
CARSON
Maceraperest Aylık. 7-8-9. kitap
Bonelli Editore. 407-408-409. kitap
Yayın yılı. Eylül-Ekim-Kasım 1994
Yazan. Mauro Boselli
Çizen. Carlo Marcello
Kapak. Claudio Villa
Öykü Toplam 224 sayfa



Öykü: Carson, Tex ve Kit’i Tucson kentinde beklerken, silahlı saldırıya uğrar. Saldırgan, Carson’un 25 yıl önce yok ettiği Masumlar çetesi üyesidir. Çete, o dönemde ortadan yok olan altınları bulmak için bir araya gelmektedir. Tex, bu eski olayları oğlu Kit’e anlatır. Çete, şu an bir hayalet kasaba olan Bannock’da buluşur. Haydutlar, yirmi beş yıl önce, Carson’un duygusal ilişki yaşadığı Lena’nın kızını kaçırırlar. Altınla takas etmek için rehine olarak kullanmak isterler ama Carson’un yanında artık Tex ve Kit var…

Özellik:
Bu öykü çift zamanlı, geri dönüşleri olan bir öykü. Geri dönüşlerde, Kit Carson‘un siyah saçlı, siyah bıyıklı gençlik zamanlarında geçen macerasını izleriz. Bu maceranın 25 yıl önce geçtiği bizzat Kit Carson tarafından söylenir bize. Ama burada durum biraz karışıyor. Çünkü yine anlarız ki daha Tex ile tanışmamışlar (en azından daha beraber macera yaşamaya başlamamışlar). İkisi zaten arkadaşken doğan Kit Willer, yirmi beş yaşın üzerinde çizilmiş bu öyküde. Üstelik Lena’nın kızı Donna’nın da Kit’ten büyük olması gerekiyor ama pek de öyle değil.


Lena; ilk 400 sayı içinde, Carson’un Tex destanında aşık olduğu ve aşk dolu bir gece geçirdiği tek kadındır. Daha önceki 400 sayıda; Yaşlı Deve’yi hiç romantik bir sahnede görmemiştik. Senarist Mauro Boselli farkı bu olsa gerek. Carson ile evlatçığı Kit arasında çok güzel bir ilişki vardır. Sürekli birbirlerine takılırlar. Daha doğrusu, Kit, Carson amcasına takılır. Fakat Tex, bu aşk öyküsü ile ilgili espri yapmasını kesin bir dille yasaklar Kit’e.

Lena, 9. kitabın 9. sayfasında Carson’un istediği bir şarkıyı söyler. ‘Ardımda Bıraktığım Kıza!’. Hatta, Carson da eşlik eder şarkıya. Ama pek beceremez herhalde ki Lena, ”Şarkı söylemek için doğmadığın belli Kit Carson” der. Bu şarkı, öykü boyunca üç kitapta da konu edilir. Öykünün sembol şarkısıdır. Şarkının You Tube Link’ini de en altta bulacaksınız. (Şarkıda ingilizce ‘Gal’ kelimesi ‘Girl anlamındadır. Yani ‘kız’).


Bu öyküde, yine Boselli‘nin bize kurduğu bir tuzağa düşeriz. Boselli bizi geceleri uyuyamayacağımız bir soruyla baş başa bırakıyor. Donna; Carson’un kızı mı, değil mi? Bu nedenle, 8’inci kitabın 10. sayfasına ve 9’uncu kitabın 10 ve 11. sayfalarına bakın. Lena’nın söylediklerine ve Carlo Marcello‘nun Lena’yı nasıl çizdiğine özellikle dikkat edin.


Daha önceki birçok Tex öyküsünden tanıdığımız Şerif Tom Rupert (Amansız, Tucson, Büyük Yarış, Cehennem Avı, Rurales) tekrar karşımızda. Kahramanlarımızın sıkı dostu olan, acayip desenli yeleği ile hatırladığımız Şerif, sadece öykünün başında görülüyor. Tom Rupert ile ilgili daha fazla bilgi, Tex’in Amansız isimli öyküsünün, sitemizdeki incelemesinde bulunuyor. Yazının en altına Link‘ini bırakacağız.

