
MUCİZE ÇOCUK
Orijinal. 77-78-79. sayı
Lal Yeni Seri. 77-78-79 sayı. (Cilt 20)
Senaryo: Alfredo Castelli
Çizimler: Alessandro Chiarolla
Kapak: Giancarlo Alessandrini
İlk yayın tarihi. Ağustos-Eylül-Ekim. 1988



Öykü: Zeki ve vicdansız bir bilim adamı olan Doktor Phybes, yıllardır korkunç bir deney yürütüyor. Yeni doğmuş bir bebek olan Jaspar’ı aldıktan sonra onu bir laboratuvarda büyüttü ve neredeyse tüm insanlık bilgisini özümsemesini sağladı. Phybes’in yardımcısı olan Prof. Cushing, bu zulme isyan ederek Jaspar’ı kaderinden kurtarmaya çalışır. Konuyu araştıran Martin Mystere, çılgın bilim adamıyla karşı karşıya gelecek…
Özellikler: Jaspar öyküleri, Martin Mystere macaraları içinde, önemli özellikler sunan, önceki ve sonraki maceralara kapılar açan, bir nevi ikonik maceralardır. Bu öykü uzun aralıklarla, devamlılığı olan Üçleme’den oluşuyor.
Jaspar, Martin Mystere evreninde silinmez bir iz bırakan gizemli ve büyüleyici bir figür. Başlıca özelliği, her şeyi bilmesi veya neredeyse yaşayan bir ansiklopedi gibi geniş bir bilgi veri tabanına erişme yeteneği. Jaspar yardımcı bir karakterden çok daha fazlası. Bu öykülerde, bilgisi ve gizemiyle Martin Mystere evrenini zenginleştiren temel bir unsur. Aralıklı da olsa varlığı, serinin en sevilen ve takdir edilen ikincil karakterlerden biri olmasını sağladı. Jaspar; olağanüstü yeteneklere sahip bir insan mı, dünya dışı bir varlık mı, yeni Deccal mi, yoksa tamamen farklı bir şey mi? Bu belirsizlik onu dizideki en etkileyici karakterlerden biri yapıyor.

Öykü, 1988 yılında Alfredo Castelli tarafından yazılmış. 1988 yılındaki bilgisayar teknolojisini düşünürsek, Castelli Usta’nın müthiş öngörüsü bizi şaşırtıyor. Düşünsenize İnternet ve e-posta emekliyor ama Usta bize bilgisayarı, Google’ı ya da Yapay Zekayı anlatıyor neredeyse.

1988 Yılında Bilgisayar Teknolojileri:
Bilgisayarlar:
⦁ Masaüstü bilgisayarlar oldukça büyük ve hacimliydiler. Dizüstü bilgisayarlar henüz yaygınlaşmamıştı ve mevcut olanlar da oldukça ağır ve kısıtlı özelliklere sahipti.
⦁ Intel 80286 ve 80386 (4 MHz ile 25 MHz arasında) gibi işlemciler kullanılıyordu. Bu işlemciler günümüzün standartlarına göre oldukça yavaştı. Günümüzde, günlük işler, internette gezinme, ofis uygulamaları gibi basit işler için 3.0 GHz civarında bir işlemci hızı yeterli.
⦁ Standart RAM miktarı genellikle 640 KB civarındaydı ve ek bellek olarak da 2 MB’a kadar genişletilebiliyordu. Günümüzde, orta seviye bir RAM 2400-3200 MHz cıvarındadır.
⦁ Sabit diskler oldukça pahalıydı ve kapasiteleri genellikle 20-40 MB civarındaydı. Floppy diskler yaygın olarak kullanılıyordu, ancak depolama kapasiteleri oldukça düşüktü (360 KB veya 1.44 MB). Günümüzde ise, genellikle en ucuz bilgisayarlarda 100 MB/s ve 150 MB/s gibi okuma/yazma hızları kullanılmaktadır.
⦁ MS-DOS ve Apple’ın klasik Mac OS işletim sistemleri hakimdi. Windows henüz emekleme aşamasındaydı ve grafik arayüzler tam anlamıyla oturmamıştı.
İnternet:
⦁ İnternet henüz yaygınlaşmamıştı ve kullanımı oldukça sınırlıydı. Modem hızları çok düşüktü ve internet bağlantısı genellikle üniversiteler ve araştırma kurumlarıyla sınırlıydı.
⦁ E-posta kullanımı artmaya başlamıştı, ancak günümüzdeki gibi anlık iletişim yoktu.
Sonuç olarak 1988 yılı, bilgisayar teknolojisi için önemli bir geçiş dönemidir. O dönemdeki bilgisayarlar, günümüzdeki cihazlarla kıyaslandığında oldukça sınırlı özelliklere sahip olsa da, modern bilgisayarların gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur


