruth Atkinson gibi çok sayıda kadın sanatçının çalıştıkları belirtiliyor.
Özellikle, Lily’nin karakterlerinin çok şık olan kıyafetleri dikkat çekmişti. Lily’nin harika bir stil anlayışı olduğu , çizimlerinde çok fazla Viyana dışavurumculuğu olduğu yönünde yorumlar yapıldı. Ayrıca, dikkatle bakıldığında, Egon Schiele‘nin izleri görüldüğü belirtildi.

Lily Renee’den oldukça estetik bir kostüm çizimi
Lily Renee’den bir kostüm çizimi – Venedikli Kadın

Trina Robbins yaptığı açıklamalarında Lily Renee ile karşılaşmalarını şöyle anlatıyor; ‘’ Onu takip etmedim. Torunu beni buldu. Bir gün – Ben Lily Renee’nin torunuyum diyen bir e-posta aldım ve buna inanamadım. Lily’nin hâlâ hayatta olamayacağından emindim ve büyükannesi hakkında kendisine sorular sorabileceğimi düşündüm. Hemen ona e-posta gönderdim ve o da “Büyükannem hayatta ve iyi durumda ve bunların hepsini sana kendisi anlatabilir” diye yanıtladı, bana numarasını verdi. Kısa bir süre sonra New York’a gittim ve onunla tanıştım. 2006’da “The Comics Journal”da bir röportaj yaptım. Hikayesi çok inanılmazdı. Sanki, hepimizin bildiği Anne Frank hikayesinin alternatifi gibiydi. Eğer sonu üzücü olsaydı bu senaryo yazma işini yapamazdım. Yani Lily öldürülmüş olsaydı, bunu yapacak cesarete sahip olabileceğimi sanmıyorum.’’ diyor. Sanatçı ayrıca, Lily Rene’nin sanat kitabı üzerinde çalıştığını açıklıyor.

Miriam Katin
Anne Timmons

‘’ İlk konuşmamızdan önce onu New York’ta ziyaret ettim. Karikatürist Miriam Katin’le birlikte onun evinde çay içtik. Harika biri, kitabın harika bir incelemesini çizgi roman biçiminde yapmıştı. ‘’
Kitaptaki çizimler hakkında behindthebooks.gatheringbooks.org sitesine konuşan sanatçılar Anne Timmons ile Mo Oh, Sydney Taylor Onur Ödülünü kazanmışlar. Mo Oh , ilk kez bu çizgi roman için mürekkepçi olarak çalışmış.
Çalışmaları sürdürürken , Anne Timmons Vancouver Washington’da, Mo ise Massachusetts’te yaşıyormuş. e posta ve telefon görüşmeleri yararlı olmuş.
Trina Robbins ise San Fransisko’da yaşıyor. Son zamanlarda ancak çeşitli toplantılarda görüşen iki sanatçı, iletişimlerinin tamamına yakınını e – posta yoluyla yapmışlar.

Kendi Çizimiyle Mo ( Margaret ) Oh

Anne Timmons’un açıklamaları da ilginç.
’ Senaryo yazarı olan Trina ve ben birbirimizi on yılı aşkın süredir tanıyoruz. Yazışmalarımızın ve iletişimimizin neredeyse tamamı e-posta yoluyla yapılıyor. Toplantılarda birbirimizi görme fırsatımız oldu ve Trina da Portland bölgesindeki arkadaşlarını ziyaret ediyor. ‘’
1930’lu ve 1950’li yıllar arasında Lily’nin önce Viyana’ya ve İngiltere’ye, ardından Amerika Birleşik Devletleri’ne götürülürken, Trina Robbins’in senaryosunu uyarlamak için araştırmalarını şöyle açıklıyor ;
‘’ Trina bana Kindertransport ve Kristal Gecesi’nin birçok fotoğrafını gönderdi. Ayrıca dönemin kıyafetlerine de çok aşina ve saç ve mobilyalar hakkında birçok referans paylaştı. İnternette de pek çok resim var ama kütüphaneye yaptığım bir gezi gerçekten yardımcı oldu. Her şeyle ilgili harika resimler ve hayatımda hiç tank çizmediğim için, sadece II. Dünya Savaşı sırasında kullanılan Alman tanklarını konu alan bir kitabın tamamını bulma şansına sahip oldum! ‘’

Kristal Gecesi

Mo ise şunları söylemiş ;

‘’ Pek çok referans fotoğrafı sağlayan Graphic Universe’den Carol ve Robyn ile çalışacak kadar şanslıydım. Ayrıca Lily’nin kaldığı yerlerin ve hikayesindeki kişilerin pek çok fotoğrafını bizzat sağladığına inanıyorum. ‘’
Çizgi roman ekibi anlatım tarzına çok dikkat etmiş. Okurlar olarak, okul çocukları da hedeflendiğinden, kitaptaki süregelen olayların , daha sakin ele alınması amaçlanmış.
Ayrıca, Renee’nin çalışmalarından oluşan bir koleksiyonun yayınlanması için Trina Robbins tarafından düzenleme çalışmaları yapılacağı duyuruldu.