Gelelim öykünün gerçek ile harmanlandığı yere. Virginia City ve Bannock. Bunlar gerçekten var olan iki şehir. Montana Eyaletinde olan bu şehirlerden Virginia City‘de hayat nispeten hala devam ediyor. Ama Bannock öyküde bahsedildiği gibi daha o günlerde bir Hayalet şehir haline gelmiş. Çünkü, değerli madenler tükenmiş. İsmi ile ilgili şöyle bir durum var; Bannock, cıvarda yaşayan kızılderili köyünün/kabilesinin ismi idi. Bannock ismi için ABD Hükümeti’ne başvuruldu. Ancak Washington bunu bir hata yaparak ismi “a” ile yazdı. Bannack, ki hala bu isim kullanılıyor. 1862’de derelerde altın keşfedildi ve altına hücum başladı. 1863’de nüfus 3.000e varmıştı.

Altına ek olarak, Bannack soygunlarla da ünlendi. Şehrin içindeki ve dışındaki yollarda düzinelerce haydut vardı ve cinayetler işleniyordu. Ocak 1863’te Henry Plummer Bannack’a geldi ve kanunu getirebileceği vaadiyle birkaç ay sonra şerif seçildi. Bannack vatandaşları tarafından bilinmeyen şey ise, Plummer’ın bölgedeki en büyük çetenin lideri olduğuydu. Bu haydut grubu kendilerine ‘Masumlar’ adını verdi ve sayıları 100’ü aşmıştı. Aralık 1863’te Bannack ve Virginia City vatandaşları şiddetten bıkmıştı. Bannack, Virginia City ve yakındaki Nevada City’den insanlar gizlice buluşup ‘Montana Vigilantes’i organize ettiler. İnfazcılar yaklaşık yirmi dört kişiyi astılar. Asılmak üzere olan Erastus ‘Red’ Yager, çetenin lideri olarak Şerif Henry Plummer‘ı işaret ettiğinde, ortalık cehenneme döndü. Ocak 1864’te, 50 ila 75 kişi Plummer’ı ve iki baş yardımcısını darağacına götürdü ve önce iki yardımcısını astı. Bir efsaneye göre, Plummer, eğer yaşamasına izin verirlerse infazcılara 100.000 dolar değerindeki altının nerede gömülü olduğunu söyleyeceğine söz verdi. Ancak infazcılar onu astı.

İlginçtir ki, Plummer ve adamları asıldıktan sonra bile soygunlar durmadı. Günümüzde birçok tarihçi, Plummer ve çetesinin hikayesinin Montana Bölgesi’ndeki gerçek haydutları örtbas etmek için uydurulduğunu düşünüyor. Bu soygun/cinayet süreci, 1867’de son buldu. 1870’de nüfus dört yüze düştü. 1900 başlarında daha da azalmış, okul bile kapanmıştı. Bannack artık hakiki bir hayalet kasabadır.


Virginia City, bir hayalet kasabadır, ancak yine de oldukça canlıdır. Zaman içinde donmuş olan bu tarihi şehir, Amerikan Batısı’nın birçok maden kampının en iyi korunmuş örneklerinden birini sunmaktadır. Rocky Dağları’nın yükseklerinde, Alder Gulch boyunca bir çanakta konumlanan Virginia City, 1863’te Alder Gulch’te altın keşfedildiğinde kuruldu. Bu arada, ülke İç Savaş’ın ortasındaydı ve altın dünyanın dört bir yanından göçmen getirse de, madenci akınının büyük çoğunluğu Güney’den gelen ‘asilerdi’. Kasabaya ‘Verona’ adını vermeyi düşünüyorlardı; bu isim, Amerika Konfederasyon Devletleri (Güney) Başkanı Jefferson Davis’in karısının adıydı. Ancak, Hakim Dr. GG Bissell, bunun yerine Virginia adını öneren aynı derecede inatçı bir Birlikçiydi (Kuzey). ilk üç yılda, vadiden tahmini 30 milyon dolar değerinde altın çıkarıldı.