Alfredo Castelli Usta; daha önceki öykülerde de Kader Kitabı (Kader Tabletleri) ve Akaşa‘dan söz etmişti. Ama bu öyküde Usta; Kader Kitabı ve Akaşa olgusunu kafasında berraklaştırıp, taşları yerine oturtmuş. Martin Mystere öykülerinde ve de Jaspar hikayesinde Kader Kitabı ve Akaşa nedir? Kader Kitabı ve Akaşa, Martin Mystere evreninde, yinelenen ve birbiriyle bağlantılı iki kavramdır.

Kader Kitabı genellikle bir tür kozmik arşiv, evrenin tüm geçmiş, şimdiki ve gelecekteki olaylarının kaydedildiği bir kayıt olarak temsil edilir. Büyük bir güce ve bilgiye sahip bir nesnedir ama aynı zamanda büyük tehlike de taşır çünkü yanlış ellere geçerse tarihin akışını değiştirmek için kullanılabilir.
Akaşa ise, felsefi ve manevi bir kavramı ifade eden Sanskritçe bir terimdir. Bazı yorumlarda, her canlının tüm bilgi ve deneyimlerini içeren evrensel bir enerji alanı olan bir tür ‘kozmik hafızayı’ temsil eder. Akaşa sıklıkla Kader Kitabı ile ilişkilendirilir. Bazı yazarlar, Kitabın bilgilerinin alındığı kaynağın Akaşa olduğunu, hatta ikisinin bir ve aynı olduğunu öne sürüyorlar. Akaşa, Kader Kitabı’ndan daha geniş ve daha felsefi bir kavramı temsil eder. Genellikle paranormal olayları, önsezileri ve daha derin bir gerçekliğin diğer tezahürlerini açıklamak için kullanılır.

Jaspar, her şeyi bilme yeteneğiyle, Kader Kitabı ile derin bir bağa sahip. Onun bu bilgilere erişebildiğini, hatta bir şekilde onun bir parçası olduğunu söyleyebiliriz. Ya da Kader Kitabı veya Akaşa’da yer alan bilgilere erişim sağlayan bir kanal Jaspar. Kader Kitabı, Akaşa ve Jaspar büyüleyici bir üçlü oluşturuyor.

Kader Kitabı ve Akaşa ÇizgiRomanlarda görsel olarak nasıl tasvir ediliyor? Kader Kitabı ve Akaşa gibi soyut kavramları görsel olarak temsil etmek, çizgi roman sanatçıları için her zaman zorlayıcı olmuştur. Tasavvuf ve felsefeyle doğası gereği bağlantılı olan bu unsurlar, hem çağrıştırıcı hem de anlaşılır bir görsel dil gerektirir. Kader Kitabı ve Akaşa’nın görsel olarak temsili, bu kavramların karmaşıklığını ve derinliğini okuyucuya aktarmada temel bir unsur. Martin Mystere‘nin çizerleri, görüntüler yaratmayı başardılar ve bu da serinin İtalyan ÇizgiRoman evreninde bir referans noktası haline gelmesini sağladı.

Kader Kitabı; genellikle deri veya metal ile ciltlenmiş, kapağında esrarengiz gravürler ve gizli semboller bulunan eski bir cilt olarak tasvir edilir. Bazen başka boyutlara veya astral düzleme açılan, bulanık, parlak görüntüleri ortaya çıkaran bir portal olarak tasvir edilir. Bazı hikayelerde Kader Kitabı, karanlık ve güçlü bir yaratığın görünümüne bürünerek kişileştirilir.
Akaşa genellikle kuvvet çizgileri ve parlak parçacıklardan oluşan canlı bir enerji alanı olarak tasvir edilir. Bazen evrenin tüm bilgi ve deneyimlerinin içinde bulunduğu geniş bir kozmik okyanus olarak tasvir edilir. Diğer tasvirlerde Akaşa, sayısız iç içe geçmiş sinir bağlantısına sahip devasa bir kozmik zihin olarak görselleştirilir. Sanatçılar bu kavramları görsel olarak aktarmak için farklı grafik teknikleri kullanmışlar.
⦁ Gölge alanlar ve ışık kaynakları kullanılarak gizemli ve düşündürücü bir atmosfer yaratılmıştır.
⦁ Renkler belirli hisleri ve anlamları uyandırmak için özenle seçilir. Örneğin siyah bilinmeyeni temsil ederken mavi sonsuzluğu çağrıştırabilir.
⦁ Perspektifler, yönelim bozukluğu hissi yaratmak ve daha yüksek boyutların varlığını önermek için çarpıtılır.
⦁ Görsellerin anlamını zenginleştirmek için farklı kültür ve geleneklere ait semboller ve ikonlar kullanılır.