1930’lara kadar altın işletmeleri devam etti. Günümüzde Virginia City bölgesinde birkaç küçük madencilik faaliyeti devam ediyor; ancak kalan altınlar çoğunlukla hobi amaçlı olarak aranıyor. Virginia City; turistler için korunan 200’den fazla tarihi binaya ek olarak, her yıl gelen yaklaşık 70.000 ziyaretçi için müzeler, mağazalar, restoranlar ve konaklama yerleri ile bir Eski Batı müzesidir.


Öykünün 9. kitabının 103. sayfasında ise Western meraklılarına bir test yapmış Marcello. Soru basit. Bu sahne, hangi meşhur filime gönderme yapıyor? Tabii ki İyi, Kötü ve Çirkin. Sergio Leone‘nin o meşhur filmindeki 23. dakika. Clint Eastwood‘un, Eli Wallach‘ı idamdan kurtarmak için ipe ateş etme sahnesini Tex, Kit’i kurtarmak için tekrar eder. Ustaya Saygı.


Masumlar Çetesi. Çete üyeleri gizli bir hayat yaşadığı için bu adı almıştır. Tex destanındaki en etkileyici çetelerinden biridir. Çok sayıda olduklarından birbirini tanımayan haydutlar, kırmızı fular ve şifre kullanırlar. ‘Altın buldun mu?’ sorusuna, ‘Hayır ama altından daha değerli dostlar buldum!’ şifresini kullanırlar. Ve bileklerini tutarak el sıkışırlar. Fakat Kit Carson çeteyi darmaduman eder. Ülkenin farklı yerlerine kaçarak hayatını kurtarabilen 10 üye, bu öyküde yeniden bir araya gelir. Kimdir bu Masumlar?
‘Yamyam’ Boone. Bu öyküde çetenin lideridir. Bu lakabın nedeni, seyahat ettiği kervan, dağlarda mahsur kaldığında, yiyecek bir şey kalmayınca hayatta kalan tek kişi odur. Boynundaki, kıl payı kurtulduğu ipin izi, onu Ray Clemmons’tan nefret etmeye ve 25 yıl intikam için beklemeye iter. Chester’a, Clemmons’un madene dönüşünü bekleme fikrini veren de oydu.


Waco Dolan. Çetenin en ateşlisi. Gerçek bir baş belası. Acımasız ve kötü kalpli. Posta arabasının yolcularını soğukkanlılıkla öldürür. Yıllar süren bekleme sırasında Meksika’da kafa derisi avcılığı yapar. Ama o arada kendi kafa derisi yüzüldüğü için uzun saçlarını kaybetmiştir.


One-eyed Hawk (Tek Gözlü Şahin). Dev bir Kızılderili, yüzünün sol tarafında yalnızca tek bir sağlam göz bırakan uzun bir yarık var. O da Waco Dolan gibi yıllarını Meksika’da geçirdi.

Roger Laval. O bir kumarbazdır, ve hesaplaşma gününe kadar da kumarbaz olarak yaşadı. Görevi oyun Salonunda bilgi toplamaktı.


Billy ‘Dürüst’ Grimes. Bannock’ta büyük bir mağazanın eski sahibi. Dükkanında, Chester adındaki genç çocuk aracılığıyla çeteye aktardığı bilgileri topladı. Çete için işler kötüye gidince Boone asılmak üzereyken onun hayatını kurtardı. Arkadaşlarıyla vedalaştıktan sonra Kanada’ya kaçtı.


Chester. Billy Grimes’in topladığı bilgiyi çeteye taşıyan, Grimes’ın on bir yaşındaki elemanıydı. Bu nedenle bu öyküde grubun en küçüğüdür. Carson onu çetenin elinden kurtarır, affeder ve bir ailenin evlat edinmesini sağlar. Ancak Chester kaçar. Büyüdüğünde ise, Bannock’a yakın olmak amacıyla Virginia City’de ikamet eder.


Johnny Lame. ‘Lame’ Johnny’nin takma adı mı yoksa gerçek soyadı mı belli değil? Büyük ihtimalle lakabıdır. Çünkü kelimenin İngilizce anlamı ‘sakat’tır. Virginia City’de posta arabalarının değerli yükünü büyük bir X ile işaretleyen çete üyesidir.


Dörtgöz Larry. Muhasebeci olarak çalıştığı bankada, çete için bilgi topluyordu. Onu hareketsiz ve çok aktif olmayan biri olarak düşünebilirsiniz, ancak Tek Gözlü Şahin’in başarısız olup, yarım bıraktığı işi tamamlarken ki soğuk kanlılığı bizi şaşırtacak.


Freddie ve Frank Dobbs. İkiz kardeşler. Yirmi beş yıl arayla onları öldürenin Carson olduğu göz önüne alındığında, doğumda da ölümde de birleştiler. Freddie, Tucson’da Masumlar’a katılmaya hazırlanır. Ancak Kit’le karşılaştıktan sonra Frank’in intikamını almaya karar verir. Bu plansız pusu başarısız olur ve Carson onu istasyonda öldürür. Cebinden, Masumlara ait şifreli ölüm ilanı çıkınca Carson buluşmayı öğrenir.



Cyrus Skinner. Bannock’un hemen dışında bir takas merkezinin sahibi. Soygunlara katılmaz. Ama merkez, çetenin toplanması için ve gelen geçenden bilgi toplamak için ideal bir yerdir. O, Frank Dobbs’la birlikte grubun geçmiş öyküsündeki önemli karakterlerdir. Kaçmak üzereyken yakalanır ve takas merkezinin önündeki ağaca asılır.


Raymond Clemmons. Carson’un yakın arkadaşı olan Bannock şerifi, çetenin suç ortağı, hatta beyniydi. Kit, Masumlar’ın sonunu getirdiğinde Ray, arkadaşlarını terk eder ve çetenin ganimetini saklayarak kaçar. Yirmi beş yıl sonra geri dönmeye karar vermesi parasının bitmesindendir.


Tex öykülerinin kapaklarını Claudio Villa resimliyor. 1994 yılında çıkan, 401. sayıya kadar kapakları Galep kendisi yapıyordu. Klaatu’nun Altını (Maceraperest Altın. 1. sayı. Ocak 2002) öyküsüyle bayrağı Villa devraldı. Çok sayıda Martin, Dylan Dog, Nick Raider ve Tex öyküleri resimledi. Usta, bu öykünün giriş kapağı için iki resim hazırladı. Basılmayan kapağın şahaneliği görülünce seçimin ne kadar zor olduğu görülüyor. Basılmayan kapak, çok dinamik değil. Ama yaşlı Carson‘un hüzünlü ifadesi, yukarıdaki genç Carson‘un neşeli yüzünün ve arkasında batan güneşle tezat oluşturması enteresan. Ve sanki artık geçip giden mutlu gençlikten üzüntü duyduğunu düşünmemize neden oluyor gibi görünüyor. Tex ona bakıyor ve onunla birlikte elbette. Ayrıca aynı öykü 2008 yılında Mondadori yayınevinden de çıkmış. Ama farklı bir kapakla. Hiçbir kaynakta bilgi bulamadım ama belli ki bu kapak da Villa çizimi.