Martin Mystere‘in maceralarında yinelenen Kader Kitabı ve Akaşa kavramları, insanlığı her zaman büyüleyen derin felsefi sorulara dalmak için basit maceralı olay örgüsünün ötesine geçiyor ve Alfredo Castelli maceralarda bizi bir dizi felsefi soru’nun içine sokup cevap arıyor.
Kader Kitabı
⦁ Kader Kitabı, kaderin doğası ve bireyin özgürlüğünün derecesi hakkında sorular gündeme getiriyor. Tüm olaylar zaten yazılmışsa, bireysel tercih ve sorumluluğa ne kadar yer kalır?
⦁ Kader Kitabı’nda yer alan geleceğin bilgisi, ona sahip olanlara muazzam bir güç verir. Peki bu güç bir lütuf mu yoksa bir lanet mi? Geleceği bilmek mutluluğa ya da felce neden olabilir mi?
⦁ Kader Kitabı, tanımlanmış bir geçmiş, şimdi ve gelecek ile doğrusal bir zaman anlayışını ima eder. Peki bu vizyonun alternatifleri var mı? Zaman bir yanılsama mı yoksa nesnel bir gerçeklik mi?
Akaşa
⦁ Akaşa, tüm canlıları ve her şeyi birbirine bağlayan tek bir evrensel bilinç fikrini temsil eder. Bu anlayış, gerçekliğin doğası ve etrafımızdaki dünyayla ilişkimiz hakkında sorular ortaya çıkarıyor.
⦁ Akaşa, evrenle ilgili tüm bilgilerin saklandığı bir tür kozmik hafızadır. Bu fikir reenkarnasyon, önsezi ve telepati gibi kavramlarla bağlantılıdır.
⦁ Akaşa evrensel bir bilinç ise birey olmak ne demektir? Bireysel bilincimiz ile kozmik bilinç arasındaki ilişki nedir?
Ortak felsefi çıkarımlar
⦁ Kader kitabında her şey zaten yazılıysa kötülüğün varlığını nasıl açıklayabiliriz? İnsanlığın çektiği acıların sorumlusu kim?
⦁ Her iki kavram da gerçeklik algımıza meydan okuyor. Gerçeklik bizim gördüğümüz mü yoksa duyularımızdan gizlenen daha derin bir gerçeklik mi var?
⦁ Her şey önceden belirlenmişse, hala hayatta bir amaç aramak mantıklı mı? Evrendeki rolümüz nedir?
Sonuç olarak; Kader Kitabı ve Akaşa, derin ve karmaşık felsefi soruları keşfetmenize olanak tanıyan anlatım araçlarıdır. Alfredo Castelli; Martin Mystere maceraları aracılığıyla okuyucuları varoluşun doğası, bireyin evrendeki rolü ve yaşamın anlamı üzerine düşünmeye davet ediyor.

Akaşa mevzusu; Martin Mystere evreninde, daha önceki maceralarda da, sonraki maceralarda da karşımıza çok çıkar. Tüm dünya bilgilerinin evrensel kütüphanesi (veri tabanı) olan Akaşa, daha sonra ki öykülerde Babil Kütüphanesi ile özdeşleştirilir. Özellikle etkileyici bir öykü olan Kum kitabı/Aleph (Orijinal 154/155. sayı. 1995) öyküsünü hatırlayalım. Kum kitabı/Aleph macerasının ÇizgiRomantik bloğumuzdaki inceleme için yazının sonunda Link olacak.