Mauro Boselli, 1953’te Milano’da doğan İtalyan ÇR editörü ve küratörüdür. Kariyerine 1984 yılında Sergio Bonelli Editore’de Pilot ve Orient Express dergilerinin editörü olarak başladı. Bu çıraklık sayesinde çizgi roman yazma sanatını öğrendi. Daha sonra Bonelli bünysinde yayınlanan makalelerin, kısa kitapların çevirilerinin, mizanpajlarının, düzeltmelerinin ve taslaklarının hazırlanması üzerinde çalıştı. 1986’da Tex’in senaryo yazarı olarak ilk çıkışını yaptı ve G.L.Bonelli ile birlikte Görünmez Tehdit hikayesini yazdı. O zamandan bu yana aralarında Carson, Nueces Vadisi, Yenilmezler, Yedi Caniler, Doc! gibi öyküler olan çok sayıda Tex macerası yazdı. 1991 yılında, Zagor‘un kadrosuna katıldı ve iki yıl sonra diziyi devraldı. 2000 yılında Maurizio Colombo ile birlikte büyük başarı elde eden korku dizisi Dampyr‘i yarattı. Şu anda Dampyr serisini yazmaya ve düzenlemeye devam etmenin yanı sıra, Tex’in (2012’den beri) ana yazarı ve editörüdür. Boselli, aralarında “Tex Willer”ın da bulunduğu çok sayıda romanın da yazarıdır. 2011 yılında Tex-Hayatımın Hikayesi romanı yayınlandı.


Mauro Boselli‘nin kariyerini üç ana aşamaya ayırabiliriz. 1994’e kadar; Tex, Zagor ve Mister No dahil olmak üzere çeşitli Bonelli yayınlarının senaristliği. 1994’ten 2011’e kadar: Tex’in baş senaristliği ve Zagor’un baş editörlüğü. 2012’den bugüne; Tex’in editörlüğü ve Dampyr’in senaristliği. 2010’da, Tex’in ana senaristi rolünde ki Nizzi’nin yerini aldı ve 2012’den bu yana Tex’in editörlüğü görevi kendisine emanet edildi. 2018’den beri yeni aylık dizi Tex Willer’in küratörlüğünü de yapıyor. Boselli, Sergio Bonelli Editore’nin en üretken yazarlarından biridir. Hikayeleri; dikkatli, tarihsel ve kültürel araştırmalarla, güçlü bir maceracı ruhla ve sosyal konulara gösterilen ilgiyle tarif edilir. Boselli bugüne kadar Sergio Bonelli Editore için elli bin sayfadan fazla çizgi roman yazdı. Bu güne kadar; 196 Tex, 182 Dampyr, 35 Zagor ve 7 farklı öykü yazmıştır.
Mauro Boselli‘nin büyük bir çizgi roman yazarı olarak, Bonelli Hayal Fabrikasına, en azından seksenlerin ikinci yarısından bu yana, büyük bir dinamik getirdiği kesin. Boselli, edebi ve sinematografik zevklerini ve bir anlatıcı olarak becerilerini bize sundu. Gençliğindeki, film yapma tutkusunu titiz bir çıraklığa kanalize ediyor ve Bonelli yazı işleri ofisinde kısa sürede en umut verici senaryo yazarları arasında tanınmasını sağlıyor. 1991’den bu yana Boselli’ye, yayınevini en iyi karakterize eden dizilerden birinin karakterini yeni yönlerde yeniden canlandırma görevi verildi. On dokuzuncu yüzyılda Darkwood ormanında yaşayan kahraman Zagor. Western ile fanteziyi, macera ve komediyi karıştıran bir dizi. Boselli’nin operasyonu o kadar başarılı oldu ki, yayıncı ona aynı zamanda iddialı ve zorlu bir görev daha verdi. Tex‘in senaryolarında Claudio Nizzi ustaya yardımcı olmak. Boselli bir kez daha stratejik bir anlatı operasyonu içine girdi. En ünlü İtalyan western karakterinin maceralarını etkili bir tavırla düzenlemek. Bu sayede Tex hikayelerinin nasıl klasik sinemanın kesin formlarına/kurallarına kadar uzandığını görüyoruz (John Ford ve Sergio Leone filmlerinde ki gibi). Ve Dampyr, yeni çizgi roman diliyle vampir figürünün modernliğini ifade eden bir kahraman. Ve tirajlar ile de desteklenen bu başarılar Boss’ ustanın ÇizgiRoman tarihinde ki yerini bize işaret ediyor

Tex’in kalibresinde bir kahraman için yalnızca Boselli böyle bir çıkış yapabilirdi! Aslında Bos muazzam bir başyapıtla karşımıza çıkıyor. Okuyucunun Masumlar çetesinden hayatta kalanlarıyla tanıştığı ilk sahne çok güzel. Hikaye boyunca tüm bu düşmanlar, yalnızca Boselli’nin nasıl yapılacağını bildiği gibi mükemmel bir şekilde karakterize ediliyor. Boselli çok fazla yan karakter ile oynamayı ve kuyruklarını birbirine değdirmeden onları yönetmeyi çok seviyor. Bu öyküde kalabalığı o kadar arttırmış ki, okurken ”bakalım nasıl toplayacak” diye düşünmeden edemiyoruz.
Ardından Tex’in Kit’e, Carson’un geçmişiyle ilgili anlattığı hikaye tek kelimeyle mükemmel ve heyecan verici. Boselli‘nin hikaye boyunca okuyucuya aşıladığı şüphe de muhteşem. Her ne kadar bunu açıkça söylemese de, Kit, Donna’nın babasıdır. Buna inanmak istiyoruz ve öyle düşünmek hoşumuza gidiyor. Ve öykü bize bazı sorular soruyor.
- Zaman; geçen zaman, şimdiki zaman ve bunların yaşam üzerindeki sonuçları.
- Aşk; tabii ki güzel Lena özelinde somutlaşan aşk.
- Dostluk; bu değişken ve anlatılamaz duygu, bazen çok güçlü olabiliyor. O kadar ki o kalleş Clemmons’un altınla kaçabilecek olmasına rağmen, Carson’u kurtarmak için geri dönecek kadar ona değer vermesi ve güvenmesi.
Carlo Marcello, 1929 doğumlu ve 2007 yılında hayata veda etti. İtalyan çizgi roman sanatçısı Raphael Carlo Marcello (Ralph Marc takma adıyla da bilinir), Çocukluğunu İtalya’da, Ventimiglia’da geçirdikten sonra lise eğitimine ara verdi ve Fransa’nın Paris şehrine taşındı ve 1948 yılında çizgi roman dünyasına adım attı. 1950’de Opera Mundi’ye katıldı ve bu ajans için gazetelere çalışan bir çizgi roman sanatçısı oldu ve de uzun süre çalıştı. 1970’de Pif Gadget ve Editions Vaillant yayınları ile bir ilişki kurdu. Yazar Jean Ollivier ile birlikte çalıştı ve en ünlü dizisi olan ‘Docteur Justice’i (Adalet Doktoru) yarattı. Aynı yayınevinde ayrıca başka kahramanları çizdi. 1988’e kadar çeşitli yayınlar için çizimler yaptı. 1988’de Michael Jackson hakkında bir çizgi roman ve Wayne Thunder serisini çizdi.


Marcello, 1991’de memleketi Ventimiglia’e döndü ve burada Il Giornalino dergisi ve Bonelli yayıneviyle bir iş birliğine başladı, bazı Tex ve Zagor öyküleri resimlemeye başladı. Mauro Boselli ile çalıştığı Carson öyküsü, destanın klasiklerinden biri olarak kabul edildi. O ana kadarki en iyi Tex öyküsü olarak adlandırıldı. Carlo Raffaele Marcello ayrıca 1998’de Büyülü Rüzgar’ın bir öyküsünü çizdi, ama bu öykü yayınlanmadı. Ancak 2010’da vefatından 3 yıl sonra, Büyülü Rüzgar serisini sonlandıran özel albüm olarak basıldı. Kaybolan Zamanın Anıları (Lal Kitap. 131. sayı. Ağustos 2013). Dolayısıyla bu, Marcello’nun şimdiye kadar yayınlanan son ÇizgiRoman çalışmasıdır. Toplam 9 adet Tex çizmiştir. Bunların içinde efsene olmuş Yenilmezler, Tulac, Yedi Caniler ve Büyük istila vardır.



CARLO MARCELLO KİTAPLARI