Fakat, son Martin öyküsü olan (İtalya’da Eylül-Ekim-Kasım. 2023) üç ciltlik, Babadan Oğula öyküsü, Zaman Kapsülleri, Akaşa ya da Evrensel Kütüphane hakkında klasik tür Martin sevenlere şölen sunuyor. Doktor Mystery olarak da bilinen Dominic Robinson kimdir? Siyah Giyen Adamlar ondan ne istiyor? Martin Mystere ile bağlantısı nedir? Böylece, İmkansızlıkların Dedektifi’nin geçmişinin önemli bir yönünü keşfetmesine, Siyah Giyen Adamlar’ın gizli bir koluyla çatışmasına ve Avustralya Aborjinlerinin Rüya Dünyası Alterjinga ile bir kez daha haşır neşir olmasına yol açacak bir üçleme. Karakterin mitolojisini sonsuza dek değiştirecek geçmişe gönderme öyküsü. Ve bu kavramlara yeni açıklamalar. Öyküsü, son yılların göz dolduran senaristi Alex Dante tarafından yazılmış. Çizimler ise Giulio Giardona ve Salvatore Cuffari tarafından yapılmış. Tabii ki Alfredo Castelli; yazdığı, kitapların sonunda ki, ‘Fantazmagori-Martin’in gizemleri’ eklerinde detayları ile anlatıyor bu kavramları. Evet, klasik tür Martin sevenlere özellikle tavsiye ediyoruz. Hem de taze taze.





Alfredo Castelli Usta; Jaspar ismini gerçek isimlerden ödünç almış. İlki; Kaspar Hauser. 1828 yılında Almanya’nın Nürnberg kentinde ortaya çıkan, geçmişine dair hiçbir şey hatırlamayan, gizemli bir genç adam. Hayatının tamamını karanlık bir hücrede geçirdiğini, ne gün ışığını ne de başka bir insanı gördüğünü iddia etti. Hikayesi yoğun bir merak ve spekülasyona yol açtı; bazıları onun kraliyet entrikaları yüzünden saklanan Baden Hanedanı’nın bir üyesi olduğuna inanıyordu. Diğerleri ise onu bir sahtekar ya da akıl hastası olarak nitelendirdi.
Kendisini evlat edinen eğitimci Georg Daumer ve Lord Stanhope’un da aralarında bulunduğu kişilerin tüm çabalarına rağmen, Kaspar Hauser‘in hayatı 1833’te ölümcül bir bıçaklanmayla trajik bir şekilde sona erdi. Ölümünü getiren koşullar hala belirsizliğini koruyor ve bu da varoluşunun gizemini artırıyor.
Kimliği hakkında bazı teoriler varlığını sürdürürken, 2024 yılında yapılan son bilimsel çalışma, Baden Hanedanlığı’nın DNA‘sıyla karşılaştırılarak kraliyet soyundan gelmediğini ispat etti. Kaspar Hauser’in gerçek hikayesi belki de hiçbir zaman tam olarak bilinemeyecek ve geride tarihin en kalıcı gizemlerinden biri olarak kalacak.

Lal Kitaptan 2021 yılında çıkan 201 no’lu, Martin Mystere-Kaspar Hauser Gibi isimli macerada (Orijinal 368. sayı/Nisan 2020) bu konu işlenmiş ve Kaspar Hauser‘in gizemine ait bir öykü hazırlanmıştır. Senaryosunu Mirke Perniola yazmış, çizimlerini Giovanni Nisi yapmış. Ayrıca; Alfredo Castelli, bu öykü basılmadan bir ay önce yayınlanan, Martin Mystere Speciale no 5‘in (Maceraperest Efsanevi 2. cilt. 2007) eki olan ve ek olarak Ülkemizde basılmamış olan, Gizemler Sözlüğü kitapçığında da bahsetmişti Kaspar Hauser’den.






Birde; unutulmaz yönetmen Werner Herzog, 1974 yılında çektiği, Herkes Kendi Başına ve Tanrı Herkese Karşı (Jeder für sich und Gott gegen alle) isimli filmde, Kaspar Hauser‘in hayatını anlatır. Filmde; Kaspar, uygar davranış kurallarının ve normlarının, giymek zorunda kaldığı elbiseler kadar yapay ve rahatsız edici olduğunu hissediyor. İletişimdeki zorlukları, dil yetersizliğinden kaynaklanmıyor. O, diğer insanlardan ‘farklı’. Bu yüzden Herzog, kahramanının şaşırtıcı ölümünün, mantıklı olduğuna ikna etmek istiyor seyirciyi.


Ustanın, ismi ödünç aldığı ikinci olay bir roman. Okuduğumuz öyküde; Jaspar yarım kalmış bir romanı, sanki yazarı tamamlamışcasına uygun bir üslupla tamamlar. Öyküde uzun uzun kitaptan bahsedildiği için fazla tekrara girmeyeceğim. Edwin Drood’un Sırrı isimli roman, Charles Dickens‘ın (1812-1870) son romanıdır. Roman, Dickens’ın ölümü nedeniyle tamamlanamamıştır ve nasıl sona erdiği bilinmemektedir. Roman adını Edwin Drood’dan alsa da, daha çok onun Rosa Bud adındaki öğrencisine aşık olan koro şefi amcası John Jasper‘ın hikâyesini anlatır. Bud, Drood’un nişanlısıdır.



Edwin Drood’un Sırrı; üç defa filme çekilmiş. İlki, 1935 yılında, Stuart Walker‘ın yönettiği Amerikan melodram filmidir. ikincisi; 1993 yılında, yönetmenliğini Timothy Forder‘ın yaptığı İngiliz yapımı filmdir. Sonuncusu ise iki bölümlük bir televizyon dizisi. Yönetmenliği Diarmuid Lawrence tarafından yapılan, 2012 yılında BBC de gösterilen mini dizi.



Alfredo Castelli Usta‘nın gönderme yaptığı diğer bir isim de Dr. Vincent Phybes. Castelli, Üçüncü sınıf çılgın bilim adamlarının, dahilerin standart modeline göre tasvir etmiş Phybes’ı. Çılgın ve komik. The Abominable Dr. Phibes (İğrenç Dr. Phibes) filmindeki Dr. Anton Phibes‘tir. Filmde, Doktor, bilim adamı, org sanatçısı ve İncil bilgini Anton Phibes, karısının ölümünden sorumlu tuttuğu dokuz doktordan intikam almakta. 1971 yılında, Robert Fuest tarafından çekilen film, Kara Mizah türündedir. Anton Phibes’i, aktör Vincent Price canlandırıyor.



Öykümüzdeki Dr. Cushing ise, korku sineması döneminin sevilen oyuncularından biri olan Peter Cushing. 1958 yılında vizyona giren, Dracula’nın Dehşeti filminde, ünlü Vampir Avcısı Dr. Von Helsing‘i canlandırmıştı. Yani anılarındaki oyuncuları bu öyküye taşımış Castelli.



Macerada D.A.R.Y.L. filminden bahsediliyor, Simon Wincer‘ın yönettiği, Barret Oliver‘ın baş rolünü oynadığı, 1985 yapımı bir bilimkurgu macera filmi. Ve içeriğine bakıldığında, Jaspar‘la bazı benzer noktaları barındırıyor. Görünüşte normal bir çocuğun, insan üstü yeteneklere sahip, gizli bir robot olduğu ortaya çıkar. Gişede başarısız olan film, Daryl karakteri etrafında dönmektedir. Daryl, bir devlet şirketi tarafından yaratılan bir yapay zeka deneyinin eseridir. On yaşında bir çocuk olan Daryl’in beyni, aslında olağanüstü refleksler, çoklu görev becerileri ve bilgisayar sistemlerini hackleme gibi olağanüstü yeteneklere sahiptir. Deney, bir süper asker üretmeyi amaçlamış ve ordu tarafından finanse edilmiştir. Projede yer alan bilim insanlarından biri olan Dr. Mulligan hayal kırıklığına uğrar ve Daryl’i serbest bırakmaya karar verir. Bir helikopter tarafından takip edilen Dr. Mulligan, Daryl’in kaçmasını sağlamak için kendini feda eder ve arabasını bir uçurumdan aşağı sürer. Daryl‘ın gerçek kimliğine dair hiçbir anısı yoktur. Evlat edinen ebeveynleri Joyce ve Andy Richardson’ın yanına yerleştirildikten sonra Daryl olağanüstü yetenekler sergilemeye başlar.


Öykümüzde Dr. Vincent Phybes, Tom ismini verdiği ördeğin kendisini kedi yavrusu sanması konusunu kendi buluşu olarak sunar. Yardımcısı Dr. Cushing, itiraz eder ve ”büyük karakter bilimcisi Konrad Lorenz bu konuda ilginç araştırmalar yaptı” der. Konrad Zacharias Lorenz (1903 – 1989), Avusturyalı, hayvan davranışlarını inceleyen bir etoloji uzmanıdır. Etolojinin amacı belirli bir hayvan grubunu değil, onların davranışlarını incelemektir. Örneğin saldırganlığın değişik hayvanlarda nasıl ortaya çıktığını araştırır. Nöroetoloji olarak adlandırılan bir dalı daha bulunur. Özellikle etoloji üzerine çalışan zoologlara etolog deniyor.


Jaspar; çizgi/sembollerden oluşan bir mesaj bırakmıştır. Martin, mesajın daha önce okuduğu bilimsel bir kitapta anlatıldığını hatırlar ve şifreyi çözer. Bahsedilen kitap, Julian A. Bielewicz tarafından 1980 yılında yazılmış. Secret Languages: Communicating in Codes and Ciphers. Türkçesi, Gizli Diller: Kodlar ve Şifrelerle İletişim. Kitap, okunması çok kolay ve çok sayıda güzel resim içeriyor. Yazar en önemli klasik şifreleme sistemlerini ve ayrıca normal hayatta (yani yetmişlerdeki) kodların nasıl kullanıldığına dair örnekler veriyor. Yazar, kitabın sonunda okuyuculara, 12 kodlu bir şifreyi soruyor.


Öyküde, yine bir klasik Martin durumu yaşanır. Kafede, bir adam, Martin’i James Franciscus‘a benzetir. Gerçi Martin ile benzeşliği de inkar edilemez. James Grover Franciscus (1934 – 1991) Amerikalı aktör. Uzun metrajlı filmlerdeki ve altı televizyon dizisindeki rolleriyle tanınır. TV dizisi Longstreet en bilinen dizisidir. Longstreet, 1971–1972 sezonunda ABC’de yayınlanan bir Amerikan polisiye dizisi. James Franciscus, sigorta araştırmacısı Mike Longstreet rolündeydi. Şampanya şişesinde saklanan bir bomba karısı Ingrid’i öldürdükten ve onu kör bıraktıktan sonra, katilleri takip eder ve yakalar. Daha sonra körlüğüne rağmen sigorta araştırmacısı olarak kariyerine devam eder.


Longstreet dizisinde, efsanevi bir karakter de rol almıştı. Bruce Lee, dört bölümde antika satıcısı ve Longstreet’in dövüş sanatları eğitmeni olan Jeet Kune Do uzmanı, Li Tsung‘u canlandırdı ve dövüş sanatları felsefesinin önemli yönlerinin senaryoya yazılmasını sağladı. Li Tsung hakkında ilginç olan şey, gerçek Bruce Lee‘nin ta kendisi olmasıdır. Mike’a öğrettiği stil, Lee’nin 1964’te stilize ettiği bir Kung Fu öğretisi olan Jeet Kune Do‘dur. Stil, ilk bölümde adıyla bile anılır ve böylece dizinin Lee ile gerçek hayattaki bağlantısı sağlamlaştırılır. Mike’a öğrettiği kavramlar, Bruce Lee‘nin gerçekte de inandığı kavramlardır. Li Tsung’un, Longstreet’te söylediği diyalogların çoğu, Lee’nin daha sonraki röportajlarında yaptığı açıklamalarla uyuştuğu için yanlış anlamak mümkün değil. Örneğin, dizi Bruce Lee‘nin o zamandan beri en ünlü sözlerinden biri haline gelen “SU OL” repliğini de içeriyor. Merak edenler için, yazının sonunda Bruce Lee’nin inandığı kavramlar ile ilgili bir Link bulacaksınız.



⦁ Öyküde Castelli; bir sürü ufak tefek göndermeler daha yapıyor. Phybes’in kedilerle büyüyen ördek yavrusuna verdiği ismin Donald ya da Tom olması durumu. Donald Duck ve Tom & Jerry çizgi filminden kedi Tom.




⦁ Martin‘in evinde, duvarda E.T. ile birlikte bir fotoğrafını görürüz.

⦁ Martin; Phybes’in tutsağıyken Kehanet/Agarthi! öyküsünde (Orijinal 66/67. sayı. 1987) Kut Humi‘nin kendisine söylediklerini hatırlar. Bahsettiğimiz öykü Martin evrenindeki temel taşı öykülerden biridir. (En hızlı şekilde bu macera ile ilgili araştırmayı da hazırlayacağız).



⦁ Jaspar; Jaspar üçlemesinin son öyküsünün ana motifi olan ”Buna izin veremezdim. Dünyada iki Tanrıya yer yok” cümlesini kuruyor.


Martin Mystere ile ilgili bilgiler almak için, Herkesi Facebook’ta, Martin Mystere Bilgi Paylaşım Grubu‘nu takip etmeye bekliyoruz.
https://www.facebook.com/groups/863513165920549?locale=tr_TR
